Avustralya’da mahkeme bir müzenin erkeklerin girişini yasakladığı tartışmalı kadınlara özel alanını yeniden açtı. Yargıç, müzenin dezavantajlı bir gruba eşit fırsat sağladığı gerekçesiyle ayrımcılık yasasına aykırı olmadığına hükmetti.
Kadınlara özel salon yeniden açılıyor
Avustralya’nın Hobart kentindeki Eski ve Yeni Sanat Müzesi’nde (Mona) geçtiğimiz aylarda “Kadınlar Salonu” bölümü faaliyete geçti. Bölüm erkek ziyaretçilere kapalı olduğu için davalık oldu ve ilk derece mahkeme bu alanı kapattı.
Hukuki süreci sürdüren müze yetkilileri kararı temyize götürdü.
Temyiz mahkemesi yargıcı, kadınlar alanının ayrımcılıkla mücadele yasalarını ihlal ettiği yönündeki kararı bozdu.
Müze geçmişte kadınlara yönelik ayrımcılığı vurgulamak amacıyla erkek ziyaretçilerin girişini yasaklıyordu. Ancak bir erkek ziyaretçinin cinsiyet ayrımcılığı davası açıp kazanmasıyla Mayıs ayında kapandı.
Yargıç müzenin kurallarına izin verdi
Tasmanya Yüksek Mahkemesi Yargıcı Shane Marshall, 27 Eylül Cuma günü verdiği kararda erkeklerin Kadınlar Salonu’ndan dışlanabileceğine hükmetti. Yargıç, yasanın dezavantajlı bir gruba “eşit fırsat” sağlamak amacıyla ayrımcılığa izin verdiğini belirtti.
Marshall, “Kadınlar Salonu kadınlara, dezavantajlı olmak yerine avantajlı olmanın nasıl bir şey olduğuna dair nadir bir bakış açısı sunuyor” dedi.
Sanatçı karardan memnun
Salonu yaratan sanatçı Kirsha Kaechele kararı “büyük bir zafer” olarak nitelendirdi. Kaechele, “Kararın verilmesi 30 saniye sürdü – ataerkilliği yok etmek için 30 saniye” diye konuştu.
Sanatçı açıklamasında, “Bugünkü karar basit bir gerçeği gösteriyor: Kadınlar erkeklerden daha iyidir” ifadelerini kullandı.
Tersine çevrilmiş bir evren: “Kadınlar salonu”
Mona uzun süredir tartışmalı sergileriyle tanınıyor. 2020’de açılan Kadınlar Salonu’nun lüks ve gösterişli atmosferi de bu geleneği sürdürüyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kaechele, bu alanı Avustralyalı kadınların on yıllarca maruz kaldığı dışlanmayı vurgulamak için yarattığını söyledi. Örneğin, ülkede 1965’e kadar kadınların barların ana bölümlerinde içki içmesi yasaktı.
Sanatçı kadınlara özel alanı “tersine çevrilmiş bir evren” olarak tanımladı ve “erkek egemenliğinin garip ve kopuk dünyasından uzaklaşmak için çok gerekli bir sıfırlama” sağladığını belirtti.
Erkek ziyaretçi dava açmıştı
Ancak bir erkek ziyaretçi, kadınlara özel alanın mesajının yasa dışı olduğunu düşündü. Geçen yıl salona girişi reddedilen New South Wales’li Jason Lau, Tasmanya’nın sivil ve idari mahkemesine başvurdu.
Lau, kendisine ve kadın olarak tanımlanmayan diğer bilet sahiplerine “yasaya uygun olarak adil mal ve hizmet sağlamadığı”nı belirtti. Müzenin eyaletin ayrımcılıkla mücadele yasasını ihlal ettiğini söyledi.
Mona, Lau’nun hissettiği reddedilmenin sanat eserinin bir parçası olduğunu iddia etti. Ancak mahkeme bu gerekçeyi reddetti. Ayrıca kadınların artık geçmişte olduğu gibi kamusal alanlardan dışlanmadığına hükmetti.
Yeni karar davayı yeniden alt mahkemeye gönderecek. Mahkeme kararını yeniden gözden geçirmek zorunda.
Mona’dan yapılan açıklamada, salonun resmen yeniden açılabilmesi için birkaç adım daha atılması gerektiği belirtildi.
Müzeyi temsil eden hukuk ekibi, 27 Eylül’deki kararın Kadınlar Salonu’nun “kadınların bugün tüm alanlarda yaşadığı eşitsizliği vurgulamak ve buna meydan okumak” amacını tanıdığını söyledi.
Kaechele ise “Bundan sonra ne olacağını paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Sanırım bir kutlama yapılacak” diye ekledi.
Kaynak: BBC