İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Davetimiz her an olabilir” diyerek Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşülebileceği mesajı vermesini eleştirdi. Dervişoğlu, Erdoğan’ın Esad’ı davet etmekte geç kaldığını söyleyerek “Esad ile anlaşmak için bir stratejiniz, bir planınız var mı, gerçek bir devlet politikanız var mı? Cevabı elbette biliyoruz, yok” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup toplantısında konuştu. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Davetimiz her an olabilir” diyerek Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşülebileceği mesajı vermesini “Türkiye’nin ulusal çıkarlarına son derece uygun, fakat oldukça geç kalınmış bir adım” olarak değerlendirdi.
Erdoğan’ın yıllarca çözüme direndiğini ve muhalefetin uyarılarını dinlemediğini söyleyen Dervişoğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “Bugün 25 bin Afgan çoban gitse tarım, hayvancılık kalmaz” sözlerini hatırlatarak “Utanmazlara bakanlık verdiniz, makamlar dağıttınız” dedi. Dervişoğlu, hükümetin Esad ile anlaşma stratejisi olmadığını öne sürerek devam etti:
“Avrupalıların, sığınmacılar için verdiği üç kuruş para tatlı gelmiş olacak ki tehditleri görmezden gelerek Türkiye’yi Avrupa’nın hendek ülkesi haline getirdiniz. Şimdi de kalkmış ‘Esad’la görüşebilirim’ diyorsunuz. Sayın Erdoğan madem görüşecektiniz Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne hangi akla hizmet bu külfeti çektirdiniz? Buradan hükümete soruyoruz: Esad ile anlaşmak için bir stratejiniz, bir planınız var mı? ‘Dostum, arkadaşım, kankam’ sözleri ve ‘şahsım devleti’ hülyanız değil, gerçek bir devlet politikanız var mı? Cevabı elbette biliyoruz, yok. Mevcut hükümetten beklentimiz, yanlışta ısrarcı olmamaları ve Esad’la görüşmede somut bir eylem planı ortaya çıkarmalarıdır.”
“Meydanı mankurtlara bırakmamak bozkurtları diriltmek için buradayız”
Dervişoğlu, Avrupa Futbol Şampiyonası’nda (EURO 2024) Türkiye ile Avusturya arasından oynanan son 16 turu karşılaşmasında “bozkurt” işareti yapan Merih Demiral’a “Alnından öpüyorum” diyerek destek oldu. “Bozkurt” sembolüne ilişkin konuşan Dervişoğlu, geçtiğimiz hafta birinci duruşması yapılan Sinan Ateş cinayeti davasını da hatırlattı:
“Meydanı mankurtlara bırakmamak bozkurtları diriltmek için buradayız. Ve elbette Sinan Ateş için, tüm Sinanlar için, adalet için buradayız. Bozkurtça haykırıyoruz: Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun. Ya adalet, ya kıyamet!”
“Kadının soyadıyla aile bütünlüğü bozulmaz, sizin politikalarınızla bozulur”
Dervişoğlu, 9. Yargı Paketi ile kadının evlendikten sonra kendi soyadını kullanmasının engellenmek istenmesine tepki gösterdi:
“Anayasa Mahkemesi kadının kendi soyadını kullanma hakkının engellenmesi ile ilgili iptal kararı vermişti. ‘Saray’ın Beyleri’ diyor ki, ‘Sen bu kararı veremezsin.’ Neden? ‘Aile bütünlüğüne zarar verir, çünkü çocuk hangi soyadı kullanacağını bilemez.’ Gerekçesi böyle vallahi. Yahu Türk ailesinin bütünlüğüne, Türk milletinin birliğine en onulmaz zararları veren sizsiniz. Medeni Kanun’da, nasıl ki erkeğin soyadı ile ilgili bir madde yoksa kadının soyadı ile ilgili bir madde de olmamalıdır. Kadının soy ismiyle aile bütünlüğü bozulmaz. Bozulursa sizin anti sosyal politikalarınızla, ekonomiyi yönetememenizle, kadına karşı şiddeti alenen teşvik etmenizle bozulur.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Vergimatik Mehmet, bu utancın sorumlusudur”
En düşük emekli aylığının 10 bin lira olduğunu ve daha düşük kök aylığı olanların hiç zam alamayacağını vurgulayan Dervişoğlu, 2008 yılında yapılan düzenlemelerle emekli aylığı bağlama oranlarının düşürüldüğünü hatırlattı:
“Söz konusu değişiklikler yapılmasaydı TÜİK’in verileriyle bile bugün en düşük emekli maaşı 32 bin TL civarı olacaktı. Saray’daki amiri Erdoğan gibi, bu utancın dünkü baş sorumlularından Vergimatik Mehmet, bugünkü utancın da sorumlusudur. Emeklisine sahip çıkamayan bir devlet, devlet olamaz. Bunu yapan iktidar da, bu işin altından kalkamaz. Yaz mevsiminde, bir kilo domates bile alınamaz hale gelmiş bir Türkiye’de o iktidarın meşruluğundan bahsedilemez. O yüzden bu rezalet, bu yangın, bu yıkım, başladığı gibi bitecek. Geldikleri gibi gideceklerdir.”
“Öğretmenlik Mesleği Kanunu adı altında mabing kanunu, ceza dayatması”
Dervişoğlu Meclis’in gündeminde olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nu “Bu taslak meslek kanunu değil ‘Öğretmenlere Mobbing Kanunudur.’ Meslek kanunu adı altında ceza dayatmasıdır. Öğretmen atamalarının tamamen Saray ve tarikat kontrolü altına alınmasıdır. Eğitim fakültelerinin kapatılması, paralel eğitim fakülteleri kurulması çabasıdır” sözleriyle eleştirdi.
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen kanun teklifine karşı yürümek isteyen Eğitim İş ve Eğitim Sen üyelerinin engellenmesine gönderme yapan Dervişoğlu, “Bu yıkım planına isyan eden öğretmenlerimizin hak arayışını copla, gazla, polisiye tedbirlerle bastırmaya kalkışacağınıza öğretmenlerin sesine kulak verin. Herkes bilsin ki mesleklerinin itibarının kavgasını veren öğretmenlerimizin sonuna kadar yanlarında olacağız” diye konuştu.