Türkiye ile Ruanda arasında imzalanan turizm anlaşmasının Resmî Gazete’de yayımlanmasının ardından sosyal medyada, İngiltere’nin Ruanda’ya gönderdiği sığınmacıların Türkiye’ye geleceği iddiaları ortaya atıldı. Ruanda etiketi sosyal medyada viral oldu, herkes bu konuyu tartışmaya başladı. Peki iddiayı ortaya kim attı? Tartışma nasıl devam etti? Taraflar neler söyledi? Meclis komisyon tutanaklarında nasıl yer aldı?
Her şey Türkiye ile Ruanda arasında 24 Haziran 2019’da Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Turizm Alanında İşbirliği Anlaşması”nın onaylanıp, Resmî Gazete’de 29 Mayıs Çarşamba günü yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile başladı.
Önce anlaşmanın detaylarına bakalım.
İki ülke arasındaki dostluk ilişkisinin güçlendirilmesi amaçlanan bu anlaşmanın 3. maddesinde, “tarafların turizm sektöründe yatırım ve girişimleri teşvik etmek amacıyla, ülkelerinde turizm alanında faaliyet gösteren profesyonellerin ve diğer organların, kurumların ve/veya kuruluşların faaliyetlerini ve gayretlerini geliştirecekleri ve destekleyecekleri” belirtiliyor.
Anlaşmanın 4. ve 5. maddelerinde ise tarafların “tanıtım gezileri düzenleyerek turizm pazarlaması konularında işbirliği yapacakları” ve “turizmle ilgili bütün alanlarda değişim programları düzenlenmesini kolaylaştıracak ve destekleyecekleri” ifade ediliyor.
Anlaşmayla birlikte sosyal medya karıştı. Sığınmacıların Ruanda’dan Türkiye’ye gönderileceği iddiaları ortaya atıldı. Birbirinden ünlü gazeteci ve yorumcular analiz videoları yayınladı, tweetler attı. Ortalık komplo teorilerinden geçilemez oldu. Ama kadar tepki gösterilmesinin elbette bir sebebi var: Kısa bir süre önce İngiltere ile Ruanda arasında imzalanan, tartışmalı göç anlaşması.
Peki o anlaşmada neler var?
İngiltere, ülkedeki yasadışı sığınmacıları Ruanda’ya gönderecek olan yassa tasarısı için iki yıldır uğraşıyordu. Geçtiğimiz haftalarda Avam Kamarası tarafından onaylanan Ruanda Planı, şimdi de Kral III. Charles’ın onaylanmasıyla yasalaştı. Ruanda Planı, ülkedeki yasadışı sığınmacıları zorunlu olarak Ruanda’ya göndermeyi öngörüyor.
Başvurusu başarılı olan sığınmacılara mülteci statüsü verildikten sonra da Ruanda’da kalmalarına izin verilecek. Başvurusu başarılı olmayanlar ise Ruanda’ya başka bir sebeple yerleşmeyi talep edebilir veya “güvenli bir diğer üçüncü dünya ülkesine” sığınma başvurusunda bulunabilir.
Bu plan ayrıca Ruanda’ya gönderilen sığınmacıların hiçbir şekilde İngiltere’ye geri dönmek için başvuruda bulunamayacağını belirtiyor.
Bu tasarı ayrıca herhangi bir sayı sınırlaması da koymuyor. Teknik olarak 1 Ocak 2022’den sonra İngiltere’ye yasadışı yollarla giren herkes Ruanda’ya gönderilebilir.
Dönelim Türk sosyal medyasına… Özellikle X’te (eski adıyla Twitter) “Türkiye’ye Ruanda’dan göçmenler gönderilecek” iddiasının nereden çıktığına bakalım. Pek çok X kullanıcısı Ruanda ile Türkiye arasındaki uçuşların görüntülerini paylaşarak, “Allah Hotel Türkiye filmi çekilmesinden bizi korusun” diye yazdı.
Bazı paylaşımlar şöyle:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İngilizler kendi kaçaklarını Ruanda’ya gönderirken, hükümet Ruanda ile turizm işbirliği anlaşması imzalamış.
— Fatih Eryılmaz (@fatiheryilmaz0) May 30, 2024
İmzanın mürekkebi kurulmadan üzerinden uçak geçmeyen Ruanda’dan Pazar günü 5 uçak dolusu turist!!???? geliyor.
Seyretmeyenler “Hotel Ruanda” filmini mutlaka… pic.twitter.com/KlekdyxsgV
Kigali Ruanda’nın başkenti. Türk halkı Ruanda’nın başkentini bilmeyi bırakın haritada Ruanda’nın yerini bulamaz. Bu güne kadar otellerde kaç ruandalı turiste rastladınız? Peki ne oldu da 5 günde Kigaliden İstanbul’a 157 uçuş yapılacak? Ticaret kalemlerinde turizm yokken yoksa… pic.twitter.com/ikiUm2Bj3u
— Khaki (@cont_alt_del) May 31, 2024
Siyasîlerden de bu iddiaları paylaştı, sorular sordu. O siyasîlerden biri de Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ. Özdağ, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Türkiye dünyanın lunaparkı değil” diyerek şöyle tepki gösterdi:
Ruanda, Sivas büyüklüğünde bir ülke. Nüfusu 13 milyon. Kişi başına düşen gelir 800 dolar. Olağanüstü fakir bir ülke. İngiltere Ruanda ile anlaşarak mültecileri Ruanda’ya yolluyor. Ruanda ile AK Parti hemen bir turizm anlaşması yapıyor.
— Ümit Özdağ (@umitozdag) May 31, 2024
Ve İngiltere’den Ruanda’ya gidenler… https://t.co/p2sH1Xggbk
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan da iki farklı paylaşım ile bu iddialara tepki gösterdi. Türkkan, “Ruanda ile yapılan turizm anlaşması hemen ardından ne oldu da beş günde Kigali’den İstanbul’a 157 uçuş yapılacak? Ben size söyleyeyim: Kigali – İstanbul arasındaki bu uçuşlarla, İngiltere’nin Ruanda’ya gönderdiği istilacı göçmenler gelecek ülkemize” dedi.
Türkkan’ın bir sonraki paylaşımı ise şöyle:
Biz bu kadar istilacı yetmedi, bir de Ruanda’dan getirecekler dediğimizde; “bunlar dezenformasyon yapıyorlar” deyip sağda solda höykürenler şu habere bir baksın bakalım.
— Lütfü Türkkan (@LutfuTurkkan) June 3, 2024
Burada İngiltere’nin açıklaması var.
“Ruanda’da hasta olanları Türkiye’de göndereceğiz, tedavileri… pic.twitter.com/qiTPSmyddu
İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın cevaplaması için soru önergesi verdi, “İngiltere’nin Ruanda’ya düzensiz göçmenleri göndermeye başlamasından sadece 1 ay sonra Ruanda ile Türkiye arasında yapılan bu anlaşma manidar değil midir?” diye sordu.
Demokrat Parti İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt katıldığı bir televizyon programında CHP ve İYİ Parti’ye çağrıda bulundu, “Pazar günü bütün Ruanda uçaklarını karşılayalım, kimmiş bunlar görelim, nerede tatil yapacaklarmış öğrenelim” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan da “Ruanda ile imzalanan turizm anlaşması, ülkemize mülteci kabulüne dair üstü örtülü bir mutabakat belgesi mi?” diye sordu ve şöyle dedi:
“İktidarı, sorumluluk sahibi olmaya, halkımızın eleştirilerine kulak tıkamaktan vazgeçmeye, sosyal medyayı radikal sağın ajitasyonuna terk etmek yerine mülteciler konusunda halkın endişelerini giderecek çalışmalar ve açıklamalar yapmaya davet ediyoruz.”
*Hükümet, halkın endişelerini istismar edenlere karşı ilgisiz*
— Namık Tan (@NamikTan) June 2, 2024
Sorumsuzluğu ve duyarsızlığı şiar edinmiş olan iktidar, ekonomik daralma, geçim sıkıntısı, gelir eşitsizliği, yoksulluk, emeklilerin muhtaç durumu gibi halkımızın karşı karşıya bulunduğu gerçek sorunların çözümü…
Dışişleri Komisyonu’nda ne konuşuldu?
Ruanda ile Türkiye arasında yapılan turizm anlaşmasının ardından sosyal medyada ortaya atılan iddialar, 4 Haziran Salı günü yapılan Dışişleri Komisyonu’nun da gündemindeydi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Ruanda ile yapılan anlaşmanın acelesi ve önceliğini sorgulayarak, anlaşmanın neden Dışişleri Komisyonu’na gelmediğini sordu.
Söz alan Dışişleri Bakanlığı’ndan Genel Müdür Refik Ali Onaner (E) “Bu anlaşma Ruanda’dan daha fazla turist çekmek için yapılan bir anlaşma değil” dedi. İddiaların ardından Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin de açıklama yaptığını hatırlatan Onaner, sözlerini şöyle noktaladı:
“Biz de bundan sonra bu tür açıklamalarda, bu tür bilgiler kamuoyuna yansıdığında doğru bilgilendirmeyi yapmak için hazırlıklı olmak gerektiğini gördük.”
MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın ise “Anlaşmanın Dışişleri Komisyonu’na gelmeme nedeni acaba teknik bir konu olmasından dolayı mı? Teknik anlaşmalarda Komisyona ya da Meclis onayına gerek duyulmadığı bağlamında mı algılayalım?” diye sorunca, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da “Şu anda gündemdeki anlaşmaların çoğu teknik” dedi.
Anlaşmanın ne aşamada onaya sunulduğu hakkında bilgisi olmadığını belirten Refik Ali Onaner, kendisine yöneltilen sorulara şöyle yanıt verdi:
“Burada temel alınması gereken husus, umuma mahsus pasaport hamili Ruandalılar vizeye tabidir. Bizim Kigali Büyükelçiliğimizden vize almayan bir Ruandalının her halükârda Kigali’den uçağa binmesi dahi mümkün değildir, bir yanlışlık sonucu binse de Türkiye’ye girişi mümkün değildir. Zaten bizim Ruanda’ya yönelik vize uygulamamızda bir değişiklik olmadığı sürece Türkiye’ye günde seyahat eden Ruandalı sayısında bir artış olması da gerçekçi değildir.”
Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgiye göre Ruanda için umuma mahsus pasaport hamilleri vizeye tâbi. Diplomatik ve hizmet pasaportu hamilleri her 180 günde 90 gün süreyle vizeden muaf.
CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan ise Genel Müdür Onaner’in anlaşmanın adının “turizm anlaşması” olduğunu fakat durumun böyle olmadığı konusundaki açıklamalarını hatırlatarak, sıradan bir vatandaşın böyle bir teknik farkı anlayamayabileceğini söyleyerek, “Burada bir aydınlatma hatası var” dedi.
Komisyon Başkanı Fuat Oktay‘ın “Namık Bey diyor ki: ‘Ya bunu düzgün söyleseydiniz ben de yanlış anlamazdım, kamuoyunu yanlış bilgilendirmezdim’” demesi üzerine Tan, “Ben yanlış anlamadım” diye yanıt verdi.
Sonuç olarak ne oldu?
X’te paylaşılan çok sayıda gönderide Ruanda’dan Türkiye’ye uçakların ekran fotoğrafı paylaşıldı, üzerine “Günde 82 adet uçuş gözüküyor, ülkeyi toptan sattılar herhalde” gibi notlar yazıldı.
Fakat ekran görüntülerinde de görüyoruz ki, uçuşların birçoğu aktarmalı.
Yani bu, Ruanda’dan Türkiye’ye yüzlerde sığınmacı gönderileceği ve hatta Kigali’den uçağa binen herkesin İstanbul’daki bir havalimanına ineceği anlamına gelmiyor.
Anlaşmalara gelince…
Türkiye ile İngiltere arasında göçmenlerin iadesi anlaşması yok.
Evet, yasadışı göç ve göçle mücadele, İngiltere’de gelecek yıl yapılması beklenen seçimler öncesi siyasî gündemin en üst sıralarında kendine yer buluyor ve hükümet, teknelerle ülkelerine gelen göçmen sayısını en aza indirmeyi ve hızlıca sınır dışı etmeyi hedefliyor.
Peki bunun için Türkiye kullanılıyor mu? Evet.
Nasıl mı?
9 Ağustos 2023’te İngiltere ile Türkiye arasında yasadışı göçü engellemek için bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşma ile iki ülke, insan kaçakçılığına karşı ortak polis operasyonları yapılacak ve göçmen taşıyan botların satışı engellenecek. Öte yandan gümrük verileri de daha hızlı değiş tokuş edilecek.
Yine 2023 yılının ortalarında da İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın “mültecileri uzak tutması” için Türkiye’ye 3 milyon sterlin gönderdiği ortaya çıkmıştı. Guardian’ın haberine göre, Türkiye’de emniyet güçlerinin ve sahil güvenlik güçlerinin eğitimine destek amacıyla 2019’da 14 bin sterlin değerinde aktarılan fon, katlanarak artmaya devam etmişti. 2021 ve 2022 arasında 425 bin sterline çıkan fon, geride kalan bir yılda 3 milyon sterlini bulmuştu.
Tüm bu araştırmaların ışığında söyleyebiliriz ki, sosyal medyada ortaya atılan “Ruanda’daki düzensiz göçmenler Türkiye’ye gönderilecek” iddiası asılsızdır.
Kapak tasarım: Aliye Altınışık