Bir mozaik olarak Türkiye (43) – Türkiye’de Rus olmak | Ruşen Çakır’ın konuğu Alexander Sotnichenko yorumladı

Bir mozaik olarak Türkiye‘nin 43. bölümünde Ruşen Çakır konuğu Alexander Sotnichenko ile Türkiye’de Rusları konuştu.

Türkiye’de Ruslar kimler? Nerelerde yaşıyor? Ruslar ile Osmanlılar arasında nasıl bir etkileşim vardı? Kültürlerine ait izler var mı? Rus mimari yapıları nerelerde var? Türkiye’ye göç eden Rus toplulukları kimlerden oluşuyordu?

Alexander Sotnichenko, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Rusların göç hikayelerini anlattı: “Osmanlı İmparatorluğu’nda Ruslarla Osmanlılar arasında birçok etkileşim vardı. Mesela Sultan Süleyman’ın eşi de Rus’tu. O dönemde İstanbul’da küçük bir Rus diasporası bulunuyordu. 19. yüzyılda birçok Rus Osmanlı’ya göç etti”

Türkiye ve Rusya’nın tarih boyunca ilişkilerine değinen Sotnichenko, bunun en büyük nedeninin komşu ülke olmalarına bağlıyor: “Türkiye ve Rusya’nın her zaman ilişkileri var. Çünkü komşu ülkeleriyiz. Tarih boyunca da Ruslar ve Türkler birbirleriyle evlenmişler” dedi.

Sotnichenko, Türkiye’deki Beyaz Rusları anlattı, “1920’de Rusya’daki iç savaş nedeniyle Beyaz Ruslar Türkiye’ye geldi. O dönemde İstanbul ve Çanakkale’de (Gelibolu) büyük bir Beyaz Rus diasporası oluştu. Beyaz Ruslar arasında askerler, Kazaklar ve aileleri de vardı. Şişli Rum Mezarlığı’nda halen birçok Rus’un mezarı bulunuyor”

“Antalya’da Rusça, Türkçeden sonra ikinci dil oldu”

Alexander Sotnichenko, özellikle Antalya ve İstanbul, Rusların en yoğun olarak bulunduğu şehirler arasında yer aldığını söyledi. Sotnichenko, günümüzde Rusların Türkiye’de yalnızca turizm alanında değil, iş dünyasında ve sosyal hayatta da aktif bir rol oynadığını belirtiyor. Sotnichenko, “Antalya’da şu an Rusça, Türkçeden sonra ikinci dil olarak öne çıkıyor. Çünkü buraya çok sayıda Rus turist geliyor ve her mağazada Rusça konuşan biri bulunabiliyor. Rus modası da Antalya’ya yansımış durumda. Ayrıca, Rus müziği de radyolarda popülerleşmiş durumda” dedi.

Türklerin ve Rusların evliliği için Alexander Sotnichenko, gözlemlerini anlattı. Sotnichenko, “Özellikle Türk-Rus evliliklerinden doğan çocuklar, Türk okullarına gidiyor. Başlangıçta, 6 yaşına kadar çocuklar genellikle anne ile daha çok vakit geçirdikleri için Rusça konuşuyorlar. Ancak okulda Türkçe öğrenmeye başladıklarında, Türk arkadaşlarıyla da vakit geçiriyorlar ve baba tarafının akrabalarıyla iletişim kurduklarında, Rusça’yı biraz unutabiliyorlar” dedi.

Videonun tamamını buradan izleyebilirsiniz

Bir mozaik olarak Türkiye (43) - Türkiye’de Rus olmak | Ruşen Çakır'ın konuğu Alexander Sotnichenko yorumladı
Ruşen Çakır’ın konuğu Alexander Sotnichenko yorumladı

Yayına hazırlayan: Gülden Özdemir

Ruşen Çakır: Merhaba, iyi günler. ‘‘Bir mozaik olarak Türkiye’’nin 43. bölümünde Rusları ele alacağız ve bir Rus konuğumuz var: Alexander Sotnichenko. Kendisi, Ankara’daki Rus Evi ve Kültür Evi’nde çalışan, Türkiye’yi çok iyi bilen ve Türkiye’deki Rusların tarihini de çok iyi bilen bir isim. Hoş geldiniz.

Alexander Sotnichenko: Hoş bulduk.

Ruşen Çakır: Şimdi ben bu çalışmayı yapmaya başladığımda, tabii ilk olarak Aleviler, Süryaniler falan derken birileri dedi ki; ‘‘Rusları yapacak mısın?’’ ‘‘Ya, Türkiye’de Rus mu var?’’ dedim ama var. Ama sonra işler karıştı. Tabii ki önce aklıma şey geldi: Zamanında Kars’ta yaşayan Ruslar olduğunu biliyoruz, Sovyet Devrimi olduktan sonra kaçanlardan olduğunu biliyoruz ama ben Türkiye’de Rusların bir topluluk olarak, özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarında, belki Osmanlı’nın son döneminde, ama esas Cumhuriyetin ilk yıllarında bir topluluk olarak olduğuna çok emin değilim. Uzman olarak size soruyorum.

Alexander Sotnichenko: Anlatacağım her şeyi. Teşekkür ederim. Evet, biz komşuyuz. Onun için ilişkilerimiz her zaman vardı ve hem Rus Kazakları Türk kızları ile evlendiler hem de Türkler Ruslarla evlendiler. Biliyorsunuz, Sultan Süleyman’ın eşi de Rus’tu. Bizim çok ünlü şairimiz Jukovski’nin annesi de Türk’müş. Ve evet, 19. yüzyılda çok sayıda Rus, Osmanlı İmparatorluğu’na gitmişlerdi. Ne için? 1.56 Kudüs’e gittiler ve İstanbul’da onun için küçük bir diaspora vardı. Şu ana kadar 3 büyük bir bina var. Taksim’in yanında bir yer. Orada da Rus kiliseleri de var. Ve devrimden sonra, 1920’de çok sayıda Beyaz Rus vardı. Siz söylüyorsunuz, Beyaz Rus var. Niçin beyaz? Çünkü Rusya’da büyük bir iç savaş olmuş ve Kızıl Ordu, komünistler ve Beyaz Ordu var. Beyaz Ordu kaybetmiş ve 200 binden fazla insan, Kırım’dan İstanbul’a gitmişler.

Ruşen Çakır: 200 bin.

Alexander Sotnichenko: 200 binden fazla, 280 binden fazla insan. Hem askerler hem Kazaklar hem de onların aileleri de gitmişti. Ve hem İstanbul’da hem de Çanakkale’de Gelibolu’da, orada büyük bir diasporası vardı, oraya askerler yerleştiler. Ve şu ana kadar büyük bir mezarlık var. Şişli Mezarlığı, Şişli Rum Mezarlığı, orada çok sayıda Rus mezarı var.

Ruşen Çakır: Ben şimdi sözünüzü keseceğim. Bu konuda yine sizin gibi Ankara’da olan Erol Uğurlu’yla konuştum. O, bu işleri takip eden birisi, kendisi de üçüncü kuşak Beyaz Rus’muş. Gelibolu’daki mezarlıkta her sene tören düzenlediklerini söyledi, hatta beni de davet etti. Onlarla ayrıca yapmak istiyorum ama bana şöyle bir şey dedi: “Ya, biz kalmadık” dedi.

Alexander Sotnichenko: Kalmadık. Evet. Birkaç kişi var. İvan Denisenko var, Adalar’da yaşıyor ve Fukaraperver Topluluğu var, İstanbul’da, orada birkaç insan var. Ama evet, çok az kaldı.

Ruşen Çakır: Nereye gittiler? Daha çok Avrupa’ya mı?

Alexander Sotnichenko: Çünkü İstanbul o 3.57 şehirmiş. İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan tarafından 4.03 ve ondan sonra onlar gittiler, Mustafa Kemal Atatürk söyledi, gittiler ve Ruslar onunla birlikte de gittiler. Nereye? Çünkü Türkiye’de ekonomik durum çok kötüymüş, onlar Sırbistan’a, Bulgaristan’a, Fransa’ya, Amerika’ya gitmişler ve şu ana kadar orada, onların torunları yaşıyorlar.

Ruşen Çakır: Peki, Kars olayı nedir?

Alexander Sotnichenko: Kars olayı… Kars’tan çoğunlukla kaçtılar. Mesela Denisenko Kars’tan. Onun babası Rus İmparatorluk Ordusu’nun subayı ve İstanbul’a geçti. Kars’ta Molokanlar var, çok sayıda Molokan var. Bu Rus dininin bir parçası, onlar Hristiyanlar ama Ortodoks Hristiyan değiller. Kars’ın yanında yaşadılar ve Gravyer kaşarı var, Rusya’dan onlar getirdiler ve Kars kazı var, onlar getirdiler. Ama 1950’lerde onlar çoğunlukla Rusya’ya döndüler veya Amerika’ya gittiler.

Ruşen Çakır: Peki, sonrasında Türkiye’deki Rus varlığı dediğimiz zaman, Rus diplomatlar ve gazeteciler dışında kimse var mıydı?

Alexander Sotnichenko: Çok az. Mesela birkaç yüz kişi İstanbul’da kaldılar, bu Beyaz Ruslardan, burada kaldılar. Birkaç insan Ankara’da, birkaç insan Kars’ta, işte bu Molokanlar, fazla yok.

Ruşen Çakır: Peki, sonra yeniden Rus nüfusunun artışı gerçekten duvarların yıkılması, malum, Sovyetlerin dağılması, karşılıklı gidiş gelişler ve evliliklerle mi oldu?

Alexander Sotnichenko: Evet, 1991’den sonra, evet. Türkiye hem Rusya’ya çok yakın hem vize rejimi çok uygunmuş ve Rusların ilk yabancı ülkesi Türkiye oldu. Ve Türkiye’de ekonomik kalkınma vardı ve Ruslar burada çok ucuz tekstil aldılar, çoğunlukla tekstil. Nasıl aldılar? Büyük çantalarla geldiler ve bu çantalarla Moskova’ya döndüler. Ve çoğunlukla burada kalmaya başladılar, evlendiler ve şu ana kadar bu gibi şeyler devam ediyor.

Ruşen Çakır: Siz herhalde bunun rakamlarını az buçuk biliyorsunuzdur. Bazıları kayıtlıdır.

Alexander Sotnichenko: Bu çok zor. Ne için? Ben anlatabilirim. Mesela resmî olarak İçişleri Bakanlığı’na göre, istatistiğine göre, Türkiye’de 50.000’den biraz fazla Rus var. 50.000’den fazla Ruslar kalıyorlar. Ama kim bu Ruslar? Bu, oturum izni alan Ruslar, Rus pasaportu olan insanlar. Ama pek çok kadın evlendiler, burada yaşıyorlar 10, 15, 20 senedir ve Türk vatandaşı oldular. Biz saymıyoruz, çünkü Türk vatandaşı oldular. Ve mesela Ukrayna’dan, Moldova’dan gelen Rusları nasıl sayabiliriz? Veya ne kadar çok Rus var; Özbekistan, Kazakistan veya Tacikistan vatandaşı var, burada da yaşıyorlar. Nasıl sayabiliriz?

Ruşen Çakır: Ama etnik olarak Rus diyorsunuz yani?

Alexander Sotnichenko: Rus, evet. Mesela Kazakistan’ın nüfusu, 1991’de %40 Rus var, etnik Rus var, Rusça konuşan var, Kazaklar değil. Veya Ukrayna’da biz hiçbir zaman fark etmedik; benim babam Ukraynalı, annem Rus, biz Rusça konuştuk. Evet, Ukrayna’dan gelen ama biz de Rus’uz ve benim büyükannem, büyükbabam Ukrayna’da yaşadılar, öldüler maalesef. Ve onlar da Rus gibi düşündüler ama Ukrayna uyruklu. Ve onlar da Rusça konuşuyorlar ve şu an Türkiye’de yaşıyorlar.

Ruşen Çakır: Bir de tabii çocuklar oldu Rus-Türk evliliklerinden, değil mi?

Alexander Sotnichenko: Evet.

Ruşen Çakır: Genellikle biz Türklerin gelin aldığını varsayıyoruz. Türklerin Rusya’ya bu son dönemde gelin gitmesi olayı pek yok mu?

Alexander Sotnichenko: Var, var, biraz değişiyor. Mesela 2018’de, evet, en çok yabancı gelinler Rusya’danmış. Ama şu an değil, şimdi biz çok düştük. Bir numara Suriyeli, ikinci Azerbaycan, üçüncü Almanya, onlar çoğunlukla Türkler ama Almanya pasaportlu. Evet, dördüncü olduk ve biraz farkı var. Mesela daha önce genç kızlar geldiler. Şu an mesela ben Ruslarla çalışıyorum, Rus diaspora ile çalışıyoruz ve 40 yaşından 60 yaşına kadar kadınlar geliyor, evleniyorlar.

Ruşen Çakır: Peki, sonuçta komşu ülkeler ama tarih boyunca hep aralarında sorun da olmuş, savaşlar da olmuş vesaire ve her iki ülkenin de kültüründe her iki ülke hakkında söylenmiş sözler var. Mesela bizde bir “Moskof gavuru” gibi bir şey vardır. Sonra komünizm girince, özellikle Türkiye’deki sağ çok kuvvetli olduğu için orada bir komünizm muhabbeti vardır. Ama şimdi bayağı bir yakınlaşma var. Ne gözlüyorsunuz? Türkiye’ye yerleşen Ruslar, evlilik ya da başka vesilelerle, büyük ölçüde evlilik diyelim ama ticaret olarak da gelen var, başka şeyler de var. Uyum konusunda zorlanıyorlar mı, dil meselesinde, kültürel hayata, örf-adetlere uyma meselesinde? Bir de din meselesi var, değil mi?

Alexander Sotnichenko: Evet.

Ruşen Çakır: Hani çünkü Rus olup da gelenlerden Müslüman olan çok yoktur diye varsayıyorum, bilemiyorum.

Alexander Sotnichenko: Bildiğim kadarıyla durum böyle. Bu Rus kadınlar burada evleniyorlar ve çoğunlukla laik insanlar var, çok o kadar Müslüman olmuyorlar. Başka örnekler de var. Çünkü Rus Müslümanlar da var. Mesela Tataristan’da yaşayan Müslümanlar veya Kafkasya’da yaşayanlar, onlar etnik olarak Müslümanlar ve onların anne babaları da Müslümanlar. Buraya geliyorlar, daha uygun ve dilleri Tatarca mesela veya Başkurtça, yani Türk dili ve buraya gelen insanlar daha çok, daha hızlı Türkçeyi öğreniyorlar.

Ruşen Çakır: Onlarla ayrıca yayın yaptım zaten, merak etmeyin.

Alexander Sotnichenko: Ruslar da geliyorlar. Kimlik farkı da var ama onlar da kendi kimliklerini buraya getiriyorlar. Mesela Antalya’da şu an Rusça Türkçeden sonra ikinci dil oldu. Her mağazada Rusça konuşan var çünkü çok turist geliyor ve Rus modası, Rus güzel kadınlar geliyorlar ve Rus modasını getiriyorlar. Bu da önemli bir şey ve bu da biraz etkiliyor. Rus müziği popüler oluyor radyolarda, ben çok dinledim. Din olarak, kimlik olarak soruyorsunuz.

Ruşen Çakır: Evet.

Alexander Sotnichenko: Evet, çoğunlukla Türk-Rus evliliğinden olan çocuklar, onlar Türk okuluna gidiyorlar. Ve başlangıçta 6’ya kadar çocuklar Rusça konuşuyorlar çünkü anneyle daha çok birlikteler. Ama ondan sonra okula gidiyorlar ve okulda Türkçe öğreniyorlar, Türk arkadaşları da var. Babanın akrabalarıyla konuşuyorlar ve Rusçayı biraz unutuyorlar. Ama sert ve eğitimli anneler var. Onlar hem Türkçe okuluna hem Rus okuluna gönderiyorlar. Mesela Antalya’da, Alanya’da ve şu an Ankara’da, bizim Rus Evi Ankara’da, cumartesi okul var ve biz bu gibi çocuklarla çalışıyoruz, Rusçayı öğretiyoruz, Rus edebiyatı ile tanıştırıyoruz ve Rus tarihi, Rus kültürüyle. Bence bu çok iyi bir şey çünkü bu çocuklar iki kültürüyle de tanışıyorlar, iki kimliği var ve onlar sonra Rusya-Türkiye ilişkilerinde çalışabilirler. Çok sayıda bu gibi çocukları ben tanıyorum. Onlar şu an mesela Türk okulundan sonra Rusya’ya üniversiteye gidiyorlar ve hem Rusça hem Türkçe’yi ana dili gibi konuşuyorlar ve iş hayatlarında büyük şirketlerde çalışıyorlar.

Ruşen Çakır: Peki, şunu merak ediyorum. Şimdi dediniz ki, daha çok seküler aileler dediniz ama sonuçta seküler de olsa, Türk erkeği diyelim ki kendini Müslüman hissediyor ve Rus kadını da kendini Ortodoks Hristiyan hissediyor. Her gün olmasa bile, pazar günü mesela kiliseye gitmek istiyor, vesaire. Şimdi İstanbul’da tarihten birtakım yerler olduğunu söylediniz de, bu yeni dönemde Rusların sayısı çok arttığı için, mesela Antalya gibi yerlerde, vesaire, kiliseleri var mı, yoksa Rum Ortodoks kiliselerine mi gidiyorlar ya da başka kiliselere mi?

Alexander Sotnichenko: Bu çok geniş bir konu. Çünkü Lozan Konferansı’ndan sonra, kiliselerin sadece İstanbul’da olması lazım, Rum kiliselerin. İstanbul’da yaşayan Ruslar bu kiliseye gidiyorlar ve bir Rus Kilisesi vardı, Rus papazı ama 2018’de biz ayrıldık. Konstantinopolis Patrikhanesi ve Rus Moskova Patrikhanesi kavga ettik ve şu an Rus kiliseler hem İstanbul’da var hem de Antalya’da, Alanya’da var ve Hatay’da, orada Arap Hristiyanlar var. Oraya da Ruslar gidebilirler ama orada Ruslar çok az yaşıyorlar. Ve Rus kiliseler burada, İstanbul’da Rus konsolosluğu da var, Sarıyer’de ve Antalya’da, Alanya’da, en şehir merkezinde ve Rusların çoğu oraya gidiyorlar, sadece Ruslar.

Ruşen Çakır: Peki bu ama şey mi yani, böyle vakıf vesaire üzerinden kurulmuş bir şey mi?

Alexander Sotnichenko: Vakıf, evet. Bir Kiliseler Hristiyan Vakfı var ve orada dua ediyorlar ve papaz, başka Ruslarla görüşmek için ve dua etmek için Samsun, Ankara, Kocaeli ve Eskişehir, başka şehirlere de gidiyor ve ayda bir defa dua ediyoruz.

Ruşen Çakır: O rahipler Rusya’dan gelen rahipler mi?

Alexander Sotnichenko: Evet, evet, Rusya’dan. Türkiye’de toplam 4 kişi var.

Ruşen Çakır: Rotasyon yapıyorlar yani.

Alexander Sotnichenko: Rotasyon yok.

Ruşen Çakır: Yani şey anlamında, illeri dolaşıyorlar.

Alexander Sotnichenko: Evet, gidiyorlar ve Akkuyu’da şu an büyük nükleer projesi var. Akkuyu’da da bir kilisemiz var, orada da bir papaz var.

Ruşen Çakır: Çok ilginç bir olay aslında. Peki, şöyle söyleyeyim: Rusya ile Türkiye’nin ilişkileri bir süredir bayağı iyi ama bir ara kötüydü.

Alexander Sotnichenko: Evet iyi Allah’a şükür.

Ruşen Çakır: Şu anda son savaş nedeniyle Türkiye denge tutturmaya çalışıyor vesaire, onlara girmeyeceğim. Ama şunu merak ediyorum. Mesela bir Rus uçağı düşürüldü Suriye’de, mesela orada bayağı bir gerginlik oldu. Bunları mesela Türkiye’deki Ruslar hayatlarında yaşadılar mı? Siz ne gördünüz? Yani mesela diyelim ki bir gerginlik oluyor, Türkiye ile Rusya arasında bir şey oluyor ve biliyorlar ki insanlar, komşuları, diyelim ki kadın Rus vesaire, yani siyasetten etkileniyorlar mı?

Alexander Sotnichenko: Etkileniyorlar. Bir defa önce, bu uçak krizi hakkında bir şey söyleyebilirim, o bir sene sonra bitti ve ben çok sayıda Rus kadınla görüştüm, diyorlar ki, ‘‘Hiç problem yok’’, hiç kimse hiçbir kötü şey söylemedi. Ondan sonra şu an Ukrayna ile bir çatışma var ve Rusya’da seferberlik başladı. 2022’den sonra Türkiye’ye 200 binden fazla insan gittiler ve onlar da topluluklar kurmaya başladılar. Ama şu an bitti. Ne için? Birkaç sebep var. En büyük sebep, maalesef Türkiye çok pahalı oldu ve onların hepsi Türkiye’den kaçtılar.

Ruşen Çakır: Evet, biliyorsunuz, İngilizce bir laf var: “Welcome to the Club” diye.

Alexander Sotnichenko: Evet, evet. Çoğunlukla geri döndüler Rusya’ya, çünkü şu an…

Ruşen Çakır: Pahalılıktan dolayı.

Alexander Sotnichenko: Evet. Ben her zaman Türk arkadaşlarıma söylüyorum: Şu an turizm için Rusya en güzel yerlerden biri; çünkü fiyatlar üç defa daha ucuz. Ve çoğunlukla onlardan Rusya’ya döndüler. Başka var, Ermenistan’a, Kazakistan’a, Sırbistan’a, bu gibi ülkelere gittiler ve şu an belki 5.000 gibi kaldılar. Çoğunlukla onlar burada emlak aldılar, kaldılar ama fazla değil, çoğunlukla kaçtılar.

Ruşen Çakır: Peki, şu anda Türkiye’de yaşayan Ruslar, Rus kimliğine sahip olanlar, sizin mesela merkeziniz bir fonksiyon görüyor ama sizinki daha çok doğrudan Rus devletine bağlı, değil mi?

Alexander Sotnichenko: Evet, evet, ben diplomatım. Benim ünvanım, ben Rusya Büyükelçiliği’nde müşteşarım.

Ruşen Çakır: Şeyi merak ediyorum: Kendilerinin örgütlenmeleri var mı, vakıfları, dernekleri var mı?

Alexander Sotnichenko: Evet, Türkiye’de toplam 25-26 Rus vakfı var, dernekler var. Onlar çoğunlukla ne yapıyorlar? Anneler yaşıyorlar, çocuklar Rusça’yı unutuyorlar, onlar çocuklarla çalışıyorlar, Rusçayı öğretiyorlar, masallar okuyorlar, bu gibi. Türklere de Rusça öğretiyorlar. Bu da önemli çünkü birçok Türk Rusya’ya gidiyor, iş için çoğunlukla. Ve Rus bayramlarını da kutluyorlar. İstanbul, Adana, Antalya, Alanya, Ankara, Samsun, Kocaeli ve başka şehirlerde var.

Ruşen Çakır: Peki, çok ilginç bir durum ve sayıları binlerce olan, on binlerce…

Alexander Sotnichenko: On binlerce, evet.

Ruşen Çakır: On binlerce olan bir topluluktan bahsediyoruz. Tabii, bu arada aileler arasında trafik de var herhalde. Yani Rusya’dan çocuklarını ya da akrabalarını görmeye gelenler oluyor mu ya da mesela burada doğup büyüyen çocuklar Rusya’ya gidip geliyorlar mı?

Alexander Sotnichenko: Evet, evet, bizim programımız var devlette. Biz Türk vatandaşları Rusya’ya gönderiyoruz, üniversite, lisans, yüksek lisans ve doktora için. Çoğunlukla Türkler. Burada Türk pasaportuyla birçok Türk vatandaşı var ama Rus uyruğunda ve biz onları da gönderiyoruz.

Ruşen Çakır: Peki, nasıl bir gelecek görüyorsunuz? Pardon, ondan önce şunu sorayım: Şu anda Türkiye’de yaşayan Rusların, vatandaş olmuş ya da olmamış ama Türkiye’nin bir parçası haline gelmiş, yıllardır burada olan Rusların en önemli sıkıntısı, şikayeti nedir?

Alexander Sotnichenko: Şu an en önemlisi, çok pahalı oldu ve çok şikayet var. Ama biz nasıl gelebiliriz? Yapacak bir şey yok. İkincisi, maalesef çok ayrılma var, evleniyorlar, ondan sonra boşanıyorlar ve çoğunlukla kadınlar burada yaşamaya devam ediyorlar çünkü Türkçe biliyorlar ve alışmış durumdalar. Bu kadınların çoğu Rusya’da emlaklarını sattılar ve şu an Türkiye’de yaşıyorlar, vatandaşlıkları var ve çocuklarıyla burada yaşıyorlar.

Ruşen Çakır: İlginç, yani o zaman boşanmış ve çocuklarıyla yaşayan çok Rus kadın var.

Alexander Sotnichenko: Evet, evet. Kültür ile ilgili problem hiç duymadım çünkü hem bu dernekler var hem de isteyen bulabilir. Devletle ilişkiler iyi, Türkiye çok serbest. Başka ne olabilir? Başka yok.

Ruşen Çakır: Peki, o zaman nasıl bir gelecek görüyorsunuz Türkiye’deki Ruslar? Tabii siyasi iniş çıkışlar, savaşlarla vesairelerle çok doğrudan etkilendiği muhakkak ama sonuçta burada yıllardır yaşayan on binlerce insan var, çocuklar var. Onlar büyüyorlar. Neredeyse bir kuşak oldular, değil mi?

Alexander Sotnichenko: Evet, bence bu çok önemli bir şey çünkü ülkemiz arasında büyük bir köprü var; o köprü bu insanlar. Ruslar Türkiye’de yaşıyorlar, birçok Türk de şu an Rusya’da yaşıyor ve Türkler iş için geliyorlar, evleniyorlar. Moskova’da, Petersburg’da kalıyorlar çoğunlukla ama başka yerlerde de var ve onlar gidip geliyorlar. Ülkeler arasında iş birliğini daha sert, daha güçlü yapıyorlar ve bu gelecek için savaş ihtimali düşüyor. Bu bence çok önemlidir. Rus diasporası Türkiye’de fenomen oldu ve Türkler bunu biliyorlar. Özellikle Antalya’da, Alanya’da çok insan var. Rus komşusu var, Rus akrabası var, Rus gelini var, Rus arkadaşı var. Her Türk okulunda bu Rus çocuklar var ve böylece bu ilişkilerimiz çok daha yakın oluyor. Biz tanışıyoruz, insanlar Rus kültürüyle ilgileniyorlar ve Rusya’da da Türk kültürüyle ilgileniyorlar. Bu çok önemli bence.

Ruşen Çakır: Çok sağ olun Alexander Sotnichenko. Çok ilginç, hakikaten Türkiye’deki mozaiğin bir parçası oldu Ruslar, şu ya da bu nedenle, şu ya da bu şekilde. Türkiye’de, belki bu toprakta yüzyıllardır yaşayan bazı topluluklardan çok daha kalabalık. Mesela benim konuştuğum bazı topluluklara, “Kaç kişisiniz?” diye sorduğumda 1000-2000 diyenler var. Ama öteden beri burada, buranın olan insanlar. Evet, son bir şey söyleyecektiniz.

Alexander Sotnichenko: Yok, ben ne söyleyeyim? Ankara’da da izleyicilerimiz var ve Ankara’da Rus Evi’ne sizi bekliyorum. Siz Internette web adresimizi bulabilirsiniz, Instagram sayfamızı da bulabilirsiniz. Ve Türk gençleri Rusya’da okumaya davet ediyorum. Şu an bizde başvuru zamanı, siz başvurabilirsiniz ve bedava, burslu en iyi Rus üniversitelerinde okuyabilirsiniz.

Ruşen Çakır: Evet, çok sağ olun. ‘‘Bir mozaik olarak Türkiye’’nin 43. bölümünde Türkiye’deki Rusları konuştuk. Alexander Sotnichenko bize çok önemli, yer yer şaşırtıcı ve hakikaten çok istifade edeceğimiz bilgiler verdi. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Sizlere de bizi izlediğiniz için teşekkürler, iyi günler.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.