Güney Hollanda’nın Rijswijk kentindeki Hotel Hoevevoorde’da bir kişi silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Söz konusu cinayette ölen kişinin Halil Falyalı’nın muhasebecisi Cemil Önal olduğu doğrulandı.
Bugün Kıbrıs’ın haberine göre Halil Falyalı’nın muhasebecisi Cemil Önal, Hollanda’da kaldığı otelde öldürüldü.
ABD ve Hollanda istihbaratının koruması altında olduğu bilinen Önal, Güney Hollanda’nın Rijswijk kentindeki kaldığı Hotel Hoevevoorde’da saat 17:45 sularında hedef alındı. Suikast, gün ortasında, kalabalık bir ortamda ve profesyonel bir biçimde gerçekleşti.
Lahey Polisi, suikasta uğrayan kişinin Önal olduğunu doğruladı. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan polis birimi, “41 yaşındaki Önal’ın öldürülmesine dair soruşturmanın devam ettiği” gerekçesiyle, gözaltında şüpheli bulunup bulunmadığı veya kaç kişinin arandığına dair şu aşamada bilgi veremeyeceklerini bildirdi.
Görgü tanıkları anlattı: Suikast nasıl gerçekleşti?
Habere göre tanıklar saldırganı siyah giyimli, yaklaşık 1.80 boylarında, sakallı ve atletik yapılı bir erkek olarak tarif etti. Silah seslerinin ardından saldırganın koşarak uzaklaştığı, olay yerinden hızla kaybolduğu bildirildi.
Oteldeki müşteriler ve çalışanlar olayın ardından tek tek tahliye edildi. O sırada içeride bulunan bir kadın yaptığı açıklamada, “Bu sadece bir tasfiyeydi. Sıradan bir cinayet değildi” diyerek dikkat çekti. Yakındaki bir parkta yürüyen başka bir tanık ise üç el silah sesi duyduğunu, ardından elinde silah bulunan bir adamın hızla uzaklaştığını söyledi.
Cemil Önal kimdir?
Önal, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) öldürülen kumarhane işletmecisi Halil Falyalı’nın muhasebecisi.
Türkiye’nin talebiyle hakkında Kırmızı Bülten çıkarılan Cemil Önal, Aralık 2023’te Hollanda’da gözaltına alınmıştı. Hollanda ve ABD istihbarat birimlerine toplam 120 sayfa ifade vererek itirafçı olduğu belirtilen Önal daha sonra serbest bırakılmış ve Türkiye’ye iade edilmemişti.
Önal’ın kısa süre önce Bugün Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni Ayşemden Akın’a verdiği röportaj ve anlattıkları, Türkiye’de gündem olmuştu.
Akın’ın “Halil Falyalı Yaşıyor” yazı dizisiyle gündem olan Cemil Önal, Akın’a önemli açıklamalar yapmıştı. Dizinin “MİT’in peşinde olduğu 5 kayıp video: Devletin en üst kademelerine uzanan kirli ilişkiler ağı…” yazısında Halil Falyalı’nın Türkiye’deki üst düzey siyasilere ait şantaj kasetlerine sahip olduğunu ve bu kayıtların bir kısmının MİT’in eline geçtiğini, ancak hâlâ kayıp olan beş kritik kasetin bulunduğunu iddia etti. Kasetlerin içeriğine dair bilgi vermekten kaçınsa da, bu görüntülerin devletin en tepesine kadar uzandığını öne sürdü.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Rüşvet iddiaları: Soylu ve Oktay hedefte
Cemil Önal, röportajında yalnızca kaset skandalını değil, rüşvet mekanizmasını da gündeme taşıdı. İddialarına göre Falyalı, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a rüşvet ödemişti.
İddiaların ardından bir açıklama yapan Soylu, kendisine ve devlete yönelik sistematik bir karalama kampanyası yürütüldüğünü savunmuş ve hukuki sürecin başlatılacağını duyurmuştu.
Namussuzlara Duyurulur:
— Süleyman Soylu (@suleymansoylu) April 21, 2025
Bu ülkede, devletine ve milletine şerefle hizmet etmiş; görev süresi boyunca terörle, uyuşturucuyla, sanal kumarla ve Amerika’dan İngiltere’ye kadar uzanan her türlü suç şebekesiyle hiçbir şeyden korkmadan mücadele etmiş birine yönelik, iftira ve karalama…
Önal, aynı röportajında “Ben bir kara kutuyum, beni susturmak isteyecekler” diyerek öldürülme ihtimalinden açıkça söz etmişti.
Akın’a ölüm tehditleri
Gazeteci Ayşemden Akın da Önal’ın öldürüldüğü iddialarından bir gün önce (30 Nisan), sosyal medya hesabından tehdit aldığını duyurmuştu:
“Dün akşam (29 Nisan) saatlerinde, Türkiye hattı kullanan bir numaradan arandım. Telefondaki kadın, beni “korumak istediğini” söyleyerek ‘Halil Falyalı Yaşıyor’ yazı dizisine derhal son vermemi, aksi halde öldürüleceğimi belirtti. İddiasına göre, 3-4 gündür adaya beni izlemek ve “gereğini yapmak” üzere 3 kişi gönderilmiş. Sorduğum sorulara verdiği yanıtlar çelişkiliydi, bu nedenle tehdidi ciddiye almıyor gibi görünsem de, 27 dakikalık görüşmenin ses kaydını az önce polise teslim ederek resmi şikayetimi yaptım. Emniyet birimleri gerekenin yapılacağını ve tarafıma bilgi verileceğini bildirdi. Basın özgürlüğünü ve kamuoyunun gerçekleri öğrenme hakkını hedef alan bu tehditler karşısında geri adım atmayacağımı kamuoyuna ilan ederim.”