Yeni eğitim-öğretim yılında otizmli çocukları ne bekliyor? | Sedef Erken anlatıyor

Türkiye Otizm Meclisi, 9 Eylül’de başlayacak yeni eğitim-öğretim döneminde otizmli çocukların karşılaşabileceği olası hak ihlallerinde ailelerin izleyebileceği bir yol haritası hazırladı. Türkiye Otizm Meclisi Sekretarya Sorumlusu avukat ve aktivist Sedef Erken, yeni dönemde otizmli çocukların eğitimini, okullardaki sorunları ve velilerin nelere dikkat etmesi gerektiğini anlattı.

Türkiye’de yaklaşık 2 milyon otizmli birey olduğu tahmin ediliyor. Otizmli çocukların yaşıtlarından farkının kalmaması için yoğun eğitim almaları gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarının verilerine göre eğitim çağında yaklaşık 700 bin otizmli çocuk var. Bu çocukların yalnızca 41 bini nitelikli eğitime erişebiliyor.

9 Eylül’de başlayacak 2024-2025 eğitim-öğretim yılına sayılı günler kaldı. Bu nedenle de Türkiye Otizm Meclisi, otizmli çocuğu olan aileler için yaşayabilecekleri olası hak ihlallerine yönelik izleyebilecekleri bir yol haritası paylaştı.

Yeni dönemde otizmli çocuk ve gençlerin eğitim ve yaşam koşulları bir kez daha gündeme gelirken bu konuyu Türkiye Otizm Meclisi Sekretarya Sorumlusu aynı zamanda İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği Başkanı avukat ve aktivist Sedef Erken ile konuştuk.

Otizmli bir çocuğu olan ve uzun yıllar çocukların hakları için mücadele eden Erken, aynı zamanda gönüllü olarak da faaliyetlerde bulunuyor.

Türkiye Otizm Meclisi’nin büyük bir çabanın ardından kurulan ilk sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu hatırlatan Erken, “Dernek üyesi olsun olmasın, tüm ailelerin Millî Eğitim Bakanlığı’nın kişi ve kurumlarıyla muhatap olurken onlara bir yol haritası sunup, biraz yol gösterici olmak, biraz bilinçlendirici olmak, eğer haklarını alamadıkları bir olay olmuşsa, bir ihlal söz konusuysa, çocuğun üstün yararı söz konusuysa, bu noktada yalnız olmadıklarını bilmelerini istiyoruz” diye konuştu.

Eğitimde otizmli çocuklar ne durumda?

Erken, Millî Eğitim Bakanlığı’nın mevzuatının sahada karşılık bulmadığını vurguladı. Erken, öğrencilerin okul kapısından içeri girerken sorunların başladığını söyledi. Diğer velilerin çocuklarını otizmli olanlarla okutmak istememesi, bazı idarecilerin ilgisizliği, kimi öğretmenlerin ayrımcı yaklaşımı ve bu öğrencilere ders vermek istememesi gibi örnekleri anlattı.

Haklarını arayan bazı ailelerin problemli olarak görüldüğünü ve okuldan uzaklaştırılmaya çalışıldığını dile getiren Erken, “Bir öğretmen ya da okul müdürü, ‘Bizim okulumuzda çok öğrenci var, okulumuz bu çocukların yeri değil, onlar engelli okuluna gitmeli’ diyebiliyor. Şu mazeret, bu mazeret birçok şey sayabiliyorlar” dedi.

Erken, bazı memurların, şikâyet olmaması için aileleri bakım maaşlarının kesileceğiyle tehdit ettiğini iddia etti. Erken, bu konuda ailelere de çağrı yaparak kendilerine başvurabileceklerini dile getirdi. Bazı eğitimcilerin ise çok iyi işlemeyen sistem içinde otizmli çocuklar için mücadele ettiğini vurguladı.

Bakanlığın mevzuatına değinen Erken, üst birimlerden yazılar göndererek sorunların çözülemeyeceğini dile getirdi. Özel eğitim sınıflarında, özel eğitim uygulama okullarında idarecilerin birçok problemle karşı karşıya olduğunu hatırlattı. Erken, gerekli materyali bulunmayan sınıflar olduğunu aktardı ve peyzaj mezunu ücretli öğretmen yerine daha fazla donanımlı öğretmenin atanması gerektiğini belirtti.

Denetimler yetersiz, cezasızlık politikası var”

Kamu kurumları tarafından yapılan denetimlerin de yeterli olmadığını anlatan Erken şöyle konuştu:

“Çok ağır ve büyük psikolojik şiddet var. Üzülerek söylüyorum ‘Otizm bulaşıcı mı?’ diyecek kadar ciddi bir cehalet de var. Bir müfettiş geliyor, ona soruyor, buna soruyor, bir yazı yazıyor… ‘Bir daha olmasın’ diyerek dönüp gidiyor. Bu durum cezasızlık getiriyor. Herkes ‘Demek ki bu çocuklar kimsenin umurunda değil. Ben de istediğim gibi davranabilirim’ diyor.”

Tüm çocukların eğitim hakkına vurgu yapan Erken, “Benim çocuğum için bu ekmek-su gibi bir şey. Ben onun karnını nasıl doyuruyorsam eğitimini de tabii ki isteyeceğim. Ayrıca bu benim vatandaşlık hakkım, onun da vatandaş olarak hakkı” dedi.

Eğitim ticarete dönüştürülüyor”

Yüksek gelirli ailelerin çocuklarına iyi olanaklar sunduğunu belirten Erken, son dönemde bazı kişilerin otizmli çocukların eğitimini sektör, velileri müşteri olarak gördüğünü ve bunu ticaret haline getirdiğini söyledi. Erken, “‘Şurada bir danışmanlık merkezi açayım, seansı bilmem kaç liradan bu insanlara hizmet vereyim. Güzel para var bu işte’ diyen bir kesim de var” dedi.

Öte yandan Erken, yoksul ailelerin çocuklarına gerekli imkânları sağlayamadığını söyledi. Ayrıca Erken, okul ve kurumlardaki eğitimlerin de yetersiz olduğunu vurguladı.

Yönetmelik, Resmî Gazete’de yayımlanınca haberdar olmayalım

Erken, bakanlıkların yönetmelikleri hazırlarken taslak metinleri paylaşmadığını dile getirdi:

“Bizim gidip orada herhangi bir toplantıda, fotoğrafta yer almak gibi bir niyetimiz yok. Bir yönetmelik yapılacaksa ben onu Resmi Gazete’de okuyarak haberdar olmamam lazım.”

Otizmli çocukların yetişkin olduktan sonraki yaşamlarının da çok zor olduğunu anlatan Erken, “Yerel yönetimler son derece yetersiz. Bakım merkezleri hâlâ son derece yetersiz. Dolayısıyla da eve kapanmak dışında bir çaresi kalmıyor ailenin. Onlar o yaşa geldiklerinde ailenin de yaşı ilerlemiş oluyor. Oradan itibaren büyük bir kısır döngü başlıyor. Aile sağlığını kaybediyor, çocuk psikolojik sağlığını kaybediyor” dedi.

“Seçim dönemi hatırlanıyoruz”

Siyasi partilerin konuya yaklaşımlarına da değinen Erken, birçoğunun çalıştay dışında bir şey yapmadığını söyledi. Seçim dönemindeki vaatleri hatırlatan Erken, şöyle konuştu:

“Seçim dönemi hatırlanıyoruz, ‘Sevgi her engeli aşar’ şeklinde. Hayır, sevgi her engeli aşamaz. Bu kalıbı duyduğumuz zaman, tüylerimiz diken diken olmaya başladı. Çünkü bu ikiyüzlülüğün bir sloganı haline geldi. Bazı belediyelerin merkezler için, ‘Bakanlığa devredelim, biz bu işleri yapmayalım’ dediğini duyuyoruz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.