Formula 1’de 2024 sezonunun açılışına sayılı saatler kaldı. Ön sırada Red Bull, Ferrari, Mercedes çekişmesi kadar ilgi çeken bir diğer kapışma da arka sıralardaki mücadele. Medyascope Spor’dan Deniz Su Özköylü, Haas takımının geleceğini sizler için yazdı.
Formula 1’de 2024 sezonu başlıyor: Günther Steiner’in ardından Haas’ı bekleyenle
Test sezonunu da geride bırakarak 2024’ün ilk yarışı geldi. Mclaren, Ferrari ve Mercedes geçen hafta pistte test etme fırsatı buldukları güncellemelerle birbirlerine iyice yaklaşıyor ve Red Bull’un işini en azından biraz daha zorlaştıracaklar. Aston Martin, sezona geçen yılı bıraktığı gibi değil 2023’e başladığı yerden devam ederek Red Bull’dan sonraki en iyi olma yarışına tekrar dahil olabilir. RB, Stake ve kısmen Williams gibi grid’in arka ve orta grubundan takımlar da kendi bünyelerinde sağlam adımlar attılar. Pierre Gasly’nin “Bu seneye kolay başlamıyoruz” açıklamasıyla şimdilik geçen yıla nazaran net bir düşüş yaşayan takım Alpine.
Çeşitli takımlardan gelen bu gelişmelerinin yanında Haas’ın yeni takım patronu Ayao Komatsu, takımının durumunu şu şekilde açıklıyor: “2024 aracıyla net bir adım attık ama rekabetin parçası olmak için yeterli bir adım mı, sanmıyorum. Çünkü işe çok geç başladık.”
Yani önümüzdeki cumartesi (2 Mart) Bahreyn’de Redbull’un önde bitireceğini tahmin etmek ne kadar kolaysa, Haas’ın son sıraları paylaşacağı da bir o kadar öngörülebilir.
Alışılmış çaresizlik ne zaman sona erecek?
2024’e şaşırmadığımız şekilde negatif söylemlerle başlasa da Haas, Komatsu ile verimli test sürüşleri geçirdi. Üç günlük test sürecinde attıkları 450 turda, özellikle yarış boyunca tekerlekleri idare edememekten yakınan takım, farklı kurulum denemelerine odaklanmak yerine düşük yakıtla olabildiğince fazla tur atmayı ve uzun vadede arabanın ciddi sıkıntıları çözmek için veri toplamayı hedefledi. Komatsu’nun belirttiği üzere bir nevi tersten mühendislik yaptılar. Bahreyn’deki ilk yarışa, sıralama ve yarış performansı konusunda soru işaretleriyle başlayacak olsalar da, şimdi ellerinde arabayı anlamları ve yol almaları için bir rehber var. Sezona umutsuz başlayan yeni takım patronu, beklenmedik performanstan memnun.
“Yere basma kuvveti noktasında hala eksiğiz, yüksek hızlı virajlarda yavaşız; ama nitelik, tutarlılık ve öngörülebilirlik konusunda gelişme var.”
Yine de geçmiş yılların faturası önümüzde. 2016’da Formula 1’e giriş yapan Amerikalı takımın yüzü o günden bugüne bir türlü gülmedi. Aracı devamlı hurdaya çeviren sürücülerin, problemli sponsor anlaşmalarının, Amerika, İtalya ve İngiltere’de olmak üzere üç merkezle dağınık yapıları Haas’a hiç yardımcı olmadı. Bununla birlikte Ferrari’nin kendinin de bir hayrını görmediği araç parçalarının kurbanı olarak özellikle son üç yılı olabilecek en kötü pozisyonda bitirdiler. Yıllardır Q1’i atlatmayı rüyasında dahi göremeyen Williams, James Vowles’ı da bünyesine katarak 2023 Takımlar Şampiyonası’nı (Logan Sargeant’a rağmen) 7. bitirmişken, Haas’ın hala yerinde sayması artık fazlasıyla göze batıyor. Hatta takım patronu Günther Steiner ile de bu doğrultuda yollar ayrıldı. Gene Haas’ın şu lafından anlayacağız ki “daha iyisini yapamadığımız için utanıyorum”, bu durum onu da rahatsız ediyor. Ama bu kötü geçen sezonlardan bir ders çıkarmış gibi hareket ettiğini söyleyemeyiz. Zaten devamlı takımın ayağına çelme takan ta kendisi.
Haas, adını aldığı sahibinden yatırım alamıyor. Bu iki sezon arasında görevinden alınan eski takım patronu Günther Steiner’ın takımın kurucusuyla yaşadığı en büyük anlaşmazlık bu konuydu. Steiner takımın rekabet edebilmesi için daha fazla paraya ihtiyaç duyduğunu düşünürken; Haas, başarıya giden yolun hali hazırda olanın en iyi şekilde değerlendirilmesiden geçtiğine inanıyor. Bu denenebilir olmakla beraber Haas’ın elinde ne var da değerlendirsin? Yani işinin başına yeni geçen ve özellikle mühendislik tarafına odaklanması beklenen Ayao Komatsu’nun James Vowles’a benzer şekilde takımın ihtiyaçlarını derinlemesine gözden geçirmesi ve sil baştan bir operasyon yaratması gerekli. Aralarındaki tek fark o bunu doğru dürüst bir yatırım olmadan yapacak. Yine de Komatsu, elindeki kaynakları daha verimli kullanarak iyileşmenin mümkün olduğunu düşünüyor.
Gene Haas, bu çizdiği plan çerçevesinde ilerleme kaydedildiğini gördüğü takdirde finansal kaynakları arttırmayı düşünebileceğini söylese de gridin arkalarındaki rekabet kızışıyor. Yakında Audi olacak Stake, RB (Alpha Tauri) ve Williams ciddi yatırımlar almaktayken, Gene Haas’ın bekleme ısrarı Amerikalı takımı, Takımlar Şampiyonası’nda 10. olmaya mahkum edecektir. Eğer sonuncu olmama yarışından elenirlerse artık sadece kendiyle ve kötü seçimleriyle savaşan bir Haas izleyeceğiz. Hızla bir değişikliğe gidilmezse 2026’da gelecek yeni regülasyonlara da ayak uydurmaları imkansız olacak.
Takım büyük değişikliklere ihtiyaç duyuyor. Gene Haas’a göre bu gerekli değişiklik Günther Steiner’ın operasyondan ayrılmasıydı. Takımın kurulduğu günden beri orada olan, herkes için karikatürleşmiş bu figürün gönderilmesi yanlış bir karardı diyemem. Fakat Steiner’ın, takımla yolları ayırdıktan sonra verdiği röportajlarda dikkat çektiği şu noktalar önemli:
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Haas’ın 10 yıl önce kurulmasından bu yana Formula 1’de yaşanan değişiklikler, takımların güçlenmek için büyük harcamalar yapması gerektiği anlamına geliyor. İşe ilk başlarken yarattığımız model, bence iyiydi. Ancak belki de artık zaman aşımına uğramıştır.”
Haas Formula 1’deki yerini hak ediyor mu?
Yoğun gündemin gölgesinde, Andretti, FIA tarafından reddedildi. Fakat Michael Andretti FIA’nın kapısını bizzat çalmadan önce Haas ile görüşmüştü. Masaya yatan konuysa Gene Haas’ın takımı kendilerine satması ve bu şekilde spora dahil olmaktı. Gene Haas bu teklifi reddetti ve Michael Andretti’nin aktardığı üzere şimdileri takımının performansından utanan Gene Haas, gerilerde olmayı umursamadığını ve böyle de işini gördüğünü söyledi.
Formula 1 severler arasında büyük tepki çeken bu ret, ister istemez gözleri Haas’a da çevirdi. FIA, yayınladığı açıklamada Andretti’yi neden spora dahil etmediğine dair bahanelerini sundu. Bunlardan en göze çarpanı Formula 1’in Andretti markasına katacağı değerin, Andretti’nin Formula 1’e katacağından daha fazla oluşuydu. Durum böyle olunca insan acaba Haas Formula 1’e ne katıyor diye düşünüyor.
Gene Haas, takımı için öngördüğü zayıf vizyon, kısıtlı bütçe ve kaynaklarla sporda var olmaya çalışırken çizdikleri underdog imajını da zedeliyor. Netflix’in Drive to Survive dizisinin bi nevi yüzü haline gelerek Haas’ın marka değerinin de önüne geçen Günther Steiner’ın sunduğu eğlence de artık takımın bir parçası değil. Ama Gene Haas’ın kâr etmesi için, takımının çok da başarılı olmasına ihtiyacı yok. Bir şekilde ayakta durmaları ve Haas Otomotiv adını temsil etmeleri ona yetiyor. Ayrıca takım Ferrari ile olan bağlarından dolayı tasarlamak ve üretmek zorunda kalmadan araç için gerekli birçok parçayı elde edebiliyor. Bir inovasyon ve yatırım sporu olan Formula 1 içinde, oldukça vasat bir var olma şekli. Doğal olarak Amerikan pazarına açılmaya bu kadar meraklıyken FIA’nın Haas’tan şikayet etmeyip Andretti’yi kapıdan kovması tepki çekmeye devam edecek.
Sonuç olarak 2024 sezonu kapıda ve Amerikalı takım şimdiden bir adım geride. Yine de geçen sene Aston Martin ve Mclaren’ın podyumda yerleri değiştiklerindeki gibi takımların sezon başı ve sonundaki performanslarında ciddi farklar olabiliyor. 24 yarışın sonunda kimin kendini ne kadar geliştireceğini, düşüp düşmeyeceğini kestirmek hiçbir zaman kolay değil. Haas uzun vadede yol alabilir, ki Komatsu’nun kafasındaki plan da bu. Sezon içerisinde gelişmek konusunda iyi bir geçmişe sahip olmayan Haas’ın talihi değişecek mi göreceğiz. Şimdilik tek emin olduğumuz şey, böyle devam ettikleri sürece griddeki pozisyonlarını ne kadar hak ettiklerini sorgulamaya devam edeceğiz.
Sezon içinde yeni yazılarda görüşmek üzere!
Yazan: Deniz Su Özköylü
Editör: Doğa Üründül
