Boğaziçi Üniversitesi Senatosu, bazı fakültelerin bölünmesine ve dağıtılmasına karar verdi. Fen Bilimleri Fakültesi ve Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu (UBYO) ikiye bölündü. Karara göre UBYO’daki bölümlerin bir kısmı İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne, bir kısmı da Fen Bilimleri Fakültesi’ne dağıtıldı. Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Zenginobuz ayrıntıları anlattı. Röportajın tamamını sizlerle paylaşıyoruz…
Program editörü: Aliye Altınışık
Prof. Dr. Ünal Zenginobuz: Bildiğiniz gibi üç yıldır tepeden inmeci üniversite yönetimi anlayışı oturtulmaya çalışılıyor. Genel bir hedef olarak da Boğaziçi Üniversitesi’ni tamamen farklı bir yapıya dönüştürme hedefi olduğu anlaşılıyor. Bu spesifik fakülte yeniden yapılanmasının amacını da bir şekilde Boğaziçi Üniversitesi’ni daha önce var olduğu biçimden, geriye dönülmez şekilde değiştirme gayreti olarak görmekteyiz. Spesifik amaçlarını anlamak mümkün değil. Bir geniş düşünme, istişare sonucu olup olmadığı da anlaşılmış değil. Açıkçası dün başka bir plan vardı, bugün senatodan başka bir şey geçti. Üniversiteyi dönüştürme, eski halini yok etme planının uygulanması çerçevesinde atılmış, pek de üzerinde düşünülmemiş, düzensiz adımlar bunlar.
Bugün yapılan operasyon Fen Edebiyat Fakültesi’ni ikiye böldü. Fen bölümlerini bir fakülte altına almak, beşeri ve toplumsal sosyal bilimler bölümlerini de başka bir fakülte altına almak, böylelikle 12 bölümlük fakülteden bir dört, bir de sekizlik, iki tane fakülte çıkarmak hedefleniyor. Diğerinde ise başlangıçta 50 senenin üzerinde çok büyük bir marka değeri olan, en kötü öğrencisi Türkiye birincisi olan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni kapatıp, bölümlerini yeni kurulan Yönetim Bilimleri Fakültesi’ne eklemeyi ve bir kısmını da Toplumsal ve Sosyal Bilimler Fakültesi’ne eklemeyi hedefleyen plan, bugün birdenbire değişti.
Planı değiştirmelerinin nedeninin öğrencilerimizin dün büyük infiale kapılması olduğunu düşünüyoruz. Çünkü geldikleri fakültenin birden kapatılması, kaldırabilecekleri bir şey değildi. Aynı zamanda veliler de buna karşı oldular. Bugün ortaya çıkan yapıda ise, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nin üç bölümü kalması, yanına da kısa bir süre önce kurulan Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu’ndan oluşturulan fakültenin üç bölümünün İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne eklenmesi oldu. Yani Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi birleştirilmiş oldu, İktisadi ve İdari Bilimler markası altında. Çünkü herhalde onu kapatmanın büyük tepkilere yol açacağını 24 saatte anladılar diye düşünüyoruz. Daha Ankara’ya Yükseköğretim Kurumu’na (YÖK) gidecek. YÖK’ten sonra da birtakım yasal süreçlerden geçecek. Herhalde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanacak, tam da bilmiyoruz orada ne yapıldığını.
Hakikaten oldukça üzücü. Ne yapılacağı düşünülmeden, bilinmeden ve gerekli bölümlere, fakültelere danışılmadan bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Senatoya dayatılarak geçiriliyor. Bunlar üniversite denilen bir kurumda olacak işler değildir. Biz kendimiz de bu gibi yeniden yapılanmaları uzun zamanlar düşünmüşüzdür. Komisyon kurulur, bölümlerle, fakültelerle konuşulur, uzun uzun görüş alınır. Dışarıdaki uzmanlardan görüş alınır. Ondan sonra bir adım atılırsa atılır. Düzgün bir üniversite böyle olur. Maalesef burada bir yıkma operasyonunun parçası olarak bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin bir marka olmasının yanı sıra, binasıyla da temayüz etmiş bir yerdi. Çok güzel tarihi bir binada yer alıyordu. Başka bir binaya gönderilerek yerine Hukuk Fakültesi’nin koyulacağı gibi söylentiler var. Öğrenciler de şimdi bunun peşindeler. Bundan çok büyük rahatsızlık duyuyorlar. Çok iyi çalışan bir kurumu, Türkiye’nin güzide bir eğitim kurumunu yok etmeye yönelik, ne yaptıklarını da bilmedikleri bir operasyonun parçası maalesef olanlar.