Narin Güran cinayeti | Diş izleri dosyayı çözebilecek mi? Uzmanlar nelerin ortaya çıkacağını anlattı

Narin Güran’ın ölümüyle ilgili abisinin kolundaki diş izleriyle ilgili hazırlanan Adli Tıp raporunun tamamlanması bekleniyor. Adli tıp alanında çalışan uzmanlar ve bilim insanları, diş yapısı, ortaya çıkabilecek deliller ve cesedin uzun süre suda kalmasının kanıtlar üzerindeki etkisiyle ilgili konuştu.

Narin Güran: Adli Tıp raporu savcılığa gönderildi
Narin Güran cinayeti | Diş izleri dosyayı çözebilecek mi?

8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüyle ilgili hazırlanan Adli Tıp raporu, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Abisinin kolundaki diş izleriyle ilgili raporun ise bugün (20 Eylül) tamamlanması bekleniyor.

Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan Narin Güran’ın otopsi raporuna göre, küçük çocuk boğularak öldürüldü. Narin Güran’ın kaybolduğu gün, yani 21 Ağustos’ta öldürüldüğü kesinlik kazandı. Ayrıca, çocuğun alt ve üst çenesinde bazı dişlerin yerinde olmadığı, bir kısmının torba (çuval) içinde bulunduğu, mevcut dişlerin de yerlerinden kolayca ayrıldığı tespit edildi.

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren de X üzerinden yaptığı açıklamada bazı bilgiler paylaştı. Eren, “Otopside alt ve üst çenede bazı dişlerin yerinde olmadığı, bir kısmının torba içinde bulunduğu, mevcut dişlerin de yerlerinden kolayca ayrıldığı tespit edilmiştir” dedi.

Cinayetin aydınlatılması için tüm gözler çocuğun dişleri üzerinde yapılacak incelemede. 29 Ağustos’ta “şüpheli” sıfatıyla ifade veren abi Enes Güran’ın kolunda iki ısırık izi tespit edildi. Adli Tıp Kurumu incelemesinin ardından ısırık izlerinden birinin Enes Güran’ın kendisine ait olduğu ortaya çıktı. Ancak diğerinin kime ait olduğu henüz belirlenemedi. O tarihte Narin Güran’ın cesedi bulunmadığı için karşılaştırma da yapılamadı. Ayrıca “kasten öldürme suçuna iştirak etmek” suçlamasıyla tutuklanan anne Yüksel Güran’ın da ağız ve diş yapısından örnekler alındı.

Enes Güran’ın kolundaki diş izleriyle ilgili inceleme yapan Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu’nun mütalaasını açıklaması bekleniyor. Ankara Üniversitesi’nden Adli Antropolog Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı Ahmet Tarık İşmen ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Adli Tıp ve Adli Bilimler Enstitüsü Fen Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emel Hülya Yükseloğlu ile konuştuk.

Çocuk dişinin değişim süreci nasıl oluyor?

Dr. Ahmet Tarık İşmen, çocukların diş yapısı ile ilgili bilgi verdi. İşmen, “8 yaş, çocuklarda diş dönüşüm zamanlarından biridir. Çocuklarımız ilk 6-6,5 yaşında ön dişlerini değiştirmeye başlar. Sonra 12 yaşına kadar diş değişimi olur. Narin 7-8 yaşında ise öndeki üstte dört, altta dört dişi değişmiş demektir. Bunlar yeni çıkmıştır” dedi.

İşmen, “Karışık dişlenme dönemidir 8 yaş, çocuk için. 12 yaşına kadar karışık dişlenme döneminde çocuklarımız hemen hemen her yıla denk gelmek kaydıyla dört dişini değiştirir” diye konuştu.

8 yaşındaki bir çocuğun dişlerinin dökülmüş olması için çok büyük bir travma yaşamış olması gerektiğine vurgu yapan İşmen, “Çocuğun ağzında düşmemiş dişleri vardır, dört üstte, dört altta. Dökülmüş olabilir, çürümüş olabilir. Bunlar süt dişidir. Büyük olasılıkla dökülenler süt dişleridir. ‘Bütün dişleri dökülmüştür’ denilemez” dedi.

“Şüpheliden alınan örneğin zamanı önemli”

İşmen, diş izlerinin kolay kolay kaybolmayacağına değindi. Şüphelilerden alınan örneklerin önemli olduğunu vurgulayan İşmen, örneklerin geç alınmış olması durumunda sağlıklı bir sonuca ulaşılamayacağını söyledi.

İşmen, “Zamanında alınan diş izinin derinliğinden, hangi zaman diliminde ısırdığı da belli olur” dedi.

“Diş izleri sonucu ortaya çıkaracak”

Diş izlerinin hemen incelenmesinin daha sağlıklı sonuçlar vereceğini belirten Prof. Dr. Ayla Sevim Erol ise sürecin uzamasının yaraların değişmesine neden olduğunu söyledi. Isırık izinin yaklaşık bir ay sonra tespit edilmesinin zor olduğunu vurgulayan Erol, şüphelilerden daha önce izlerin alınmış olması gerektiğinin önemine değindi.

Prof. Dr. Erol, “Abi veya amcanın üzerinden daha önce örnek alınmamışsa, sağlıklı bir sonuç çıkmaz. İlk zamanlarda kolundaki ısırık izlerine yönelik örneklerin alınmış olması gerekir. Çünkü zaman geçtikçe yaralar değişiyor” dedi.

“Narin Güran’ın tırnak altı materyali önemli”

Prof. Dr. Emel Hülya Yükseloğlu, kanıtların ortaya çıkmaması için faillerin özel bir çaba harcadığını savundu. Yükseloğlu, “19 gün o cesedin suda kalması, delillerin birçoğunun yok olmasına neden olabilir. Vücut, üzerinde bulunabilecek delilleri de yok ediyor çürümeye bağlı olarak” diye konuştu.

Yükseloğlu, çocuk üzerinde tırnak altı materyalinin önemine değindi. Yükseloğlu, Narin Güran’ın bir yetişkin karşısında kendisini tam anlamıyla savunamayabileceğini ancak bazı girişimlerde bulunmuş olabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Yükseloğlu şöyle dedi:

“Bu çocuk kendini korumak için karşısındaki insanı tırmalamış olabilir, saçını çekmiş olabilir. Her temas bir iz bırakır. Deri parçaları, saç kılları, kan damlaları gibi… Bu konuda bir sonuç yoksa delil gitmiş demektir. 19 gün suda kalması delilleri olumsuz etkiler.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.