Bahadır Özgür, Gazete Duvar‘da “Türkiye’nin yeni düzeni: Müesses çete nizamı” başlıklı yazı kaleme aldı. Özgür bu yazısında, Türkiye’deki çeteleşmeyi, suç örgütlerini “müesses nizam” kapsamında anlattı.
Ruşen Çakır’a konuk olan Özgür, “Çeteleşme, organize suç her yerden çıkıyor. Yenidoğan Çetesi’ne bakalım… Bence, Türkiye tarihinde en önemli vakalardan birisi. Bu, sadece çocuklar öldürüldüğü için değil. AKP iktidara gelir gelmez sağlık sistemini değiştirdi ve bunun portresi ortaya çıktı. Burada herkesi ilgilendiren şey tam olarak bu. ‘Bir grup insan bir araya gelmiş, sistemin açığını yakalamış ve buradan para çalmış’ olarak değerlendirmek işi küçültür” dedi.
Cezasızlık ve çeteleşme
“Çete”yle birlikte “cezasızlık” kavramının da telaffuz edilmesi gerektiğini hatırlatan Ruşen Çakır ise, “Birçok şey yapanın yanında kâr kalıyor. Bazıları tutuklanıyor ama yargılamaların asla derine gitmediği bir durum da ortada. Ayhan Bora Kaplan davası, Sinan Ateş davasında çeteler var. Ya cezasızlık var ya da yüzeysel cezalandırmalar var” yorumunu yaptı.
Müesses nizamın hukuku…
Bahadır Özgür de Türkiye’de cezasızlık politikasının çok uzun zamandır uygulandığını hatırlatarak, “‘Hukuk yok’ diyoruz ama aslında bir hukuk işleyişi var; müesses nizam derken bunu kast ediyoruz. Devletin işleyişini belirleyen politikalar bütünüdür, bir mantığı anlatır. Bu, seçimle değişmez. Kendini hukuki rejimle meşrulaştırır. Türkiye artık bu aşamaya geçti. Mesela Ayhan Bora Kaplan davasını soruşturan savcının kendisi çete çıkıyor. Bu basit bir yozlaşma anlamına gelmiyor. Aslında müesses nizamın hukuku haline geldiğini görüyoruz” dedi.
Yenidoğan Çetesi
Özgür şöyle devam etti:
“Çeteleşme ile organize suç nasıl ayrışıyor? Organize suç, devlete karşı yasadışı zor gücü inşa ediyorsunuz ve bir çıkar örgütü kuruyorsunuz. Devlet ‘Gücümü paylaşmam seninle’ diyor ve çakışmaya gidiyor ama işine gelince de uzlaşıya gidiyor. Çeteleşme ise daha sofistike bir şey. Sadece yasadışı bir şeyle tanımlayamayız. Mesela Yenidoğan Çetesi’ne bir rapor girdi ve soruşturulmadı. Nedir bu rapor? 2004’ten bu yana, sadece bir hastane 200 milyon dolar SGK’yı dolandırmış. Peki nasıl? 16 bin göz ameliyatı yapmadığı halde yapmış. Bunlardan bazıları da kör olmuş. Bu sadece organize suç değil, sistemin işleyişi haline gelmiş bir şey.”
Ruşen Çakır ve Bahadır Özgür’ün müesses çete nizamı üzerine söyleşisini izleyin: