NATO’nun Genel Sekreterliğine Hollanda Başbakanı Mark Rutte atandı. Peki görevi Jens Stoltenberg’den alacak olan Mark Rutte kimdir?
Karşısında yarışan Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis’in de yarıştan çekilmesiyle göreve talip tek kişi kalan Rutte NATO Genel Sekreterliği’ne atandı.
Rutte’nin görevi 1 Ekim’de Jens Stoltenberg’den devralması bekleniyor.
Rutte, Hollanda’daki koalisyon hükümetinin bozulması üzerine 7 Temmuz 2023’te istifa etmiş ve yeni hükümet kurulana kadar başbakanlık görevini sürdürüp aktif siyaseti bırakacağını açıklamıştı. Stoltenberg’in görevini bir dönem daha uzatmayacağı kesinleşince Rutte, NATO Genel Sekreterliği adaylığını açıklamıştı. Kısa süre içinde birçok ülkenin desteğini kazansa da Macaristan, Slovakya, Romanya, Rutte’nin adaylığını desteklemiyordu.
Rutte, siyasi kariyerinde sıklıkla Ukrayna’yı destekleyen açıklamalarıyla gündeme geldi. Her ne kadar Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i eleştirse de NATO’daki 32 ülkenin de fikir birliğine sahip olmasını sağlayacak kadar merkez konumunu koruyan siyasetçilerden biri olarak görülüyor. Peki Mark Rutte kimdir?
Rutte’nin Hollanda’daki siyasi yenilgisi
Trump ve Erdoğan’la iyi ilişkileri olan Rutte ve partisi Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) izlediği sığınmacı politikalarından fazla ılımlı olmakla eleştiriliyordu. Dört partiden oluşan koalisyonunun bu eleştirileri takiben çökmesinin ardından ülkede aşırı sağcı Geert Wilders’ın kazandığı erken seçimler Rutte’nin en büyük siyasi yenilgisi olarak kayıtlara geçti.
Rutte, Hollanda’daki koalisyon hükümetinin bozulması üzerine 7 Temmuz 2023’te istifa etti ve yeni hükümet kurulana kadar başbakanlık görevini sürdürüp aktif siyaseti bırakacağını açıkladı. Görevini ise nihayet 2 Haziran 2024’te devretti.
Ancak Rutte’nin siyaseti bırakması uzun sürmedi. Jens Stoltenberg’in bir dönem daha görevine devam etmeyeceği öğrenilince, Rutte ittifak devletlerinin nabzını yoklamaya başladı. Aylarca perde arkasında bir seçim kampanyası yürüttü.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ilişkilerin güçlenmesinden yana olan Rutte, ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i de sıkça eleştiren liderler arasında bulunuyordu. Ukrayna’nın sıkı bir destekçisi olan Rutte’nin birçok ittifak devletini ikna etmesi zor olmadı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ancak Rutte’nin önünde onun adaylığına karşı duran ülkeleri ikna etme görevi de bulunuyordu. Macaristan, Slovakya, Romanya, Rutte’nin adaylığını desteklemiyordu. Rutte için, Orban’ı ikna etmek hiç de kolay olmadı.
Rutte, bir mektupla Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a Macaristan’ın NATO çerçevesinde Ukrayna’ya herhangi bir askeri ya da mali yardımda bulunmak zorunda bırakılmayacağı konusunda teminat verdi. Orban, 18 Haziran Salı günü yaptığı açıklamada, “Başbakan Mark Rutte de bizim anlaşmamızı destekliyor ve bunun devamını sağlayacağını söylüyor. Bizce gelecekteki NATO Genel Sekreteri o olmalı” demişti. Orban, NATO’nun Ukrayna’ya dönük yardım planlarını eleştiren isimlerden biri. Orban daha önce de ülkesinin NATO’nun Ukrayna’ya yardım planlarına katılmaması konusunda Stoltenberg’den güvence almıştı.
Mütevazı bir siyasetçi, yetenekli bir piyanist
Rutte’nin evinden işine genelde bisikletle gittiği biliniyor. Ayrıca yetenekli bir piyanist olan Rutte, bir keresinde Lahey’in merkez tren istasyonunda halka açık piyano çalmıştı.
Çevresindekilerin tanımladığına göre Rutte Mizah anlayışı, neşeli mizacı ve hazır cevaplarıyla öne çıkıyor.
Rutte’nin bir diğer özelliklerinden biri ise kriz yönetiminde oldukça başarılı olması. Mark Rutte bir konuşmasında, “Gerçek liderlik, dinleme ve farklı bakış açılarını anlama becerisi gerektirir” demişti. Rutte’nin biyografisini kaleme alan Sheila Sitalsing, Rutte’yi “İyi bir kriz yöneticisi” olarak tanımlıyor.
Sitalsing ayrıca Rutte’yi zincirlerden kilitleri açmayı başararak kurtulabilen ünlü Amerikalı sihirbaz Harry Houdini’ye benzetiyor, onu “Siyasetin Houdini’si” olarak tanımlıyor.
Rutte’nin halk nezdinde onayı da oldukça yüksetti. Ülkeye mali kriz ve koronavirüs pandemisi sırasında sağladığı istikrar, birçok Hollandalıyı oldukça memnun etmişti.
Rutte’nin Trump ve Erdoğan ile ilişkisi…
Rutte, Trump’ı ilk başkanlık döneminden tanıyor. Trump ile iyi ilişkiler geliştiren Rutte, Trump tarafından “dost” olarak nitelendiriliyor. Halbuki Rutte, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Cumhuriyetçilerin ekonomi politikalarına şiddetle karşı çıkan bir siyasetçi.
Hollandalı siyasetçi, Trump’tan farklı olarak Ukrayna’ya askeri destek verilmesini savunan, hatta ülkesinin Kiev’e obüs ve savaş uçaklarıyla destek vermesini sağlayan bir isim. Buna ek olarak Trump’tan bir diğer farklı görüşü ise Rutte’nin Putin’e olan bakış açısı. Trump’ın aksine Rutte, Putin’e soğuk bakan ve Kremlin’e güvenmeyen bir isim.
Rutte, 17 Temmuz 2014’te, MH-17 uçağının Ukrayna’nın doğusunda düşürülmesinden Rusya’yı sorumlu tutuyor. Bu olayda 195’i Hollanda vatandaşı, toplam 298 yolcu ve mürettebat hayatını kaybetmişti.
Öte yandan Rutte’nin AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de arası iyi. Hatta Erdoğan, Rutte’nin nisanda cebinden ödediği bilet parasıyla şahsen ziyaret ederek genel sekreterlik görevi için desteğini istediği liderler arasında. Ziyaret sırasında Rutte, Erdoğan’ı “dostum” olarak nitelendirmişti.