Yeniden Refah Partisi (YRP), 14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’nda yer aldı ama 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere tek başına girecek. Ancak başta İstanbul ve Ankara olmak üzere bazı illerde iki parti arasında seçime ortak girilmesi de gündemde ve görüşmeler sürüyor.
YRP, son olarak 8 Ocak Pazartesi günü İstanbul ve Ankara adaylarını açıklayacağını söylemişti ama açıklamadı. Aday çıkarıp çıkarmayacakları, AKP ile yapacakları görüşmeden istedikleri sonucu elde etmelerine bağlı. Çünkü YRP’nin kritik illerde AKP’ye destek verme konusunda çekinceleri var. O çekincelerin ne olduğu açıklanmıyor ama kulislerde konuşulanlara bakılırsa YRP, aday göstermeme karşılığında AKP’nin bazı ilçeleri kendisine bırakmasını istiyor. En çok dillendirilen de İstanbul’un Sultanbeyli ve Arnavutköy ilçeleri. Konya’nın da pazarlık konusu yapıldığı söylense de bu iddiayı doğrulayan olmadı.
Ancak adı geçen il ve ilçeler YRP açısından simgesel öneme sahip. Şöyle ki, 12 Eylül sonrası kurulan Refah Partisi’nin (RP) başına 1987’de Necmettin Erbakan geçti ve iki yıl sonra yerel seçimler yapıldı. İşte o seçimde RP’nin kazandığı ilk büyükşehir Konya, İstanbul’da kazandığı ilk ilçeler de Sultanbeyli ve Arnavutköy oldu.
Bu tablo, AKP içindeki milli görüş çizgisinden gelip de sayıları günden güne azalan kesim tarafından şöyle yorumlanıyor:
“YRP, 35 yıl önce ilk kez aldığı il ve ilçelerde yeniden filizlenip 2028 yılında yapılacak seçimlere güçlenmiş bir şekilde girme hazırlığında.”
Dahası da var! YRP’nin seçime tek başına girmesi halinde Malatya ve Elazığ’da AKP’nin başını epeyce ağrıtacağı da konuşulanlar arasında. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarla geri almak istediği İstanbul ve Ankara’da da durum farklı değil.
Özetle YRP, 2028 öncesi yapılacak yerel seçimlerde alacağı oyu görmek istiyor, bunu yaparken de AKP’ye -özellikle İstanbul ve Ankara’da- kaybettirmek istemiyor.
AKP ise Cumhur İttifakı içinde yer alarak 14-28 Mayıs seçimlerinin kazananı YRP’nin daha da palazlanmasına zemin hazırlamayı istemediği gibi, YRP’nin seçime tek başına girmesi halinde İstanbul ve Ankara’da oy kaybetmeyi de istemiyor.
Peki, YRP’nin gücü nereden geliyor da pazarlık masasında bu kadar söz sahibi oluyor? Bu sorunun cevabı son seçimlerde gizli.
Çünkü YRP, Cumhur İttifakı’nda yer alarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ı destekledi. 14 Mayıs’ta tek başına girdiği seçimde aldığı yüzde 2,80 oranında oy ve kendi gücüyle çıkardığı beş vekille Erdoğan’ın yeniden seçilmesine ne oranda katkıda bulunduğunu gösterdi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Yani hem kazandırdı, hem kazandı.
İşte, iki partiyi -özellikle İstanbul için- aynı masaya oturtacak olan gücün kaynağı bu. Ancak iki parti heyetinin talep ya da çekincelerinin konuşulacağı masaya taraflar bir türlü oturamadı. 8 Ocak Pazartesi günü yapılması beklenen toplantı, AKP heyetinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceklerini dile getirerek YRP’den zaman istemesiyle ileri bir tarihe ertelendi.
Öte yandan YRP, AKP’ye destek vermek konusunda da, İmamoğlu’nun ikinci kez seçilmesi konusunda da istekli görünmüyor. En büyük neden de babası Necmettin Erbakan’dan aldığı mirası yeniden diriltmeyi hedefleyen Fatih Erbakan’ın İstanbul’da aday çıkarması halinde AKP’nin aday gösterdiği Murat Kurum’un seçimi kaybetmesi durumunda faturanın YRP’ye çıkarılması ihtimali.
İki heyet bir araya geldiğinde alınacak karar, bu yanıyla İstanbul ve Ankara’daki seçimlerin kaderini önemli ölçüde etkileyecek bir öneme sahip.