İsrail ordusu Gazze’de sivilleri canlı kalkan olarak kullanıyor

İsrailli bir sivil toplum kuruluşu ve önde gelen bir gazete, İsrail ordusunun Gazze’de Filistinli sivilleri binalara ve tünellere girmek için canlı kalkan olarak kullandığını bildirdi. Bu uygulama, uluslararası ve İsrail yasalarına aykırı olmasına rağmen yaygın bir şekilde devam ediyor. Ortaya çıkan kanıtlar, bu uygulamanın sistematik ve üst düzey askeri yetkililerin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini gösteriyor.

Sessizliği Bozmak (Breaking the Silence) adlı, İsrailli eski askerlerin kurduğu bir sivil toplum kuruluşu, İsrail ordusunun Gazze’deki operasyonlarda sivilleri canlı kalkan olarak kullanmasının yaygın bir uygulama haline geldiğini açıkladı. Kuruluşun yönetici direktörü Nadav Veyman, bu uygulamanın Gazze’de savaşan farklı birliklerde çok yaygın olduğunu, fiilen bir “protokol” olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Veyman, “Gazze’nin farklı yerlerinde ve zamanlarda savaşan farklı birliklerdeki askerlerden benzer tanıklıklar aldık. O zaman bunun çok daha yaygın bir şey olduğunu, hatta diyebilirim ki IDF’de bir protokol olduğunu anladık,” diye ekledi.

Bu açıklamalar, İsrail’in Gazze’ye yönelik 10 aylık savaşında yer alan çeşitli birliklerde görev yapan gazilerden toplanan tanıklıklara dayanıyor. Sessizliği Bozmak kuruluşunun topladığı bu ifadeler, İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz’in yaptığı kapsamlı bir soruşturmanın bulgularıyla örtüşüyor. Haaretz’in araştırması, bu uygulamanın Genelkurmay Başkanı’nın ofisinin de bilgisi dahilinde gerçekleştiğini iddia ediyor.

İsrail ordusunun sivilleri canlı kalkan olarak kullanması, uluslararası hukuk ve İsrail yasalarına açıkça aykırı. 2005 yılında İsrail Yüksek Mahkemesi, Batı Şeria’da evlere baskın yaparken sivilleri öne süren “komşu prosedürü”ne karşı yapılan bir başvuruya yanıt olarak, Filistinlilerin canlı kalkan olarak kullanılmasını yasaklamıştı. Ancak, mevcut raporlar bu yasağın Gazze’de sistematik olarak ihlal edildiğini gösteriyor.

Uygulama nasıl işliyor ve asker tanıklıkları

İsrail gazetesi Haaretz’in yaptığı araştırmaya göre, Filistinli siviller, çoğunlukla genç erkekler, İsrailli askerler tarafından alınıyor, İsrail ordusu üniforması giydiriliyor ve ardından İsrail kuvvetlerinin önünde tünellere ve hasar görmüş evlere gönderiliyor. Bu sivillerin elleri bağlanıyor ve vücutlarına bir kamera takılıyor. Haaretz ve Sessizliği Bozmak’a konuşan askerler, sivillere “Bir tünel görevi yap ve serbestsin” denildiğini aktardı.

Bir asker, durumu şöyle anlattı: “Çoğu spor ayakkabı giyiyor, askeri bot değil. Elleri arkadan kelepçeli ve yüzleri korkuyla dolu.” Başka bir asker ise, “Üst rütbeliler bundan haberdar. Bizim hayatımız onların hayatlarından daha önemli,” diye komutanların askerlere söylediğini aktardı.

Operasyonlardan sonra bu sivillerin ailelerine katılmak üzere serbest bırakıldığı belirtiliyor. Bu durum, askerlere göre, bu kişilerin herhangi bir askeri tehdit oluşturmadığını ve sadece temizleme operasyonları için gözaltına alındıklarını gösteriyor. Bazı Filistinlilerin bir birimle “sadece” 24 saat kalmak zorunda olduğu zamanlar olsa da, diğerlerinin iki gün hatta bir hafta kaldığı durumlar da rapor edildi.

Askerlerin tepkileri ve etik kaygılar

Haaretz’in haberine göre, birçok asker bu uygulamaya karşı endişelerini dile getirdi. Gazete, askerler ve canlı kalkan kullanılmasını emreden komutanlar arasında hararetli tartışmalar ve bağrışmalar olduğunu bildirdi. Bir kaynak, “Çoğu, burada sorunlu bir olay olduğunun farkındaydı ve bunu işlemekte zorlandılar,” dedi.

Veyman, birçok askerin uluslararası ve İsrail yasalarına göre yasa dışı olan bu uygulama hakkında endişelerini dile getirdiğini söyledi. Bir asker, Filistinli sivillerin, çok sayıda köpeğin ölmesi nedeniyle patlayıcı arama köpek birimlerinin yerini almak için kullanıldığının kendilerine söylendiğini aktardı.

Bu etik kaygılar, İsrail ordusunun sivil hedeflere yönelik saldırılarını Hamas’ın bu yerleri ve içindeki insanları insan kalkanı olarak kullandığı iddiasıyla haklı çıkarma çabalarıyla çelişiyor. Veyman, “Biz bunu yaptıktan sonra, Filistinlileri insan kalkanı olarak kullandıktan sonra, nasıl böyle bir şey söyleyebiliriz?” diye sordu.

İsrail Ordusu iddialara ne yanıt veriyor?

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), canlı kalkan kullanımının yasak olduğunu, birliklere verilen emirlerin “netleştirildiğini” ve Haaretz tarafından bildirilen iddiaların gözden geçirileceğini açıkladı. Bir sözcü, “IDF’nin emir ve yönergeleri, sahada yakalanan Gazzelilerin onları tehlikeye atan askeri görevlerde kullanılmasını yasaklamaktadır,” dedi.

Uluslararası tepkiler sürüyor

Bu iddiaların ortaya çıkması üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı, raporların “rahatsız edici” olduğunu belirterek İsrail’e soruşturma çağrısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Patel, “İsrail’i bu iddiaları derhal ve şeffaf bir şekilde soruşturmaya ve potansyel failleri hesap verebilir kılmaya çağırıyoruz. İsrail’in uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uyma sorumluluğu var,” dedi.

Birleşmiş Milletler İşgal Altındaki Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese de konuyla ilgili açıklamasında, “76 yıl önce doğan bir devletin uluslararası hukuku nasıl bu kadar tersyüz edebildiği şaşırtıcı,” diyerek durumu “eylemde insan kalkanı” olarak nitelendirdi.

Bu iddiaların ortaya çıkması, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının meşruiyetini ciddi şekilde sorgulatıyor. Uluslararası toplumun artan baskısı ve iç kamuoyundaki etik tartışmalar, İsrail hükümetini ve ordusunu bu uygulamalar hakkında kapsamlı bir soruşturma yapmaya ve gerekli önlemleri almaya zorlayabilir.

Ancak, İsrail’in BM Güvenlik Konseyi’nin acil ateşkes talebine rağmen Gazze’deki operasyonlarına devam etmesi, bu tür uygulamaların kısa vadede sona ermesinin zor olabileceğini gösteriyor. 10 ayı aşkın süredir devam eden çatışmalarda yaklaşık 40.000 Filistinlinin hayatını kaybettiği bildiriliyor.

Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açılan soykırım davası ve mahkemenin İsrail’e Refah kentindeki askeri operasyonunu derhal durdurma çağrısı, uluslararası baskının artabileceğinin işaretleri olarak görülüyor. Önümüzdeki dönemde, İsrail’in bu iddialara nasıl yanıt vereceği ve uluslararası hukuka uyum konusundaki tutumu, bölgedeki çatışmanın seyri ve uluslararası ilişkiler açısından belirleyici olacak.

Kaynak: The Guardian

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.