Hatimoğulları: “Silahların susması hedefleniyorsa, Öcalan’ın örgütüyle temas kurması sağlanmalı”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları grup toplantısında, iktidarın deprem politikalarını ve ekonomi yönetimini eleştirdi. Hatimoğulları, “Eğer gerçekten 75 milyar dolar harcandıysa, neden hâlâ 600 bin insan 21 metrekarelik teneke kutularda yaşam savaşı veriyor?” diye sordu. “Suriye’den Filistin’e kadar her yer yangın yerine dönmüş durumda” diyen Hatimoğulları, bölgede halkların dışlandığına dikkat çekti.

“75 milyar dolar harcandıysa insanlar neden konteynerlarda?”

“Yaralarımız hâlâ kanıyor, acımız hâlâ ilk günkü kadar derin” diyen Hatimoğulları, depremin ikinci yılında sorunların katlanarak sürdüğünü belirtti. Bugün yarısı Hatay’da olmak üzere 600 binin üzerinde insanın soğuk konteynerlerde yaşadığını vurguladı. Depremzedelerin ne doğru düzgün ısınabildiğini ne sağlıklı beslenebildiğini ne de geleceğe umutla bakabildiklerini söyledi.

Hatimoğulları: “Silahların susması hedefleniyorsa, Öcalan’ın örgütüyle temas kurması sağlanmalı”

Bakan Kurum’un “75 milyar dolar harcadık” açıklamasını eleştiren Hatimoğulları, 2002-2022 yılları arasında toplanan 86 milyar liralık deprem vergisinin akıbetini sordu. Bu parayla 96 metrekare büyüklüğünde 1 milyon 211 bin konut inşa edilebileceğini belirtti. Yüz binlerce evin yıkıldığını ancak sadece 201 bin konutun teslim edildiğini vurguladı.

“Yeni deprem tehditleri görmezden geliniyor”

“Ege günlerdir beşik gibi sallanıyor” diyen Hatimoğulları, Santorini’deki volkanik patlama ve tsunami riskine karşı Türkiye’nin önlem almadığını söyledi. İstanbul’da beklenen büyük depreme karşı hiçbir hazırlık yapılmadığını, iktidarın İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle uğraşmaktan başka bir şey yapmadığını vurguladı.

“Ekonomik kriz derinleşiyor”

Hatimoğulları, Türkiye’nin dünyada en yüksek enflasyona sahip 6. ülke olduğuna dikkat çekti. Ocak 2025’te açıklanan yüzde 5,03 enflasyon oranının dünyadaki 140 ülkenin yıllık enflasyonundan daha fazla olduğunu söyledi. Asgari ücrete yapılan zammın hesaplara yatmadan eridiğini, milyonlarca çalışanın açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildiğini belirtti.

Tülay Hatimoğulları DEM Parti grup toplantısında konuştu: "Rojava'da savaş varken Türkiye'de barış olabilir mi?"
Hatimoğulları: “Silahların susması hedefleniyorsa, Öcalan’ın örgütüyle temas kurması sağlanmalı”

“Kadın cinayetleri artıyor”

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, grup toplantısında kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini de değerlendirdi. Hatimoğulları, 2024’te 394 kadının öldürüldüğünü, 259 kadının ise şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini belirterek iktidarın kadın düşmanı politikalarını eleştirdi.

“Her gün bir kadın daha aramızdan koparılıyor” diyen Hatimoğulları, ülkenin dört bir yanından gelen cinayet haberlerini hatırlattı. Özgecan Aslan’ın ölüm yıldönümünde “Onu da erkek şiddetiyle hayatı çalınan tüm kadınları da unutmadık, unutturmayacağız” dedi. Ocak ayı verilerini paylaşan Hatimoğulları, 33 kadının öldürüldüğünü, 32 kadının ise ‘şüpheli ölüm’ adı altında unutturulmaya çalışıldığını belirtti. “Bu bir kadın kırımıdır” diyen Hatimoğulları, tetiği çeken katillerin arkasında sistemin olduğunu vurguladı.

Yargı kararları kadın düşmanı

Pınar Gültekin davasındaki Yargıtay kararını eleştiren Hatimoğulları, “Bir kadını saatlerce işkence edip yakmak, onlara göre ‘canavarca’ değilmiş” dedi. Yargı kararlarının erkek şiddetini teşvik ettiğini belirtti. “Katiller mahkemede ‘İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek iyi oldu’ diyebiliyorsa, sırtlarını kime dayadıkları bellidir” ifadelerini kullandı. Hatimoğulları, kadın cinayetlerinde cezasızlık politikasının şiddeti artırdığını vurguladı. “Kadınları değil, katilleri korumaktan vazgeçin” çağrısında bulundu.

“Yargıda reform yapmak istiyorsanız, önce katilleri aklayan yargıdan başlayın” diyen Hatimoğulları, nafaka hakkına yönelik saldırıları da eleştirdi. Kadınların haklarından vazgeçmeyeceğini vurgulayan Hatimoğulları, “Kadınlar susmayacak, boyun eğmeyecek” dedi. İktidara seslenen Hatimoğulları, “Biz buradayız, mücadelemizden de haklarımızdan da asla vazgeçmeyeceğiz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, grup toplantısında 15 Şubat sürecini değerlendirdi. Hatimoğulları, “Barış sadece bir kesimin değil, hepimizin hayatını güzelleştirir. Kazanan 85 milyon olur” dedi.

“Belediyelere operasyon siyasi darbedir”

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, belediyelere yönelik operasyonları sert sözlerle eleştirdi. “Kent uzlaşısı birlikte yaşamın formülüdür” diyen Hatimoğulları, bir yandan barış söyleminin dillendirilirken diğer yandan kent uzlaşısının gözaltı gerekçesi yapılmasını çelişki olarak değerlendirdi.

Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a hapis cezası

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Abdullah Zeydan’a verilen hapis cezasını sert sözlerle eleştirdi. Van halkının iradesinin yok sayıldığını belirten Hatimoğulları, iktidarın açıkça nifak tohumları ektiğini söyledi. İktidarın diyalog sürecinden uzaklaşmak için bahane aradığını vurgulayan Hatimoğulları, “Size rağmen barışı inşa etmek için mücadelemiz devam edecek” dedi.

Hatimoğulları: “Silahların susması hedefleniyorsa, Öcalan’ın örgütüyle temas kurması sağlanmalı”
Hatimoğulları: “Silahların susması hedefleniyorsa, Öcalan’ın örgütüyle temas kurması sağlanmalı”

Öcalan’dan gelecek mesaj ve 15 Şubat’ın anlamı

Hatimoğulları, 15 Şubat’ın Ortadoğu’nun tüm halkları için önemli bir kırılma noktası olduğunu vurguladı. Öcalan’ın 1999 yılında uluslararası hukuka aykırı bir şekilde yakalanıp Türkiye’ye getirildiğini hatırlattı. “26 yılın sonunda ilan ediyoruz, halkları birbirine düşürmek isteyen komplocular kaybetti” diyen Hatimoğulları, sürecin önemine dikkat çekti. Emperyalistlerin halkları birbirine düşürme politikasının başarısız olduğunu belirtti. Demokratik cumhuriyet ve ortak vatan fikrinin öne çıktığını söyledi. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü için çaba gösterildiğini ifade etti.

Hatimoğulları “26 yılın sonunda ilan ediyoruz. Halkları birbirine düşürmek isteyen komplocular kaybetti. Bizler ise büyük kazanmanın şafağındayız” dedi.

“Öcalan’dan barış çağrısı bekleniyor”

“Önümüzdeki günlerde ülkenin kaderini değiştirebilecek, barışa giden yolu açabilecek tarihi bir çağrı bekleniyor” diyen Hatimoğulları, toplumun her kesiminin bu çağrıyı dört gözle beklediğini belirtti. İktidara “Yüz yıllık Kürt meselesini şiddet ve çatışma zemininden hukuki ve siyasi bir çözüme taşıyacak hazırlıkları var mı?” sorusunu yöneltti. Çözüm sürecinin Türkiye’ye getireceği kazanımları sıraladı. “İç barışını sağlayan bir Türkiye, içeride huzurlu dünyada güçlü olur” değerlendirmesini yaptı.

İktidara çağrı

“Dünyanın neresinde barış tek taraflı olmuştur?” diye soran Hatimoğulları, sürecin sağlıklı işlemesi için gerekli koşulların oluşturulması gerektiğini vurguladı. Meclis’in şimdiden yetkilendirilmiş bir komisyon kurması gerektiğini belirtti. “Barıştan korku mu var? Çözümü büyütelim demekten neden çekince var?” sorularını yöneltti. Türkiye’nin demokratikleşmesi için uzun bir yol olduğunu, bu yola talip olduklarını söyledi. “Acılarımızı ve korkularımızı yarıştırmadan onları sahiplenelim, saralım, çözümler üretelim” çağrısında bulundu.

Hatimoğulları “Silahların susması hedefleniyorsa, Öcalan’ın örgütüyle temas kurması sağlanmalı” dedi.

Suriye, Rojava, Gazze

“Suriye’de Kürtleri, Alevileri, Dürzileri, Süryanileri ve diğer halkları yok sayarak bir gelecek kurulamaz” diyen Hatimoğulları, zorla kurulan düzenlerin çökmeye mahkum olduğunu vurguladı. Halkların kaderinin kapalı kapılar ardında değil, birlikte belirlenmesi gerektiğini belirtti. “Suriye halklarının kurtuluşu herhangi bir etnik ve dini kimliğin hakimiyetinde gerçekleşmez” ifadelerini kullandı. Demokratik Suriye Cumhuriyeti’nin önemine dikkat çekti. Tişrin Barajı’na yapılan saldırıların halklar arasındaki bağları kopardığını söyledi.

Gazze’de yeni bir felaket

Hatimoğulları, Gazze’de yaşanan katliama dikkat çekerek “50 binden fazla insan katledildi, Gazze’nin yüzde 70’i yok edildi” dedi. Bölgede yeni bir Nakba planlandığını belirtti. “Filistin halkı, Nakba’yı unutmadı” diyen Hatimoğulları, yerleşimci sömürgeciliğe son verilmesi gerektiğini vurguladı. Bu planın sadece Filistinliler için değil, bölgedeki tüm halklar için felaket olacağını söyledi. Çözümün Filistin topraklarından çekilmek olduğunu belirtti.

“Halklar onurluca, özgürce yaşamak istiyor” diyen Hatimoğulları, savaş ve işgalle bölgeye huzur gelmeyeceğini vurguladı. Emperyal güçlerin ve bölgedeki ortaklarının elinde “ölüm ve inkar” olduğunu belirtti. Demokrasi, eşitlik ve adaletin olmadığını söyledi. “Ortadoğu insanı hiç yok, ölmüş kalmış umurlarında değil” ifadelerini kullandı. Halkların barış içinde yaşadığı, adil ve eşit bir Ortadoğu çağrısı yaptı. Hatimoğulları “Silahların susması hedefleniyorsa, Öcalan’ın örgütüyle temas kurması sağlanmalı” dedi.

“Demokrasinin önündeki engel kalkmalı”

“Önümüzdeki dönem yepyeni bir pencere açma şansı veriyor” diyen Hatimoğulları, Öcalan’ın son görüşmesine değindi. Öcalan’ın “Kürdü bir tehdit olarak gören devlet algısını” ortadan kaldırmak istediğini aktardı. “Kürt kimliği üzerine açılan terör parantezinin Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engel olduğunu” belirtti. Bir asırdır Kürt kartının iktidarların elinde siyasi dizayn aracına dönüştüğünü vurguladı.

“Terör yaftası her alana yapıştırılıyor”

Hatimoğulları, iktidarların beka kaygısı yalanına sarıldığını söyledi. “İşçi ‘açım, geçinemiyorum’ diye sesini çıkarınca terör yaftası yapıştırılıyor” dedi. Kadınlar, gazeteciler, gençler ve hak savunucularının demokratik taleplerinin terörle ilişkilendirildiğini belirtti. İktidarların bekaları için Kürt sorununu kullandığını, işçiyi, emekçiyi ve muhalif gazeteciyi böldüğünü vurguladı. “Türkiye halklarının rızasına zoraki el konuldu” ifadelerini kullandı.

“Barış herkesin kazanacağı bir yol”

“85 milyonluk büyük bir ülkeyiz. Farklı renklerimiz, dillerimiz, kimliklerimiz var ama hepimiz aynı gökyüzü altında yaşıyoruz” diyen Hatimoğulları, barışın bir kazan kazan yolu olduğunu vurguladı. “Kürtler özgürleşerek kazanacak, Türkiye de demokratikleşerek kazanacak” dedi. Tüm farklılıkların korkulardan ve paranoyalardan arındırılması gerektiğini söyledi. “Bedeli ne olursa olsun barışın yanında durmaya devam edeceğiz” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.