Nijerya’da akaryakıt ve elektrik fiyatlarının yüzde 200’den fazla artması ve para biriminin değer kaybetmesi sonucu başlayan protestolar ülke geneline yayıldı. En az 13 göstericinin öldüğü, 900’den fazla kişinin tutuklandığı olaylarda Rus bayraklarının görülmesi uluslararası endişelere yol açtı. Başkan Bola Tinubu ekonomik reformları savunurken, muhalefet ve insan hakları örgütleri hükümeti sert müdahale konusunda uyarıyor.
Protestolara ne sebep oldu ve olaylar nasıl yayıldı
Nijerya’da 30 Temmuz 2024‘te başlayan ve “On Gün Öfke” olarak adlandırılan protestolar, ülkenin birçok şehrinde hızla yayılarak devam ediyor. Protestoların temel nedeni, Başkan Bola Tinubu‘nun 2023 yılının mayıs ayında göreve gelmesinden bu yana uyguladığı ekonomik reformlar ve bunların halk üzerindeki olumsuz etkileri. Özellikle Lagos, Abuja, Kano ve Kaduna gibi büyük şehirlerde binlerce kişi sokaklara döküldü. Protestocular, “Kötü Yönetime Son” sloganıyla hükümetin politikalarını eleştiriyor ve acil değişiklik talep ediyor.
Tinubu’nun akaryakıt sübvansiyonlarını kaldırması ve para birimi naira‘nın değerini düşürmesi, temel gıda fiyatlarında ve genel yaşam maliyetlerinde ciddi artışlara neden oldu. Ayrıca, elektrik tarifelerinin yüzde 200‘den fazla artırılması, halkın öfkesini daha da artırdı. Bu ekonomik kararlar, zaten yüksek enflasyon ve işsizlik oranlarıyla mücadele eden Nijerya halkı için bardağı taşıran son damla oldu. Protestocular, asgari ücretin artırılmasını, akaryakıt fiyatlarının düşürülmesini ve yolsuzlukla mücadele edilmesini talep ediyor.
Şiddet olayları ve can kayıpları
Protestolar 30 Temmuzda barışçıl bir şekilde başlasa da, güvenlik güçlerinin sert müdahalesiyle giderek şiddetlendi. Polis, göz yaşartıcı gaz ve gerçek mermiler kullanarak protestoculara müdahale etti. Uluslararası Af Örgütü, protestoların ilk gününde en az 13 göstericinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü bildirdi. Örgüt, Suleja Niger eyaletinde 6, Borno eyaletinin başkenti Maiduguri’de 4 ve Kaduna’da 3 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Buna karşılık, Nijerya polisi ise yedi kişinin öldüğünü ve sorumluluğu reddettiğini açıkladı. Ayrıca, Borno’da bir bomba patlaması sonucu 4 kişinin öldüğü ve en az 34 kişinin yaralandığı bildirildi.
Hükümetin tepkisi ve muhalefet
Nijerya İçişleri Bakanı Olubunmi Tunji-Ojo, protestolar sırasında yaklaşık 900 kişinin tutuklandığını açıkladı. Özellikle kuzey eyaletlerinde şiddet olayları ve yağma vakaları rapor edildi. Borno, Kano ve Kaduna gibi eyaletlerde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Nijerya Savunma Bakanı General Christopher Musa, protestocuları sert bir dille uyararak, “Anayasal düzene karşı gelenleri ve şiddet eylemlerine karışanları takip etmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Protestoların şiddetlenmesi üzerine daha sert önlemler almaya başlayan hükümet bu süreçte Kuzey Nijerya’daki Kano, Jigawa, Yobe ve Katsina eyaletlerinde 24 saat sokağa çıkma yasağı ilan etti. Yetkililer, “serserilerin” protestoları yağma ve mülklere zarar vermek için kullandığını öne sürerek bu önlemin gerekli olduğunu savundu. Ülke genelinde yoğun bir güvenlik önlemi alınırken, protesto organizatörleri dokuz gün daha “öfke günleri” planladıklarını duyurdu.
Rus bayrakları ve uluslararası boyut
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Protestolar sırasında bazı göstericilerin Rus bayrakları taşıması, uluslararası toplumda ciddi endişelere neden oldu. Nijerya polisi, Rus bayrağı taşıyan yaklaşık 90 kişiyi tutukladığını açıkladı. Rusya Büyükelçiliği, protestolarla herhangi bir bağlantılarının olmadığını ve Nijerya’nın demokrasisini desteklediklerini belirten bir açıklama yapsa da, bu durum Rusya’nın Afrika’daki artan etkisine dikkat çekti. Özellikle son yıllarda Burkina Faso, Mali ve Nijer’de gerçekleşen askeri darbelerde Rusya’nın rolü olduğu iddiaları, bu endişeleri daha da artırdı. Wagner Group gibi Rus paralı asker gruplarının bölgedeki faaliyetleri, Batılı ülkelerin Afrika’daki etkisini azaltma çabası olarak görülüyor. Güvenlik analisti Kabiru Adamu, “Batılı ülkelerin desteklediği politikalardan memnun olmayan insanların organik bir şekilde Rusya’ya yakınlaşması, belki de daha iyi bir ortak veya müttefik olabileceğinin bir göstergesi” yorumunu yaptı.
Başkan Tinubu, 4 Ağustos’ta yaptığı televizyon konuşmasında protestoların sona erdirilmesi çağrısında bulundu ve reformların ekonomiyi düzeltmek için gerekli olduğunu savundu. Tinubu, “Sesinizi yüksek ve net bir şekilde duydum. Vatandaşlarımızın acısını ve hayal kırıklığını anlıyorum ve hükümetimizin endişelerinizi dinlemeye ve gidermeye kararlı olduğunu temin etmek istiyorum” dedi. Ancak protestocular, hükümetin politikalarını değiştirmeden eylemlere son vermeyeceklerini belirtti.
Protestocuların talepleri ve gelecek planları
Muhalefet lideri ve 2023 başkanlık seçimlerinin ikinci sıradaki adayı Atiku Abubakar, protestocuların anayasal haklarını kullandıklarını vurguladı. Abubakar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Barışçıl protestoculara karşı ölümcül güç kullanılmasını yetkilendirenlerin, emekliliklerinden sonraki yıllarda bile insanlığa karşı suç işlemekten sorumlu tutulacaklarını” belirtti.
Protestoların organizatörleri, ölen göstericiler için 6 Ağustos’ta üç günlük yas ilan etti ve eylemlerin devam edeceğini duyurdu. Organizasyon komitesi adına yapılan açıklamada, “Açlık ve zorluklara karşı protesto etmeye cesaret ettikleri için kardeşlerimizin ve kız kardeşlerimizin anlamsız bir şekilde öldürülmesine karşı çıkıyoruz. Bu üç günlük yas, ülkenin her yerindeki kardeşlerimizle bu karanlık saatte dayanışma içinde olmaya devam edeceğimizi ve onlarla birlikte öldürülenler için adalet ve bu ülkedeki her türlü kötü yönetimin sona ermesi için mücadele edeceğimizi göstermek içindir” denildi.
Güvenlik önlemleri ve sınır kontrolleri
Nijerya hükümeti, protestoları bastırmak için çeşitli önlemler alıyor. Nijerya Göçmenlik Servisi Genel Müdürü Kemi Nandap, sınır güvenliğinin artırıldığını ve yabancı unsurların ülkeye girişini engellemek için çalışmalar yapıldığını açıkladı. Nandap, “Yabancı hiçbir unsurun protestoları fırsat bilerek ülkeyi istikrarsızlaştırmasına izin verilmeyecek” dedi.
Krizin bölgesel ve küresel etkileri
Ekonomik krizin derinleşmesi ve protestoların uzaması durumunda, Nijerya’nın iç istikrarı ciddi tehdit altına girebilir. Bu durum, bölgesel güvenlik ve ekonomi üzerinde geniş çaplı etkilere neden olabilir. Nijerya, Afrika’nın en büyük ekonomisi ve en kalabalık ülkesi olarak stratejik bir öneme sahip. Olası bir iktidar değişikliği veya askeri darbe, Afrika’daki demokratik süreçlere zarar verebilir ve bölgede istikrarsızlığa yol açabilir.
Uluslararası toplum, Nijerya’daki gelişmeleri yakından takip ediyor. Batılı ülkeler, demokratik süreçlerin devamını ve barışçıl çözüm yollarının bulunmasını destekliyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Nijerya hükümetinin protestolar öncesindeki söylemlerinin şiddetli bir bastırma operasyonu korkusunu artırdığını belirtti.
Nijerya’yı bundan sonra ne bekliyor?
Nijerya’daki protestolar ülkenin geleceği için kritik bir dönemeç oluşturuyor. Ekonomik reformların başarısı, hükümetin krizi yönetme becerisi ve uluslararası toplumun desteği, ülkenin istikrarı için belirleyici faktörler olacak. Önümüzdeki günlerde protestoların seyri ve hükümetin alacağı önlemler, Nijerya’nın kaderini belirleyecek gibi görünüyor.