Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi davasında yargılanan sanık polisler hakkında verilen beraat kararına yapılan itiraz reddedildi. Tahir Elçi davası, bireysel başvuru ile Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşınacak.
Diyarbakır Barosu Başkanı Abdülkadir Güleç, Medyascope’a yaptığı açıklamada, 80 baronun ortak açıklama yaptığını hatırlatarak, Tahir Elçi Vakfı ve diğer katılımcılarla birlikte bireysel başvuru yoluyla dosyayı AYM’ye taşıyacaklarını söyledi.
“Tahir Elçi’ye sahip çıkılması çok önemli”
Dosyanın sovuşturma ve kovuşturma aşamasında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) yaşam hakkı, adil yargılama ve ayrımcılık maddelerinin ihlal edildiğini vurgulayan Güleç şöyle konuştu:
“Dosyayı AYM’ye bireysel başvuru ile taşıdıktan sonra AYM’nin vereceği karara göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyıp taşımayacağımıza karar vereceğiz. Türkiye’deki 80 baronun dün (5 Ocak) ortak açıklama yaparak Tahir Elçi’ye sahip çıkması çok önemliydi. Ortak açıklamada kararın hukuksuz olduğunun altı bir kez daha çizilmiştir. Yargının polisleri koruduğu ve ceza vermek istemediği belirtilmiştir. Bundan sonraki süreci birlikte takip edeceğiz.”
“Adil yargılama hakkı ihlal edildi”
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren da Medyascope’a yaptığı değerlendirmede davanın bireysel başvuru yolu ile Anayasa Mahkemesi’ne taşınacağını belirterek, Anayasa Mahkemesi’nden de sonuç alınamadığı taktirde dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını açıkladı.
Davanın hiçbir aşamasında “etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapılmadığına” dikkat çeken Eren, “Hiçbir talebimiz mahkeme tarafından kabul edilmedi. Etkin bir soruşturma yürütülmediği için ciddi anlamda bir hak ihlali olduğu ortada. Adil yargılama hakkı ihlal edildi. Bundan sonraki yargı aşamaları takip edilecek” diye konuştu.
Tahir Elçi davasında neler oldu?
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te Sur ilçesindeki tarihi Dört Ayaklı Minare önünde düzenlediği basın açıklaması sırasında hayatını kaybetti. Basın açıklamasında, bölgede devam eden çatışmaların tarihi eserler üzerindeki yıkıcı etkisine dikkat çekmiş ve “Bu kadim bölgede silah, çatışma, operasyon istemiyoruz” dedi. Ancak açıklamanın hemen ardından bölgede çıkan çatışmada Elçi başına isabet eden kurşunla vuruldu. Aynı olayda iki polis memuru da yaşamını yitirdi.
Olayın ardından yapılan açıklamalarda, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Elçi’nin bulunduğu yerden çıkan tabancanın polislerin ölümüne neden olduğunu söyleyerek, sorumluluğu PKK üzerine yükledi. Ancak olayın gerçekleşme biçimi ve faillerine dair tartışmalar hiçbir zaman net bir sonuca ulaşmadı.
Dava sürecindeki sis perdesi hâlâ aralanamadı
Elçi’nin ölümü üzerindeki sis perdesi hâlâ aralanamadı. Cinayetle ilgili yıllarca süren soruşturmalarda birçok iddia ortaya atıldı. Elçi’yi ölüme götüren süreç aydınlatılamadı. 2020’de Elçi’nin ölümünün beşinci yılında, olay yerindeki görüntülerden yola çıkılarak üç polis hakkında dava açıldı.
Tutuksuz yargılanan sanık polisler Mesut Sevgi, Fuat Tan ve Sinan Tabur’un üzerlerine atılı “taksirle ölüme neden olma” suçunu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesiyle 12 Haziran’da beraat etti. Mahkeme başkanı, dosyaya dair kararın tamamını okumadan salondan ayrıldı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Elçi ailesinin avukatları, kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Başvuruyu değerlendiren Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi, karara karşı yapılan istinaf taleplerini esastan reddetti.
Beş yılın altında olan cezalar için Yargıtay temyiz yolu kapalı olduğu için Tahir Elçi cinayeti davasında yargılanan polisler hakkında temyiz yolu kapanmış oldu.