Suriye’nin kuzeyinde neler oluyor? | Aydın Sezer: “Suriye’den çıkmanın maliyeti, girmenin maliyetinden daha ağır olacak demiştik”

Türkiye’nin, Suriye’nin Fırat Kalkanı Operasyonu ile kontrol altına aldığı bölgelerde halkın sokağa indiği, Türk bayraklarını parçaladığı ve yaktığı, Suriye Milli Ordusu (eski adıyla Özgür Suriye Ordusu) militanlarının Türk askerlerinin bulunduğu valilik binasına girmeye çalıştığı ve çatışma çıktığı iddia edildi. Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerin, son günlerde hem iktidar hem de muhalefet tarafından “Şam ile normalleşme” konusu gündemdeyken yaşanması dikkat çekici. Medya Günlüğü yazarı ve Rusya uzmanı Aydın Sezer, Suriye’deki protestoların örgütlü olduğu ve çatışmaların Türkiye’ye de sıçrayabileceği görüşünde.

Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde kontrol ettiği bölgelerde Türk bayraklarının parçalandığı ve yakıldığı görüntüler gelmeye devam ediyor. Azez ve El-Bab kentlerinde halk, PTT binalarına girerek Türk çalışanları çıkardı. Afrin’de valilik binasına girmeye çalışanlar, “hain Türkiye” diye bağırıyor. Çatışma giderek büyüyor. Yerel medyanın aktardığı haberlerde, göstericiler ve Türk polisinin çatıştığı bilgisi yer alıyor. Sadece binalara değil, zırhlı araçlara da saldırmaya devam ediliyor.

Gazeteci Sarkis Kassargian’ın aktardığına göre Suriye Milli Ordusu militanlarının Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) korumalarına, “Siz Türkler hainsiniz. Bizi Esad’a mı satmak istiyorsunuz? Bizim sizi PKK’ya satmamızı ister misiniz?” diye soruyor.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Kayseri’de yaşanan olayların Türkiye’nin sınırı dışında “provokasyonlara malzeme yapıldığı” savunuldu. Açıklamanın tamamı şöyle:

Dış politika uzmanı Aydın Sezer’e yaşananları sorduğumda ilk tepkisi şu oluyor:

“Suriye’de besleyip büyüttüğümüz ÖSO ve diğer cihatçı gruplara karşı, Esad’ın ordusuyla birlikte ortak mücadele verirsek hiç şaşırmam. Zira, biz Libya’da Dibeybe’ye verdiğimiz SİHA’larla Başağa’ya verdiğimiz zırhlıları bombalatmayı başarmış bir ülkeyiz.”

“Örgütlü bir protesto”

Bir süredir AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye ile normalleşmek için attığı adımları hatırlatan Sezer, “Esad ile yeniden barış umutlarının yeşermesinin Türkiye tarafından istenen ve arzulanan bir şey olduğu konusunda net olmamız gerek” diyor ve ekliyor:

“Türkiye şu veya bu nedenle barış sürecinin peşine düştü ve Erdoğan ciddi. Suriye’de yaşananlar, bu ciddiliğin ÖSO’ya ya da diğer cihatçılara yansıması. Bu böyle aniden sokağa çıkılarak yapılan bir gösteriden ziyade örgütlü bir protesto anlamına geliyor.”

“Kilis, Reyhanlı ve Şanlurfa’da büyük bir arbede yaşanabilir”

Kayseri-Melikgazi’de Suriye uyruklu 26 yaşındaki bir kişinin 7 yaşındaki çocuğu istismar ettiği iddiasıyla bölgede toplanan halkın Suriyelilerin araçlarını ters çevirdiğini, iş yerlerini yaktığını hatırlatan Sezer, “Suriye’deki çatışmalar Türkiye’de sıçrarsa olay bambaşka bir yere gidebilir, böyle bir olasılık da var. Özellikle Kilis, Reyhanlı, Şanlıurfa’nın bazı ilçeleri gibi yerlerdeki Suriyeliler geri gönderileceklerinden korkup, Suriye’deki süreç ile paralel hareket etmek isterlerse daha büyük bir arbede yaşanabilir” diye konuşuyor.

“Suriye’den çıkmanın maliyeti, girmenin maliyetinden daha ağır olacak”

Türkiye’nin Suriye politikasının bir gün çökeceğini ve eninde sonunda bunların yaşanacağını söyleyen Sezer, bundan sonra bölgeyi ve Türkiye’yi bekleyenleri şöyle yorumladı:

“Uluslararası konjonktürde Rusya, İran ve Esad yanımızda. Bu süreçte vereceğimiz zayiat, herhalde bu süreçte vereceğimiz en az zayiat olacak ama bunun faturası bize çok ağır olacak. Hep söylemiştik, ‘Suriye’den çıkmanın maliyeti, girmenin maliyetinden daha ağır olacak’ demiştik.”

“Suriye faturasını bugün başladığı gibi ödüyorsak, buradan dönüşe de bir müsbet gözüyle bakmak lazım” diyen Sezer, bölgede bir vali ya da yüksek düzeyli bir komutanın ölmesi durumunda yaşanacakların AKP iktidarının sonu olacağı görüşünde.

“Bekâ derdi”

2019’daki Barış Pınarı Harekâtı’ndan sonra ÖSO yerine Suriye Milli Ordusu denildiğini ve militanların kendi içerisinde çıkar çatışması yaşadığını söyleyen Sezer, şu an bölgede yaşananların bekâ kaygısı olduğunu ifade ediyor.

“ÖSO içerisinde çok sayıda grup var, bazıları birbirleriyle çatışıyor. Her birisinin ekonomik gücü farklı. Kimisi Türkiye’den geçiniyor ama biz 4-5 aydır maaş ödeyemiyoruz. Bazılarını Türkiye aldı, Libya’ya götürdü orada da mali sıkıntılar çıktı. Yani ÖSO dediğimiz tek bir yapıdan oluşmuyor. Kaçakçılıkla uğraşan var, zeytinyağı ticareti ile uğraşan var, Türkiye’den giden malları Esad bölgesine komisyon karşılığı satanlar var, adam kaçıranlar var… Yaşananlar bekâ derdi aynı zamanda. Kimisi Rusya’dan kimisi Türkiye’den korkuyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.