CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaş çay fiyatının artırılması ve çay üreticisinin sesini duyurmak için Rize’de düzenledikleri mitingde konuştu. Yurttaşlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi Rize’de hemşerilerine sahip çıkmadığını söylerken, Özel “Normalleşme vatandaşın sorununu görmemek değil, gerektiğinde meydanları doldurmaktır” dedi.
CHP, çay alım fiyatının artırılması talebiyle “Çay üreticisinin sesini duyuyoruz, duyuruyoruz” diyerek Rize’de miting düzenledi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, öğretmenlerin ve emeklilerin ardından çay üreticisinin sorunlarına dikkat çekmek için yaptıkları mitingde konuştu.
Çayın başkenti, aynı zamanda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi Rize’de coşkulu bir kalabalık Özel’i karşıladı. Rize’nin ilçelerinden ve çevredeki illerden de çay üreticilerinin geldiği mitingde, bariyerlerle ayrılan alanın dışında da Özel’i dinleyen pek çok yurttaş vardı.
Miting alanını çevreleyen Erdoğan posterleri
Rize Merkez’deki 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda Özgür Özel çay üreticilerine hitap ederken üç yanında dev Erdoğan posterleri asılıydı. Ancak bu posterler, CHP’nin mitingini gölgelemek için asılmadı. Kent meydanını çevreleyen posterleriyle Erdoğan, memleketinde her zaman boy gösteriyordu.
CHP milletvekilleri, belediye başkanlarıyla Rize’de
Mitinge CHP Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin, Sevgi Kılıç, Erhan Adem ile birlikte pek çok milletvekili ve il başkanı da katıldı. Rize’nin CHP’li ilçe belediyelerinden Pazar Belediye Başkanı Neşet Çakır, Ardeşen Belediye Başkanı Enver Atagün ve Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu da mitingdeydi. Çervatoğlu, elinde çay makasıyla, yeleği ve botlarıyla yurttaşların karşısına çıktı.
“Çayımızı oyuncak ettiler”
Çay üreticileri taleplerini Medyascope’a anlattı. Elinde çay fidesiyle gelen bir yurttaş, “Çayımızı oyuncak ettiler, hiçbir işe yaramıyor. Eskiden çocuklarımızı bununla okutuyorduk, şimdi okumayı bırak çayın masrafını yetiştiremiyoruz” diye yakındı.
“Rizeli olup Rizeli’nin sesini duymayanlar”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Çay-Kur işçisi yurttaş ise altı ay çalışıp altı ay işsiz olduklarını vurgulayarak, kadro taleplerini anlattı. Daha önce yaptıkları çay mitinglerini de hatırlatan yurttaş, “Sesimizi duyanlar duyuyor, geliyor ama duymak istemeyenler, görmek istemeyenler gelmiyor. Rizeli olup Rizeli’nin sesini duymayanlar ama Rizeli olmayıp Rizeli’ye destek verenler, sesini duyanlar geliyor” diyerek Rizeli Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki gösterdi.
Erdoğan’ın hemşerisini görmediğini söyleyen yurttaş, “Bu meydanda Çay-Kur işçisine birkaç sefer söz verdi. Birinde ‘Kadroyu ben vereceğim’ dedi, ikincisine de ‘Talimat verdim çalışmalar yapılıyor’ dedi. Üçüncüsünde de yine bu işle ilgili ‘Biz çözeceğiz, görüşme yapıyoruz’ dedi. Biz 10 senedir bu sözleri bekliyoruz” diye konuştu.
“Özel sektöre bedavaya çay satmasınlar”
Bir çay üreticisi ise, yalnızca yaş çay fiyatının artırılmasıyla sorunlarının çözülmediğine dikkat çekti. “205 bin üretici, 87 milyon tüketici var” var diyen yurttaş, üretimde gübrenin, işçiliğin ve başka maliyetlerin de yüküne değindi. Çayın ekonomisinin bütün olarak desteklenmesi gerektiğini söyleyen yurttaş, “Özel sektöre bedavaya çay satmasınlar. Bayilere reklam için yüzde 36 iskonto yapılıyor, Çay-Kur tabi ki zarar eder. Niye bayiler yapsın çayın reklamını, devlet yapsın. Tarımı olduğu gibi bitirmek için ellerinden geleni yapıyorlar” diye konuştu.
Rizeli vekiline, vekil Rizeli’ye sahip çıkıyor
CHP’nin 46 yıl sonra Rize’de çıkardığı milletvekili Tahsin Ocaklı’ya yurttaşların ilgisi ve sevgisi gözlemlenebiliyordu. Ocaklı, parti otobüsünün üzerinden alanı selamladığında “Bugünün mimarı Tahsin Ocaklı’dır” diyen yurttaşlar, Rize’nin Meclis’teki tek CHP’li temsilcisinin kendilerine sahip çıktıklarını anlattı.
“Normalleşme vatandaşın sorununu görmemek değil, gerektiğinde meydanları doldurmaktır”
Mitingden önce çay bahçesine giden Özel, alandaki konuşmasında çay toplamanın zorluklarını anlattı. Özel, milletin gündeminde olmayan hiçbir konunun CHP’nin gündeminde olmayacağının altını çizerek “Müzakereler yapacağız. Eğer sonuç alamazsak sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir. Sizin sesinizi duyacağız, sesinizi duyuracağız” dedi.
Özel, siyasette normalleşme gündemiyle ilgili de konuştu:
“Birileri siyasetteki normalleşmeden rahatsızlık duyup eski kavgalı, tartışmalı günleri geri getirmek istiyor ama normalleşme, muhalefetin dozunu düşürmek değildir. Normalleşme, vatandaşın sorununu görmemek değildir. Haksızlığa susmak değildir. Aksine normalleşme hem müzakere, hem de mücadele etmek, sorunu görmek, yapıcı muhalefet yapmak, gerektiğinde meydanları doldurmak, sesin en gürünü çıkarmaktır.”
Filistin bayrağına benzer miting bayrakları
Her görüşten Rizelilerin meydanda olduğunu söyleyen Özel “Çayda sömürüye son” bayraklarını “Bayrağın kırmızısını, çayın yeşilini, çayın karasını ama Filistin bayrağının rengini taşıyor” diye anlatarak, Filistin’i unutmayanlara teşekkür etti.
Türkiye’nin son yıllarda tarım ülkesi olma vasfını kaybettiğini ve ekilir-dikilir toprakların boş kaldığını söyleyen Özel, “Biz köylünün, çiftçinin, tarımda çalışanların haklarını korurken, bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir’ sözünü hiç unutmuyoruz” dedi.
“Parayı bizi doyuranlara ödemek yerine çetelere müteahhitlere verenlere yazıklar olsun”
Çiftçilerin sorunlarını çözmek için 2006’da çıkan kanunda düzenlendiği şekliyle gayri safi milli hasılanın yüzde biri kadar desteğin hiç verilmediğini söyleyen Özel, “Ne kadar veriliyor? Binde iki. Toplamda 853 milyar lira alacağınız var devletten. Bu sene yüzde 1 verilecek olsa, alınacak para 410 milyar lirayken, bu parayı sizlere, çay ve fındık üreticilerine, bizi doyuranlara ödemek yerine çetelere, müteahhitlere, zenginlere verenlere yazıklar olsun” diye devam etti.
Özel’den çözüm önerileri
Hangi ürüne ne destek verileceğinin bir yıl önceden ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Özel, şöyle konuştu:
“Çiftçi ne ekip biçeceğine ona göre karar vermelidir. Ayrıca bu ürünlerden destek verilen, üretilmesi istenenler için yüksek primli teşvik sistemi oluşturulmalıdır. Sulamada kullanılan elektrik borçları, hemen ve bugün değil ürün satılınca ödenebilmelidir. Çiftçimizin banka borçlarının faizleri tamamen silinip bir kereye mahsus hem tarım kredisi borçları, hem yüksek faizli diğer borçlar, hem de kredi kartı borçlarının faizi silinmeli ve anapara beş yıla bölünmelidir. Çiftçinin elinde kalan ürünler devlet tarafından mutlaka alınmalı, gıda enflasyonunu düşürmek için üretici fiyatını düşürmek yerine üretim maliyetlerini düşürmek ve çiftçilerin çektikleri sıkıntıları bitirmek gerekir.”
“Çay fiyatını niye tweet atarak açıklıyorsunuz?”
210 bin ailenin, 1,5 milyon insanın çayla geçindiğini dile getiren Özel, 17 lira olarak açıklanan çay fiyatından üreticinin memnun olmadığına dikkat çekti:
“Kim açıklar çay fiyatını? Bakanlar, başbakan açıklar. Şimdi bakan yok, başbakan yok. Hükümetin başı gelir açıklar. Şimdi hadi bakalım gelin açıklayın. Ortada kimse yok. Çay fiyatını açıklamayan bir Tarım Bakanı, çay fiyatını açıklamayan hükümetin başkanı, Cumhurbaşkanı olur mu? Çay fiyatını niye tweet atarak açıklıyorsunuz? Gelin Rizelinin gözüne bakın, 17 lirayı söyleyin. 2 lira da destekleme var diyor. Seneye, martta ve nisanda, bugün gübre kaç para? Nisanda kaç para olacak? O yüzden o 2 lira da bugünün 2 lirası değil ha. Bir sene sonrasının 2 lirası neredeyse. 17 lira ile geçim olur mu? 17 lira ile ev döner mi, geçinilir mi, borçlar ödenir mi, bu iş yapılır mı? Bu 17 liralık yaş çay alım fiyatını kabul etmiyoruz. Reddediyoruz. Sadece maliyetleri bile karşılamıyor.”
“Çay-Kur işçisi altı ay çalışıp altı ay boş kalmak istemiyor”
Çay-Kur işçilerinin kadro talebini dillendiren Özel, “11 bin Çay-Kur işçisi var. Çay-Kur işçileri artık altı ay çalışıp altı ay boş kalmak istemiyorlar. Çay-Kur işçisi 20 yıl önce asgari ücretin 4,5 katını alıyorken bugün 1,5 asgari ücrete gerilediler. ‘1,5 asgari ücret iyiymiş’ demeyin. Altı ay var, altı ay yok. Böylelikle Çay-Kur işçisi asgari ücretin de altında çalışıyor” diye konuştu.
“Kemal Bey’in sözü partimizin sözüdür”
Özel, kaçak yollarla çay getirilmesinin de engellenmesi gerektiğini savundu, CHP’nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kaçak çayları getireceğim, Rize meydanında yakacağım” sözlerini hatırlattı. Özel “CHP’yi iktidara taşıyacağız. Kaçak çayları buraya getireceğiz. Çayları yakmaya Kemal Bey’i de davet edeceğiz. Kemal Bey’in sözü partimizin sözüdür. Eninde sonunda o işi yapacağız” diye konuştu.
“Parayı kazanıyorlar, Rize’yi hasta ediyorlar, bu işin peşini bırakmam”
Çay üreticisinin örgütlenmesi ve üretici sendikasına izin verilmesi gerektiğini dile getiren Özel, filtresiz bacaklarda üretim yapan özel fabrikalara da değindi. Özel, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı göreve çağırdı:
“Ne yapıyorlar? Çayın parasını onlar kazanıyor, karasını Rize’nin üstüne saçıyorlar. Buradan hepsine sesleniyorum. Ama öncelikle ilgili bakanlıklara sesleniyorum. Bu fabrikaların bacalarına filtre takılacak. Bunu ilgili bakanlık mutlaka denetlemelidir. Nasıl insanlarsınız? Parayı kazanıyorlar, Rize’yi hasta ediyorlar. Sayın Bakan bu işin peşini bırakmam. O filtreler takılacak. Denetim yapılacak. Rizeliler artık o kötü kurumu solumayacaklar.”
“Üreticinin tabutuna çivi çakıldığını görmek istemiyoruz”
Özel, “Çay üreticisinin tabutuna çivi çakıldığını görmek istemiyoruz” derken, temsili tabutun içindeki çaylar meydana döküldü. Özel, diğer partileri destekleyen yurttaşlara da seslendi:
“Rize’nin yüzü gülsün istiyoruz. Rize’deki AKP’liler, MHP’liler… Alın terinin partisi olmaz. Alın terinin rengi olmaz. Alnınızın teri kutsaldır. Alın terinin karşılığını vermek devletin boynunun borcudur. Buradan gerçek ve doğru çay fiyatını 31 Mart seçimlerinden önce Pazar’da 25 lira olması gerektiğini söylemiştim. Buradan çağrımı tekrarlıyorum.”