Saraçhane protestoları nedeniyle yargılanan üniversite öğrencileri ve gazeteciler hâkim karşısına çıktı. Duruşma salonunun yetersizliği, sanık ve müdafi sayısının çokluğu nedeniyle duruşmanın ertelenmesine karar verildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik Ekrem İmamoğlu ve belediye çalışanlarının gözaltına alınmasıyla başlayan, tutuklanmalarıyla tırmanan protestolara katılan üniversite öğrencileri ile ilgili açılan dava bugün (18 Nisan) Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü.
Aynı zamanda gazeteciler Bülent Kılıç, Yasin Akgül, Zeynep Kuray, Gökhan Kam, Kurtuluş Arı, Ali Onur Tosun, Hayri Tunç ve Emre Orman da yargılanıyor.
Üniversite öğrencilerinin yargılandığı davada, duruşma salonunun yetersizliği, sanık ve müdafi sayısının çokluğu nedeniyle duruşmanın ertelenmesine karar verildi. İlk 45 sanık yönünden tefrik edilmesine karar verildi. Bu duruşma 4 Temmuz’da yapılacak. Diğer 45 sanık için de duruşma günü sonra belirlenecek.
Gazetecilerin dosyası ayrıldı
Gazetecilerin yargılandığı davada ise MLSA Eş Direktörü avukat Veysel Ok derhal beraat kararı verilmesini talep etti. Ok, derhal beraat kararı verilmeyecekse gazeteciler yönünden dosyanın tefrik edilmesini istedi. Avukatlar yetki itirazlarının olduğunu söyledi. İtirazları almadan yargılamaya geçmek isteyen hakim, tepki gösterilmesi üzerine salondan çıktı.
Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) hukuki görüşünün dosyaya sunulduğunu söyleyen sanık avukatı, “Dosyada bazı görüntüler var. İddialardan bir tanesi ihtara rağmen dağılmama. Polis ihtarı ne zaman, ne şekilde yaptığını söyleyemiyor. O yüzden derhal beraat talep ediyoruz. Kanuna aykırı soruşturma ile hazırlanan iddianamenin kabul edilmemesi gerekirdi. Ne delil araştırmaya ne de duruşmaya devam etmeye gerek var. O yüzden derhal beraat talebimizi yineliyorum” dedi.
Mahkeme ara kararında 8 gazeteci ve 4 avukatın dosyasının ayrılmasına karar verdi.
Berkay Gezgin de izledi
Duruşmaları, aynı gösteriler gerekçe gösterilerek tutuklanan ve tutuklu bulunduğu sırada CHP Parti Meclisi üyeliğine seçilen Berkay Gezgin, CHP Genel Başkan yardımcıları Gökan Zeybek, Gökçe Gökçen, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, İtalya’dan Bolonya barosundan temsilciler, anne babalar, gazeteci örgütleri temsilcilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi izledi.
“Gençlerimizin tümü hakkında derhal beraat kararı verilmelidir”
Gecikmeli başlayan duruşmada İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. Av. İbrahim Kaboğlu ilk sözü aldı. Kaboğlu, yaşanan süreçteki polis şiddetinden bahsederek suç duyurusunda bulundu.
Duruşma devam ederken sosyal medya üzerinden bir açıklama yapan Kaboğlu, “Anayasal haklarını kullandıkları için yargılanan gençlerimizin tümü hakkında derhal beraat kararı verilmelidir. Gençlerimiz bu ülkenin geleceğidir ve maruz kaldıkları muamele kabul edilemez. İstanbul Barosu olarak hukuku etkin kılma mücadelemiz devam edecek” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ailelerden açıklama
Duruşma öncesi Anne-Baba Dayanışma Ağı, çocukları için açıklama yaptı. “Çocuklarımız için adalet” pankartının altında toplanan aileler, çocuklarının yanında olduklarını vurguladı.
Aileler, “Dik dur kızım, annen-baban yanında”, “Dik dur oğlum, annen-baban yanında” sloganını attı.
Açıklamada konuşan anne ve babalar, Anayasa’nın 15. maddesine atıfta bulunarak, “Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” ilkesinin ihlal edildiğini ifade etti.
Aileler, birçok çocuğun tutuklandığı ve ev hapsi ile adli kontrol şartıyla yaşamak zorunda bırakıldığına dikkat çekti. Ayrıca aileler, Anayasa’nın 17. maddesinde yer alan “kimseye işkence ve eziyet yapılamaz” ilkesinin ihlal edildiğini, gözaltında çocuklara yönelik şiddet uygulandığını vurguladı.
Anne ve babalar, çocuklarının düşüncelerini ifade ettikleri için tutuklandıklarını, eğitim haklarından mahrum bırakıldıklarını ve en temel insan haklarının ihlal edildiğini belirtti. “Çocuklarımız, anayasal ve demokratik haklarını kullandıkları için cezalandırıldı” diyen aileler, bu durumu kabul etmediklerini ve adalet arayışlarının devam edeceğini ifade etti.
Açıklamada Türkiye’nin dört bir yanından gelen destek mesajları, mektuplar ve dayanışma kampanyalarına da teşekkür edildi. “Biz anne babalar olarak, çocuklarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Hala serbest bırakılmayan, tutuksuz yargılanan çocuklarımız için adalet talep ediyoruz” denildi.
Anne babalar, “Çocuklarımız bizim umudumuz, ülkemizin ortak geleceği. Tek bir çocuğumuzu da yalnız bırakmadan, tüm çocuklarımız için dayanışmamızı yaşatmaya devam edeceğiz” diyerek, adalet taleplerini bir kez daha dile getirdiler.
- 19 Mart krizine dair haberlerimizin tamamını okuyun.
- 19 Mart krizine dair videolarımızın tamamını izleyin.
- İmamoğlu’na düzenlenen operasyon haberlerimizin tamamını okuyun.
- İmamoğlu’na düzenlenen operasyon videolarımızın tamamını izleyin.