Eski ABD savaş suçları büyükelçisi Stephen Rapp, Suriye’deki toplu mezarların Esad rejiminin 2013’ten bu yana sistematik işkence ve infazlarla 100 binden fazla kişiyi öldürdüğünü ortaya koyduğunu açıkladı. Rapp, Nazi döneminden bu yana böyle bir vahşet görülmediğini vurguladı.
Uluslararası savaş suçları savcısı Stephen Rapp, Şam yakınlarındaki Kuteyfe ve Necha kentlerinde bulunan toplu mezarları yerinde inceledi. Rapp, toplu mezarların Esad rejiminin “devlet terörünü” kanıtladığını söyledi.
Stephen Rapp, eski ABD savaş suçları büyükelçisi. Rapp, Ruanda ve Sierra Leone savaş suçları mahkemelerinde başsavcı olarak görev yaptı.
“Devlet eliyle ölüm makinesi kuruldu”
Savcı Rapp, Suriye’deki toplu mezarlara binlerce kişinin cesedinin yer aldığını belirtti. Rapp’a göre gizli polis, gardiyanlar, sorgu görevlileri, ve buldozer operatörleri binlerce kişiyi bu alanlara gömdü. Rapp, “Sokaklardan ve evlerden insanları kaçıran gizli polisten, onları aç bırakan ve işkenceyle öldüren gardiyanlara kadar binlerce kişi bu sistemde çalışıyordu” dedi.
157 bin kişi kayıp
Lahey’deki Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu Başkanı Kathryne Bomberger, Suriye’de 66 toplu mezar tespit ettiklerini açıkladı. Komisyona 157 bin kişi kayıp olarak bildirildi. Bomberger, kayıp yakınlarından gelen başvuruların her geçen gün arttığını vurguladı.
Kuteyfe’deki korku üssü
ABD merkezli Suriye Acil Durum Görev Gücü Başkanı Mouaz Mustafa, sadece Kuteyfe’de 100 bin cesedin gömülü olduğunu belirtti. Bölge sakinleri, soğutmalı kamyonların sürekli ceset taşıdığını anlattı. Bölgede yaşayanlar, kamyonlarla birlikte güvenlik araçlarının da geldiğini söyledi.
10 yıllık katliamın havadan görüntüleri
Reuters’ın incelediği uydu görüntüleri, 2012-2022 yılları arasında bölgede sürekli kazılar yapıldığını gösterdi. Görüntülerde buldozerler, büyük kamyonlar ve uzun hendekler yer alıyor. Bölge sakinleri güvenlik endişesiyle isimlerini vermek istemiyor.
Her hafta yüzlerce ceset
Alman mahkemelerinde tanıklık yapan bir mezarcı, 2011-2018 yılları arasında Tişrin, Mezze ve Harasta askeri hastanelerinden düzenli olarak ceset taşıdığını anlattı. Mezarcı, “Her hafta iki kez 300-600 ceset getiriyorduk. Bunlar işkence, açlık ve idam kurbanlarıydı” dedi.
İstihbarat birimleri görev aldı
Suriye Hava Kuvvetleri İstihbarat Birimi, askeri hastanelerde toplanan cesetleri toplu mezarlara taşımakla görevliydi. Şam Belediyesi cenaze bürosu çalışanları da soğutmalı tırlardan cesetleri indirmeye yardım etti.
“Deliller korunmalı”
Savcı Rapp, toplu mezar alanlarının olası yargılamalar için delil niteliği taşıdığını belirtti. Bomberger, DNA eşleştirmesi için her bir iskelet kalıntısından ve en az üç yakınından örnek alınması gerektiğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye halkının hesap sorabilmesi için BM kuruluşlarıyla çalıştıklarını açıkladı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kaynak: Reuters