İsrail’in düzenlediği hava saldırısı sonucu öldürülen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah için, yaklaşık beş ay sonra, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta geniş katılımlı bir cenaze töreni düzenlendi. Tören, Camille Chamoun Şehir Stadyumu’nda gerçekleştirildi ve on binlerce kişi katıldı.
Cenaze törenine Lübnan içinden ve dışından on binlerce destekçi katıldı. Özellikle Irak’tan gelen birçok destekçi, törene iştirak etmek üzere Beyrut’a ulaştı. İran’dan gelen bir yolcu uçağına Lübnan makamları tarafından iniş izni verilmemesi nedeniyle, Tahran’dan gelmek isteyen bazı katılımcılar törene katılamadı ve bu durum Lübnan’da protestolara yol açtı.
Tören sırasında yoğun güvenlik önlemleri alındı. Ana yollar kapatıldı ve insansız hava araçlarının uçuşu yasaklandı. Törene, İranlı yetkililer ve Lübnanlı temsilciler de dahil olmak üzere bölgesel önemli isimler katıldı.
Nasrallah’ın cenaze töreni, Hizbullah’ın gücünü ve bölgedeki etkisini göstermek amacıyla organize edilen bir etkinlik olarak da yorumlanıyor. Törende sık sık “intikam” ve “mücadeleye devam” sloganları atıldı. Katılımcılar, Nasrallah’ın mirasının devam edeceğini vurgularken, Hizbullah yetkilileri İsrail’e karşı daha güçlü bir yanıt vereceklerini belirtti.
Cenaze töreninden saatler önce İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), güney Lübnan’da Hizbullah’a ait olduğu belirtilen hedeflere hava saldırıları düzenledi. Bu saldırılar, bölgede tansiyonun yüksek olduğu bir dönemde gerçekleşti.
- İsrail’e karşı direnişten uluslararası aktörlüğe: Hasan Nasrallah kimdir?
- Hasan Nasrallah nasıl öldürüldü?
- Ruşen Çakır ve Yusuf el Şerif değerlendiriyor: Nasrallah suikastı ve Ortadoğu’da yeni dengeler
Hasan Nasrallah kimdir?
Hizbullah’ın karizmatik lideri Hasan Nasrallah, Lübnan siyasetinde ve Ortadoğu’da derin izler bırakan tartışmalı bir figür. Destekçileri tarafından direniş kahramanı olarak yüceltilirken, karşıtları onu ülkesinin egemenliğini tehdit etmekle ve bölgesel çatışmaları körüklemekle suçlandı.
31 Ağustos 1960’ta Beyrut’un doğu banliyölerinden Bourj Hammoud’da yoksul bir Şii ailenin dokuzuncu çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Abdul Karim Nasrallah, Güney Lübnan’daki Bazourieh köyünden Beyrut’a göç etmiş bir meyve-sebze satıcısıydı.
1976’da, henüz 16 yaşındayken Irak’ın Necef kentindeki dini seminere gitti. Burada Ayetullah Muhammed Bakır es-Sadr’ın öğretilerinden etkilendi.
Es-Sadr, Nasrallah’ın liderlik vasıflarını fark ederek “Sende liderlik kokusu alıyorum; sen Mehdi’nin takipçilerinden birisin” dediği söyleniyor.
Ancak 1978’de, Saddam Hüseyin rejiminin Şii muhaliflere yönelik baskıları nedeniyle diğer Lübnanlı öğrencilerle birlikte Irak’tan sınır dışı edildi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Lübnan’a döndükten sonra, Emel lideri Abbas el-Musavi’nin okulunda eğitim gördü ve ders verdi. Kısa süre sonra Emel’in Bekaa’daki siyasi temsilcisi olarak atandı.
1982’de İsrail’in Lübnan’ı işgali, Nasrallah’ın siyasi kariyerinde bir dönüm noktası oldu.
Nasrallah liderliğinde Hizbullah, sadece bir direniş örgütü olmaktan çıkıp Lübnan’ın en güçlü siyasi partilerinden biri haline geldi.