Devletin halktan kopuk kanalı TRT, en son UEFA Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi, Konferans Ligi’nin yayın haklarını alarak vergilerimizin “ecdad” dizileri yerine daha mutlu bir izlenceye dönüşeceğini müjdeledi. Lakin TRT’nin maçlar dışında bir sorumluluğu daha var. Türkiye içinde düzenlenen büyük spor organizasyonlarını yayınlamak.
8-11 Şubat arasında düzenlenen Antalya Bisiklet Turu (Tour of Antalya), Uluslararası Bisiklet Federasyonu’nun belirlediği kriterlere göre 2.1 kategoride yer alıyor. Yani bunu biraz açmak gerekirse, katılacak takımların %50’si dünya klasmanından olabilirken, kıtalararası takımlar, kıta takımları ve ulusal takımlar yer alabiliyor. Tour of Antalya’nın beşinci edisyonunda da World Tour diye tabir edilen en üst düzey takımlardan Bahrain Victorious ve Alpecin-Deceunick yarışıyor. Ne yazık ki 16 ülkeden 25 takım ile 175 sporcunun ülkemizdeki 4 gün süren ve toplam 602 kilometrelik yarışına tanıklık edemiyoruz.
Yarışın 12.30’da başladığı 8 Şubat Perşembe günü TRT Spor’da sırasıyla; Avrupa’dan Futbol, Portekiz Süper Ligi, Spor Stüdyosu, Gündem Spor programları vardı. TRT Spor Yıldız da ise, CEV Voleybol erkekler maç tekrarı vardı. Vergilerimiz ile işletilen, hatta teorik olarak hissedarı olduğumuz TRT’nin Tour of Antalya’yı bir prodüksiyon şirketi ile anlaşarak, ülkemizin en güzel yerlerinden geçecek yarışları insanlarla buluşturması ne kadar zor olabilir? TRT kâr amacı güdüyorsa eğer, bunca yıldır izlenmeyen hayali “ecdad” dizilerine neden para akıtıldı? Devletin spor kanalının ilk görevi, ülkesinde olan organizasyonları halka tanıtmak. Aslında bir nevi turizm elçiliği yapmaktır.
Bisikletçiler Apollon ve Athena tapınaklarının yanından geçerken hikayelerini dinlemekten, antik tiyatroyu, Seleukia Antik Kenti’ni, Vespasianus Çeşmesi’nin helikopterden çekimlerini görmekten mahrum kaldık. Türkiye’nin her yerine yayın yapabilen devlet kanalının, bu görüntüleri yurt dışına bile pazarlaması mümkündü. Eurosport gibi bisikletin global yayıncısı konumundaki bir kanal ile anlaşma yapılabilirdi. Çünkü şu an bisiklet takviminde Avrupa yarışları yeni başladı ve bisikletsever Avrupa seyircisi de iki teker üstündeki modern gladyatör hikayelerini izlemeyi çok özledi.
58. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nda yeni yapılan yollar, köprüler, ruhsuz asfalt ile mi kendimizi dünyaya tanıtmak istiyoruz? Yoksa binlerce yıl önce yaşayan uygarlıkların, tarihsel dokularıyla mı?
2023 yılında 9-12 Şubat tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan Tour of Antalya, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından iptal edilmişti. Lakin ondan önceki yıl 2022’de 4 etap da S Sport üzerinden yayınlanmıştı. Bu arada turun 2021 ve 2020 etaplarının son günü hariç banttan verilirken, hepsinde 4. etap ekranlara canlı olarak taşınmıştı.
TRT, UEFA Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi, Konferans Ligi maçlarının yayın haklarını, aldığımız her şeyden kesilen vergiler ile öderken, nasıl korkusuzca “şakkadanak” ödeyerek aldıysa, Antalya Bisiklet Turu’nun ülkemizde yayınlanmamasında da hatalı davrandı.
Şunu düşünmek istemiyorum… Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı şu anki başkan Muhittin Böcek’in 2019’da %51 ile kazandığı Antalya ve çevresinin reklamını devlet televizyonu üzerinden yapmak istememiş olabilirler mi? 2022’deki Tour of Antalya yayınının son etabında ve yarışın bitişi olacak olan sprint finişe 1,5 kilometre kala, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile röportaja başlanmıştı. O dönemki tepkileri hatırlayacaksınız… Kim bilir belki de ince bir hesaplaşmadan en zararlı biz bisikletseverler çıktık.
