10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın üzerinden dokuz yıl geçti. Davası “insanlığa karşı suçları” yok sayarak sona erdi. Peki yargılama sürecinde neler oldu? Kim neyle suçlandı? Kimler serbest kaldı? Adalet, gerçekten, yerini buldu mu?
Ankara’da 10 Ekim 2015’teki Barış Mitingi’ne IŞİD iki canlı bombayla saldırdı. Saldırının ardından polis, ölenlere, yaralılara ve onlara yardım etmek isteyenlere biber gazı sıktı. Canlı bombalar 104 kişinin ölümüne neden oldu. Türkiye tarihinin bu en kanlı terör eylemi yüzlerce kişinin de yaralanmasına neden oldu.
Dokuzuncu yıl anmaları yapılırken, Medyascope yargılama sürecinde neler yaşandığını ve nasıl sonuçlandığını derledi.
10 Ekim Davası nasıl başladı?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonucu aralarında “Türkiye’deki IŞİD saldırılarının planlayıcısı” olarak nitelendirdiği İlhami Balı’nın da aralarında bulunduğu 35 kişi hakkında dava açtı.
Saldırıyla ilgili ana dava 2 yıl sürdü. Davanın karar duruşması 3 Ağustos 2018’deydi.
Buna göre mahkeme dokuz sanığa “Anayasal düzeni ihlal” suçundan birer kez, “kasten öldürme” suçundan da 100’er kez olmak üzere toplam 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca dokuz sanığa öldürmeye teşebbüsten 10 bin 557’şer yıl hapis cezası verdi. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi, 12 Ekim 2020’de bu kararı onadı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı iki sanık için verilen cezaların bozulmasını istedi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Yüksek Başkanlığı’na 22 Şubat 2021 tarihinde bir tebliğname yollayarak, Ankara Gar Katliamı’nın tutuklu sanıklarının yargılandığı davada, iki sanık için verilen cezaların bozulmasını istedi. Böylece sanıklarından yedi yıl altı ay hapis cezası alan Yakup Yıldırım için beraat talep etti. 18 yıl hapis cezası alan Erman Ekici’ye “fazla ceza tayini” yapıldığına kanaat getirdi.
Zarar görenlerin katılma talebine ret
Tebliğnamede, mahkemece katılma talepleri kabul edilen, Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’nin düzenleyicilerinden Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile birçok üyesi katliamda yaşamını yitirmiş ve ağır şekilde yaralanmış olan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), Büro Emekçileri Sendikası (BES), Halkevleri Derneği gibi kurumlar, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin katliamdan zarar görmedikleri gerekçesiyle davaya katılma hakları olmadığı da belirtildi.
Yargıtay, dokuz sanığa 391 kez öldürmeye teşebbüs suçundan verilen hapis cezalarının bir bölümünü bozdu
Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise 29 Temmuz 2022’de Ankara Gar Katliamı davasının temyiz incelemesini tamamladı. 19 sanığın farklı cezalar aldığı davada dokuz sanığa verilen 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet cezasını onadı. Yargıtay, 9 sanığa 391 kez öldürmeye teşebbüs suçundan verilen hapis cezalarının bir bölümünü ise eksik inceleme gerekçesiyle bozdu.
Yargıtay, avukatların, kamu çalışanlarının görevlerini ihmal ederek katliamdaki sorumluluklarının incelenmesine ilişkin taleplerini ise ele almadı. IŞİD’in “Gaziantep Emiri” Yunus Durmaz’dan elde edilen dijital materyallerdeki bilgilere göre, katliamın firari sanıklarının yargılandığı davanın tek tutuklu sanığı Erman Ekici’nin iki canlı bombaya onay veren kişi olduğuna hükmetti. Yargıtay ayrıca Ekici’nin “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan yargılanması gerektiğini de belirtti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Mahkeme, Yargıtay’ın bazı cezaları bozmasından sonra ana dosya ve firari sanık davası birleştirdi
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın ana davayı kısmen bozmasının ardından yapılan ilk duruşmada, ana dosya ile firari sanıklar yönünden devam eden dosyanın birleştirilmesine karar verdi.
10 Ekim davası siyasetçilerle kamu görevlilerinin sorumlulukları
10 Ekim Gar Katliamı’nın firari sanıklar yönünden görülen davanın 15 Haziran 2023’te yapılan duruşmasında mağdur avukatlarından İlke Işık, IŞİD’in Gaziantep ve Adıyaman’da örgütlendiğinin herkesçe bilindiğini vurguladı. Işık, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı işaret etti. Yerlikaya 2015 katliamları döneminde Gaziantep Valisi’ydi.
Avukat Işık, kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılmadığını hatırlatarak şöyle konuştu:
“Katliamda önlem almamış kişi İçişleri Bakanlığı’na atandı. Biz İçişleri Bakanlığı’ndan yıllarca sorularımıza yanıt alamadık. Belki yeni dönemde İçişleri Bakanlığı aynı davranmaz diye umuyoruz. Bu dönem amirleri olan Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanı olduğu yerde, bütün soruşturmaların araştırılması gerekir. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri hakkında bir suç duyurusunda bulunduk, iki buçuk yıl oldu. Savcılar suç duyurumuz yok gibi davranıyor. Neden? Yetkililer yargılanmayacak mı? Yargılanmamaları konusunda bir emir mi var?’
Davada sıkça o dönemin bakanları, valileri ve emniyet müdürlerinin isimleri gündeme geldi.
Bunlardan biri de dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’ydu.
Davutoğlu o dönem “Türkiye’de intihar eylemi yapabilecek kişilerin listesi var” demişti.
Avukatlardan Yerlikaya ve Gaziantep Emniyet Müdürlüğü yetkilileri hakkında suç duyurusu
Davada dikkat çekici olanlardan biri de katliamla ilgili müfettiş ön inceleme raporuydu. Tutuklu sanık Yakup Şahin’in telefonlarının Emniyet tarafından dinlendiğine ilişkin bir yazışma rapordaydı.
Avukat Erhan Ünüvar, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından o dönemde Şahin hakkında verilen iletişime müdahale tedbir kararı olduğuna ve yeni ortaya çıktığına dikkat çekti.
Ünüvar, sanıklar hakkında herhangi bir iletişime müdahale tedbir kararı olup olmadığına ilişkin avukatların talebini hatırlattı. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nün önce tedbir olmadığı yanıtını verdiği, müfettişin talebiyle Şahin’le ilgili kararı bildirdiğini belirtti. Ünüvar, iki farklı kararla mahkemeyi yanılttığı gerekçesiyle Gaziantep Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
- 10 Ekim davasında eski Vali yeni Bakan’a tepki: “Ali Yerlikaya bilsin, 2015 katliamlarını aydınlatacağız”
- 10 Ekim Gar Katliamı Davası | “Emniyet kendi arşivi için kullandığı görüntüleri mahkemeden neden gizledi?”
Avukat İlke Işık, katliamdan bu yana aranan ve hakkında oldukça az bilgi bulunan firari sanık Hasan Hüseyin Uğur’un eşi Bedriye Uğur’la birlikte Suriye’ye gittiklerini anlattığı görüşme tutanağının dosyaya geldiğini ve Bedriye Uğur’un duruşmada dinlenilmesi gerektiğini söyledi.
Firari sanık Yunus Durmaz’ın Ankara Gar katliamı sonrasında nerede olduğunun, dönemin Gaziantep Valisi ve şimdinin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Gaziantep Emniyet Müdürlüğü tarafından bilindiğini fakat yakalanmadığını belirten avukat Işık, bir önceki celsede Mahkeme’ye bu konu hakkında suç duyurusunda bulunmalarını talep ettiklerini ancak taleplerinin reddedildiğini hatırlattı. Işık, aynı gerekçeyle Yerlikaya ile Gaziantep Emniyet Müdürlüğü yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Ankara Gar Katliamı ve insanlığa karşı suçlar
Savcı, avukatların katliamın “insanlığa karşı işlenen suçlar” kapsamında değerlendirilmesi için sunduğu uzman görüşünü kabul etmedi. Tutuklu sanık Erman Ekici hakkında “anayasal düzeni ihlal”den ceza istedi. Diğer sanıkların “Kasten öldürme” suçundan cezalandırılmasını, 10 sanık hakkında ise beraat istedi.
Erman Ekici’ye beraat
Mahkeme heyeti, sanık Erman Ekici hakkında “insanlığa karşı suç”tan beraat verdi. Ekici “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ise ağırlaştırılmış müebbet cezasına mahkûm edildi.
Ayrıca Ekici, 101 kişiye yönelik “silahlı terör örgütü faaliyetleri kapsamında kasten nitelikli öldürme” suçundan 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme sanık Ekici’ye “izinsiz patlayıcı madde bulundurma” suçundan 10 yıl, “ruhsatsız silah bulundurma” suçundan da üç yıl hapis cezası verdi.
Mahkeme dosyadaki sanıklardan Yakup Şahin, Hakan Şahin, Abdulmuttalip Demir, Resul Demir, İbrahim Halil Alçay, Hacı Ali Durmaz, Talha Güneş, Hüseyin Tunç, Metin Akaltın’a “kasten nitelikli insan öldürme” suçundan 101’er kere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine, “insan öldürmeye teşebbüs” suçundan 379’ar kere 18 yıl hapis cezası verilmesine karar verdi.
Ayrıca dosyanın firari sanıklar yönünden ayrılmasına hükmetti.
Kararı oybirliğiyle alan heyet, sanıklara verilen cezalarda herhangi bir indirim uygulamadı.