Boğaziçi Üniversitesi, 3-4 Ağustos 2024’te “Gazze’den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek” konferansına ev sahipliği yapacak. Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri, yaptıkları açıklamada konferansa tepki gösterdi. Akademisyenler, konferansın açık ve eleştirel yaklaşımları geliştirmek için meşru bir zemin oluşturacağı konusunda ciddi şüpheleri olduklarını belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi (BOÜN) Hukuk Fakültesi, 3-4 Ağustos’ta “Gazze’den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek” konferansına ev sahipliği yapacak. Dünyanın dört bir yanından 100’ü aşkın hukukçunun katılımıyla düzenlenecek sempozyumda “Filistin için Adalet ve Uluslararası Adalet Divanı’nın Potansiyeli”, “Uluslararası İnsancıl Hukuk: Erişim, Haklar, Dijital Alanlar ve Gelecek”, “İşgal Altındaki Filistin Topraklarında Sosyal ve Ekonomik Haklar” gibi başlıklarda paneller düzenlenecek.
Boğaziçili Akademisyenler, konferansın düzenlenmesine tepki gösterdikleri bir açıklama yayınladı. Açıklamada Boğaziçi Üniversitesi’nde, 2021 yılından beri antidemokratik müdahaleleri kabul etmediklerini belirten akademisyenler, Gazze konusunda da akademik platformlarda açık ve eleştirel bir tartışma ortamının oluşturulmasını önemli bulduklarını dile getirdi.
Ancak söz konusu konferans sayesinde bu yaklaşımların gelişmesi için meşru bir zemin oluşturulacağı konusunda ciddi şüpheleri olduklarını belirten akademisyenler, “Öncelikle demokratik haklar ve akademik özgürlükler konusunda yeni bir açılım yaratmayı hedefleyen bu etkinliğin üç seneyi aşkın süredir Boğaziçi Üniversitesi’nde şiddet ve baskı yöntemleri kullanarak akademik özerkliği, bilimsel özgürlüğü ve demokratik değerleri ayaklar altına alan otoriter bir yönetim tarafından düzenlenmesi konferansın esas gündemi ve amaçları konusunda soru işaretleri uyandırıyor” diye konuştu.
Uluslararası alanda meşruiyet devşirme çabası
Hukuksuz ve baskıcı uygulamaları sayesinde yurt içi ve yurt dışında birçok bağımsız akademik kuruluş tarafından eleştirildiği öne sürülen Boğaziçi yönetiminin, özgürlükler konusunda hak savunuculuğuna soyunmasının ise üniversitenin atanmış idarecilerinin kendilerine uluslararası alanda meşruiyet devşirme çabası olarak değerlendirildiği bildirildi.
Konferansın Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenleniyor olmasının da başlı başına sorgulamayı hak ettiğini belirten açıklamaya şöyle devam edildi:
“Bilindiği gibi söz konusu fakülte, Şubat 2021’de, kurumun hiçbir temsilî organına danışılmadan, hiçbir kurul veya komisyonun haberi olmadan ve onayı alınmadan, tepeden inme bir hükümet müdahalesi ile sadece dört gün içinde kuruldu. Askeri darbe dönemlerini hatırlatan bu usulsüz müdahalenin akademik özgürlük ve kurumsal özerkliğin temel ilkelerine aykırı olduğu açık.”
“Karmaşık bir etik problem olarak önümüzde duruyor”
Gazze’nin meşru ve haklı bir pozisyonda olduğu belirtilen açıklamada, konferansın siyasi amaçlarla araçsallaştırılması eleştirildi. Açıklamada “Haklı Filistin mücadelesinin otoriter bir yönetimin sicilini temizlemek, onu demokrasi havarisi gibi göstermek için araçsallaştırılıyor olması karmaşık bir etik problem olarak önümüzde duruyor” denildi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Eski BM Filistin Özel Raportörleri de konuşmacı olarak katılacak
Sempozyumda, Gazze’deki insan hakları ihlallerinin raporlanması sürecinde İsrail tarafından sınır dışı edilmiş olan Birleşmiş Milletler (BM) Eski Filistin Özel Raportörü Richard Falk, “Gazze Mücadelesi: Uygulanamıyorsa Uluslararası Hukuk Önemli mi” başlıklı bir konuşma yapacak.
“Uluslararası hukuk mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor”
Konferansın organizasyon komitesinde yer alan Dr. Hasan B. Bülbül, Dr. Ömer E. Bulut, Dr. M. Beheşti Aydoğan, Ayşe D. Sezgin ve Hüseyin Dişli, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarına rağmen Gazze’de devam eden soykırımın önüne geçilememesinden dem vurdu. Dünyanın gözünde uluslararası hukukun etkinliğinin ve uygulanabilirliğinin daha da sorgulanır hale getirildiğinden bahseden akademisyenler, “İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği sivil katliamı ve kuşatmanın yarattığı insani kriz, uluslararası hukuk mekanizmalarının güçlendirilmesine ve adalete yönelik reformlara ihtiyaç olduğunu gösteriyor” dedi. Akademisyenler konferansın hedefinden ise şöyle bahsetti:
“Konferans kapsamında farklı bakış açılarını bir araya getirmeyi ve uluslararası hukukun işlevsel hale getirilmesi için çözümler önermeyi hedefliyoruz.”