Büyük liglerde transfer dönemi sona ererken bizimki neden 13 Eylül’e kadar sürüyor diye sormayın. Fırsat transferi diye bir olgu uydurduk ki sabaha kadar “kap” kovalıyoruz. Çünkü herkes sezonu açıp kampa hazır girerken Türk takımları fırsat transferleri ile kadrolarını ancak Eylül ayında kuruyorlar. Zaten genellikle Ocak gibi de dağıtıyorlar. Bir nevi bizdeki futbol coğrafyası kendi içinde “mevsimlik işçiler” yaratıyor.
Hagi, Roberto Carlos, Guti, Pepe, Mario Jardel, Jay-Jay Okocha, Alex de Souza, Wesley Sneijder, Didier Drogba, Samuel Eto’o, Nicolas Anelka… Birçok global yıldızı Türkiye’de izledik. Kimisi son kontratıydı geldi, büyük iz bıraktı gitti. Kimiyse düşüşteki kariyerini tekrar canlandırıp büyük kulüplere bir kez daha sıçradı. Fakat açık ve net belirtmekte fayda var. Victor Osimhen gibi Transfermarkt’a göre 100 milyon euro değer biçilen bir oyuncuyu ligimizde ilk kez izleyeceğiz.
Kimdir Victor Osimhen, neden 100 milyon euroluk adam?
Laboratuvarda forvet yapmak isteseniz bu isim Victor Osimhen olur. Hız, esneklik, bitiricilik, ceza sahasında golü koklama… Hepsi 25 yaşındaki Nijeyarlı’nın heybesinde. Futbolsever bendeniz bu transfere ba-yıl-dım… Peki ya spor yazarı olan bendeniz?
Şimdi öncelikle Galatasaray bu transferi yapabilmek için nelerden vazgeçti ona bir bakmak lazım. Sergio Oliveira 5.8 milyon euro tazminatla takımdan ayrıldı. Geçen yılın en büyük transferi olarak gösterilen Wilfried Zaha Fransa Ligue 1’den Lyon’a, Derrick Köhn satın alma opsiyonu ile Almanya Bundesliga ekibi Werder Bremen’e gönderildi. Takım kaptanlığına dahi yükselmiş, geldiği günden beri 10 gol – 10 asist katkısını neredeyse her sezon tutturmuş Kerem Aktürkoğlu da 12 milyon karşılığında Portekiz takımı Benfica’ya gönderildi.
Osimhen gelene kadar sarı-kırmızılılar, Gabriel Sara’ya 18 milyon euro, Elias Jelert’e de 9 milyon euro verdiğini not düşelim. Yani aslında bir kadro mühendisliği yoktu. Tamamen rasgele atılan zarlar sonunda düşeş olarak görülen Osimhen geldi lakin ya oynanacak pulların orada tavla deyimiyle “kapı “varsa.
Zaten ilk problem de burada ortaya çıkıyor. Galatasaray’ın süper starı Mauro Icardi ile Nijeryalı oyuncunun saha parselizasyonu sıkıntılı konu. Arjantinli yıldız sarı-kırmızılı formayı giydiği günden beri pas kanalı haline geldi ve yardımlaşmayı seviyor. Ama tüm maç boyunca dağıtıcı olmasını beklemek gerçekçi olmaz. Oyuncunun esas meziyetleri “fox in the box” denilen ceza sahası bitirciliğinde. Osimhen ise her ne kadar topu sürekli ayağında istemeyen bir profil çizse de işin aslı pek öyle değil. Nijeryalı’nın zihinsel kırılmalar yaşadığı en büyük nokta takım gerideyken kendisinin pas alamadığı anlar. Bu noktalarda tamamen oyun disiplininden kopup kendi yaratıcılığı ile üretmek istiyor.
Okan Buruk’un iki santrafor kullanacağı düzende orta sahanın 5’li bir blok olması ileri ucun topla buluşabilmesi için şart. Orta 3’lüde gayet yeterli alternatifleri olan sarı-kırmızılıların yeri geldiğinde bek, yeri geldiğinde orta sahaya eklenecek “kanat bek” rotasyonu ise yok! İki kanatta da oynayabilen Barış Alper Yılmaz dışında, fiziksel zafiyetleri ön plana çıkan Jelert’in 60-70 metrede mücadele edecek olması imkânsız görünüyor. Bir diğer bek transferi İsmail Jakobs’un da “et mi, balık mı” olduğunu sezon içinde anlayacağız.
Galatasaray’ın 3’lü savunma ile sahaya çıkması durumunda bir diğer problem de tempo kontrolü olacak. Takım sürekli ileri hücum etmek isteyen oyunculardan kurulu, bu da doğal olarak top kayıplarına ve rakibe geçiş hücumlarına zemin hazırlıyor. Arka 3’lüyü oluşturan Abdülkerim Bardakcı, Victor Nelsson ve Davinson Sanchez açık alanda yakalandıklarında geri koşarken zorlanan oyuncular. UEFA Şampiyonlar Ligi ön elemesinde de apaçık gözüken, sarı-kırmızılıların rakip santraforla boğuşurken hantal ve savruk olmalarıydı.
Icardi ne zaman dönecek?
Icardi’nin sağ arka adalesindeki hafif yırtık yüzünden kaçıracağı sürenin en az 3 hafta olması bekleniyor. Arjantinli yıldız tedavisi için ülkesine gitti ve bu tarz gidişlerin dönüşü genellikle planlanandan uzun sürüyor. Osimhen’in merkez forvet yani santrafor oynayacağı denklemde de Kerem Aktürkoğlu gibi kanat hücumcusunun eksikliği hissedilecektir. Galatasaray’ın şampiyon hocası Okan Buruk için geçen yıldan daha karmaşık bir kadro var.
Bir de transferin ekonomik boyutu var. Galatasaray’ın açıklamasına göre Osimhen yıllık 6 milyon euro alacak. Icardi yıllık 10 milyon, üçüncü forvet haline gelen Michy Batshuayi yıllık 3 milyon euro, fiziksel düşüş yaşadığı görülmeye başlayan ama çok değerli bir yedek olan Dries Mertens yıllık 3 milyon euro, elden çıkarılamayan Ziyech için de yıllık 3 milyon euro maaş veriliyor. Sarı-kırmızılıların Capology.com‘a göre yıllık 80 milyon euroluk bir maaş çıktısı var. Capology’deki rakamlarla, “kap”taki rakamlar arasındaki fark olsa bile en azından 70 milyon euroluk bir maaş bütçesinden söz ediyoruz. Anlamadığım nokta ise şu…
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Türk vatandaşları olarak alım gücümüz her ay daha da düşüyor. Yoksulluk sınırı asgari ücretin birkaç misli yukarısında. Galatasaray ve Fenerbahçe gibi büyük kulüpler en büyük gelir kalemi olabilecek UEFA Şampiyonlar Ligi’nden elendiler. Bu paraları nasıl kazanıyorlar ve batmıyorlar? Soruyu şöyle sormakta fayda var. UEFA Şampiyonlar Ligi gibi en büyük gelir kaleminden mahrum kalan bir kulüp, hangi “gelir” kalemine güvenerek böyle bir transfer yükünün altına giriyor. Sports Digitale’de Hikmet Pınarbaş’ın değerli Osimhen görüşlerinin olduğu videoda durumu harika anlatan bir yorum vardı: “Ayakkabımız yırtıktı ama gittik çok şekil bir güneş gözlüğü aldık…”
Sarı-kırmızılılar Şubat 2024’te 608 milyon lira kâr edildiğini açıklamıştı fakat oradaki esas girdinin Sacha Boey’in 30 milyon euroya Alman devi Bayern Münih’e transferiydi. Bu sezon ise Barış Alper Yılmaz’a gelen teklifler dışında kulübü kalkındıracak bir para girişi beklenmiyor.
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Victor Osimhen transferi ile taraftardan kredi topladı ama sahadaki sonuçlarla desteklenmezse bu ekonomik yapının sene sonunu görmesi zor. Belki de bundan sonraki seçimde sarı-kırmızılılar bir kez daha rahmetli başkanları Mustafa Cengiz gibi birinin arayışına gireceklerdir.
