Meksika’da 10 yıl önce “zorla kaybettirilen” 43 öğrencinin akıbeti hâlâ belirsiz

Meksika’nın Guerrero eyaletinde 43 sol görüşlü öğrencinin 26 Eylül 2014’te bir protesto eylemine giderken polis tarafından yolları kesildi. Öğrencilerden bir daha haber alınamadı. Ailelerin adalet mücadelesi onuncu yılını doldurdu. Olay Meksika’daki “zorla kaybettirilme” sorununun ve devlet-kartel ilişkilerinin simgesi haline geldi.

Zorla kaybettirilen 43 öğrenci için düzenlenen gösteriler 10.yılına giriyor

26 Eylül 2014’te Ayotzinapa Kırsal Öğretmen Okulu’ndan 43 öğrenci, 1968 Tlatelolco Katliamı’nın yıldönümünü anmak için Mexico City’ye gitmek üzere yola çıktı. Öğrenciler, seyahat etmek için birkaç otobüsü alıkoydu.

Iguala şehrine yaklaştıkları esnada polis, öğrencilerin bulunduğu otobüsün yolunu kesti ve ateş açtı.

Saldırıda 6 öğrenci öldü, 25 öğrenci yaralandı. 43 öğrenciden ise bir daha haber alınamadı.

Yerel polisin öğrencileri gözaltına aldıktan sonra Guerreros Unidos (Birleşik Savaşçılar) adlı bir uyuşturucu karteline teslim ettiği iddia edildi.

Ancak öğrencilere tam olarak ne olduğu hâlâ belirsizliğini koruyor.

Ayotzinapa (Raúl Isidro Burgos) Öğretmen Okulu

Öğrenciler politik duruşları yüzünden hedef haline geldi”

Ayotzinapa Öğretmen Okulu, büyük oranda sol görüşlü öğrencilerden oluşuyordu. Öğrenciler sık sık protestolara katılıyor, hükümetin eğitim politikalarını eleştiriyordu. Bu durum, onları yerel yetkililerle daha önce de karşı karşıya getirdi.

Olay günü, Iguala Belediye Başkanı José Luis Abarca’nın eşi bir etkinlikte konuşma yapıyordu. Öğrencilerin bu etkinliği sabote etmesinden endişe eden belediye yetkilileri, polise öğrenci otobüslerine dair ihbarda bulundu.

Abarca çifti daha sonra tutuklandı ve organize başka suçlarla bağlantıları nedeniyle hapis cezasına çarptırıldı.

Karmaşık soruşturma süreci

Olayın ardından birçok soruşturma yapıldı.

Devlet Başkanı Enrique Peña Nieto döneminde yapılan ve “tarihi gerçek” olarak adlandırılan ilk soruşturma, yozlaşmış yerel polisin öğrencileri kartele teslim ettiğini ve federal polis ile ordunun olaya karışmadığını öne sürdü.

Ancak bu bulgular, Amerika Ülkeleri Arası İnsan Hakları Komisyonu (IACHR) uzmanları tarafından “bilimsel olarak imkânsız” bulundu.

Gazeteci Anabel Hernández’in yaptığı başka bir soruşturma, ele geçirilen otobüslerde öğrencilerin bilgisi olmadan eroin taşındığını ve Meksika ordusunun uyuşturucuya el koyduğunu iddia etti. Bu senaryoya göre, öğrenciler ordunun da karıştığı eroin ticaretine tanık oldukları için ortadan kaldırıldı.

3 Aralık 2018’de, yeni seçilen sosyalist Başkan Andrés Manuel López Obrador, Ayotzinapa vakasında gerçeği ortaya çıkarmak ve adalete erişimi sağlamak amacıyla “Başkanlık Gerçek ve Adalet Komisyonu”nun (Covaj) kurulduğunu duyurdu.

Bu komisyon Obrador’un seçim vaatlerinden biriydi. Obrador, sosyalistlere devlet ve karteller tarafından zarar verildiğini savunuyordu. Komisyonun başına, Obrador’un uzun zamandır müttefiki olan ve İçişleri Bakan Yardımcılığı görevini yürüten Alejandro Encinas Rodríguez getirildi.

Obrador, soruşturmanın nereye varırsa varsın tamamen şeffaf olacağına ve gerçeğin ortaya çıkarılacağına dair söz verdi.

Obrador’un başlattığı soruşturma, bir düzine askerin ve eski bir başsavcının tutuklanmasına yol açtı.

Ancak Meksika ordusu elindeki bilgileri saklamaya devam etti.

10'uncu yıl dönümünde öğrencilerin kaybolduğu yola posterleri asıldı
10’uncu yıl dönümünde öğrencilerin kaybolduğu yola posterleri asıldı

10 yıl saklanan kritik ihbar

Yeni bulgular, olaydan 4 gün sonra 6 öğrencinin hâlâ hayatta olduğunu işaret ediyor.

Bir görgü tanığı olaydan dört gün sonra yetkililere altı öğrencinin yerini bildirdiğini söylüyor. Tanık, bunun üzerine albay José Rodriguez’in bu öğrencilerin ortadan kaldırılmasını emrettiğini iddia ediyor. Bu gelişme, ordunun olaya karışmış olabileceğini gösteriyor.

Soruşturma kapsamında, Birleşik Savaşçılar kartelinin lideri José Ángel Casarrubias Salgado ve eski federal başsavcı Jesús Murillo Karam da dahil olmak üzere birçok kişi hâlâ tutuklu bulunuyor.

1968’de Tlatelolco’daki gösteride çok sayıda protestocu öldürüldü

Öğrenciler 1968’deki başka bir katliamı anmaya gidiyordu

Öğrencilerin anmak istediği 1968 Tlatelolco Katliamı, Meksika’nın yakın tarihindeki en karanlık olaylardan biri.

2 Ekim 1968’de Mexico City’deki Plaza de las Tres Culturas’ta, Meksika Silahlı Kuvvetleri olimpiyatlara harcanan bütçeyi protesto eden sol görüşlü göstericilere ateş açtı. Katliam, Mexico City’de düzenlenen 1968 Yaz Olimpiyatları’ndan on gün önce gerçekleşti.

Resmi rakamlara göre 44 kişinin öldüğü belirtilse de, görgü tanıkları yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini iddia ediyor.

Bu olay, Meksika’daki öğrenci hareketinin ve muhalif seslerin bastırılmasının simgesi haline geldi.

Karteller, güvenlik güçleri, derin devlet: Meksika’nın 115 bin “zorla kaybettirilen” insanı

43 öğrencinin kaybolması, Meksika’daki daha büyük bir sorunu gözler önüne serdi.

Ülkede 115 binden fazla kayıp insan var.

Bu sorun, özellikle 2006’da hükümetin uyuşturucu kartellerine karşı başlattığı savaşla derinleşti.

Kayıpların arkasında organize suç örgütleri, yozlaşmış devlet yetkilileri ve paramiliter unsurlar var.

Aileler 10 yıldır çocuklarından haber bekliyor
Aileler 10 yıldır çocuklarından haber bekliyor

Aileler on yıldır adalet arıyor

Kaybolan öğrencilerin aileleri, on yıl boyunca her ay Mexico City’ye giderek yetkililerden cevap istiyor. “Üst düzey askeri ve hükümet yetkilileri cevaplara sahip. Onları açıklayabilirler,” diyorlar.

On yıl geçmesine rağmen, 43 öğrencinin akıbeti hâlâ bilinmiyor. Aileler, gerçeğin ortaya çıkarılması ve sorumluların cezalandırılması için mücadele etmeye devam ediyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.