Haniye suikastının ardından: Hamas-Türkiye ilişkileri hakkında neler biliniyor?

Haniye ve Erdoğan AKP grup toplantısında.

Hamas lideri İsmail Haniye’nin İsrail tarafından İran’ın başkenti Tahran’da uğradığı suikast sonucu öldürülmesinin ardından gözler Hamas’ı yöneten diğer liderlere ve Türkiye ile Hamas arasındaki ilişkilere çevrildi. Bu haberimizde Türkiye ile Hamas arasındaki ilişkilere ve 7 Ekim sonrası liderlerin Hamas hakkındaki söylemlerine değindik.

Hamas nedir? 

Hamas’ın açılımı İslamî Direniş Hareketi.

Hareket, 1987 yılında Müslüman Kardeşler’in Filistinli üyeleri tarafından kuruldu. Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas’ın hedefi İsrail tarafından işgal edilen topraklarda İslami bir devlet kurmak.

Hamas, Gazze Şeridi’ni kontrol etmeye başladığı 2007’den bu yana pek çok kez İsrail ile savaştı. Bunun üzerine İsrail, Mısır ile birlikte Gazze Şeridi’ne havadan, karadan ve denizden abluka uygulamaya başladı. Ablukanın halen devam ettiği Gazze’de halk, ağır yaşam koşulları altında hayatlarını idame ettiriyor. Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere çok sayıda insani yardım kuruluşu Gazze Şeridi’ndeki durumun giderek kötüleştiği uyarısını yapıyor.

Hamas’ın tamamı ya da silahlı kanadı pek çok ülkenin terör örgütü listesinde yer alıyor: Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB), İngiltere, Kanada, Avustralya ve İsrail.

Yeni Zelanda gibi bazı ülkeler ise Hamas’ı değil sadece silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’nı ‘terör örgütü’ olarak görüyor.

Hamas, Birleşmiş Milletler’in “terör örgütleri” listesinde değil.

Rusya, Çin ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkeler ise Hamas liderleri ile açıktan görüşüyor.

Örgütün en önemli destekçisi ise İran ve Katar. İran, Hamas’a maddi kaynak sağlıyor ve askeri ekipman gönderiyor.

Türkiye ile ilişkileri nereden nereye?

Hamas kuruluşundan bu yana Türkiye’de yıllarca kamuoyu ve iktidarlar tarafından olumlu karşılanmadı. 

28 Şubat sürecinde, 31 Ocak 1997’de Ankara-Sincan’da düzenlenen Kudüs gecesinde salona Hamas posterlerinin asılması büyük tartışma yaratmıştı.

Hamas ile ilişkiler, AKP’nin iktidara gelmesinin ardından 180 derece değişti. 

Sadece AKP iktidarı değil, Hamas’ın 2006’da seçimlere katılması da havayı olumlu şekilde etkiledi.

2002’den beri iktidara gelen AKP hükümetleri Hamas ile iyi ilişkiler kurdu.

Cumhurbaşkanı, başbakan ve dışişleri bakanları, Hamas’ın üst düzey liderleriyle hem yurtiçi hem de yurtdışında görüşmeler yaptı.

2006’da dönemin Hamas lideri Halid Meşal, Erdoğan’ın daveti üzerine Türkiye’yi ziyaret etti.

Türkiye ile İsrail arasındaki ilk diplomatik kriz, 2009 yılında Davos’ta yaşanmıştı. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile dönemin dönemin başbakanı Erdoğan arasında tarihe “One Minute olayı” olarak geçen bir tartışma yaşanmıştı. Bu tartışmanın ardından Türkiye, bir daha Davos’a katılmama kararı almıştı.

Dünya basınının da ilgisini çeken bu tartışmanın ardından Erdoğan, tepkisinin İsrail halkı ve Peres’e değil, kendisine söz hakkı vermeyen moderatöre olduğunu açıklamıştı. Peres ise Erdoğan’ın sözlerini esefle karşıladıklarını belirtmişti.

Bu tartışmadan sadece 1 yıl sonra, 31 Mayıs 2010’da yaşanan Mavi Marmara saldırısı iki ülke arasında çok ciddi bir krize neden olmuştu. Dokuz kişinin hayatını kaybetmesi ve birçok kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olayın ardından ikili ilişkiler uzunca bir süre düzelmemişti. Altı gemi ve 37 milletten toplam 633 aktivisti taşıyan filoya İsrail tarafından Akdeniz’deki uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırıya Türkiye büyük tepki göstermişti.

Başbakan Erdoğan İsrail’in müdahalesini bir “devlet terörizmi” olarak yorumlarken, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu olayın iki ülke arasındaki ilişkileri geri dönülmez bir biçimde zedeleyebileceğini belirtmişti. Nitekim 2 Eylül 2011’de Türkiye İsrail ile diplomatik ilişkilerinin derecesini düşürdü ve bir süre sonra da askeri işbirliğini askıya aldı.

Hatta Hamas’ın Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye, 2012 yılındaki Türkiye ziyaretinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) AKP’nin grup toplantısına katılmış ve konuşma yapmıştı. Haniye, 2012’de İstanbul’daki Mavi Marmara gemisini de ziyaret etmişti.

İsrail, Ankara’nın Hamas üyelerine çok sayıda pasaport ve kimlik kartı verdiğini iddia ediyor. Eski İsrail Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Roey Gilad, ülkesinin Türkiye’ye Hamas’ın İstanbul’da terör bağlantılı faaliyetlerde bulunduğuna dair uyarılarda bulunduğunu belirtti ve Ankara’nın bunun karşısında adım atmadığını söylemişti.

Gilad, ülkesinin elinde kanıtlar olduğunu da açıklamıştı. Uluslararası basında çıkan haberlerde Haniye ve Hamas’ın öldürülen diğer üst düzey liderlerinden Salih Aruri’nin Türk pasaportu sahibi olduğu belirtilmişti.

Yine İsrail basınında çıkan haberlerde Türkiye’nin Hamas’a yıllık 300 milyon dolar yardımda bulunacağı da öne sürülmüştü.

Haniye 7 Ekim’de İstanbul’da mıydı?

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu’ndan sonra uluslararası basında çıkan bazı haberlerde Hamas lideri İsmail Haniye ve üst düzey Hamas yetkililerinin 7 Ekim’de İstanbul’da oldukları iddia edilmişti.

Bu iddia ne doğrulandı ne de yalanlandı. 

Açık kaynaklardan elde edilen bilgi ve belgelerde Haniye’nin İstanbul’da olma ihtimali kuvvetle muhtemel. Örneğin El Cezire’nin 7 Ekim saldırılarının ardından Haniye ile yaptığı röportajda yer imleci olarak “İstanbul” ibaresi var. 

Yine Haniye ve bir grup insanın 7 Ekim saldırılarından sonra topluca namaz kıldıkları videoda da odada Türk bayrağı görülüyor.

Peki Haniye 7 Ekim saldırısından haberdar mıydı? 

Net değil. 

Hamas’ın askeri kanadı tarafından planlanan saldırının çok sıkı korunan bir sır olduğu ve bazı Hamas yetkililerinin de saldırının boyutu ve zamanlaması konusunda şaşkınlık yaşadığına dair haberler basına yansımıştı.

Yine savaşın ilk günlerinde ortaya atılan bir başka iddia da Ankara’nın Haniye ve diğer üst düzey Hamas yetkililerinden Türkiye’den ayrılmasını istemesiydi. Gazeteci Fehim Taştekin, Al Monitor’de yayımladığı yazısında Haniye’nin 7 Ekim’de İsrail’e Aksa Tufanı Operasyonu başlattığı sırada İstanbul’da arkadaşlarıyla birlikte “şükür namazı” kıldığını fakat zaman içerisinde Ankara’nın İsrailli sivillerin katledildiği baskından dolayı Hamas’ı hâlâ himaye ediyor görüntüsünden çıkmak istediğini belirterek, Haniye ve arkadaşlarına nazikçe “Git” dediğini yazmıştı.

Bu iddiaların ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin X hesabından Arapça yapılan paylaşımda, bu iddia “tamamen asılsızdır” denildi.

Erdoğan, Hamas hakkında ne düşünüyor?

Krizin ilk günlerinde daha dengeli bir söylem kullanan ve diplomasi yolunu tercih eden AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Ekim’de İsrail’in Gazze’deki El Ehli Hastanesi’ne düzenlediği saldırıdan sonra söylemini sertleştirdi.

Erdoğan o dönem grup toplantısında, Hamas’ı “terör örgütü” değil, “kurtuluş ve mücahitler ordusu” olarak nitelendirmişti:

“Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin çünkü Batı’nın sana borcu çok. Ama Türkiye’nin sana borcu yok. Batı Hamas’ı bir terör örgütü olarak görüyor. Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını korumaya çalışan bir kurtuluş ve mücahitler grubudur.”

Erdoğan, Büyük İstanbul Mitingi’nde.

İsrail’in saldırısının ardından AKP, 28 Ekim’de Atatürk Havalimanı’nda “Büyük Filistin Mitingi” düzenlemişti. Erdoğan, Kur’an tilavetinin ardından konuşma için sahneye çıkmış ve “İsrail sen buralara nasıl geldin, nasıl girdin? Sen bir işgalcisin, örgütsün” demişti.

Erdoğan o günden beri İsrail’e karşı çok sert açıklamalarda bulunuyor.

Medyascope Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır, Medyascope Haber Müdürü Göksel Göksu ve Medyascope Dış Haberler Müdürü Senem Görür Yücel mitingin ardından yaptıkları canlı yayında tüm yönleriyle Erdoğan’ın söylemlerini ele almışlardı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.