İzmir’de İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz’in elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdiği davada savcı esas hakkında mütalaasını açıkladı. Elektrik akımı davasında yargılanan 30 sanık için bilinçli taksitle ölüme neden olma suçundan hapis cezası, 9 sanık için ise beraat talep edildi.

İzmir’in Konak ilçesinde İnanç Öktem ve Özge Ceren Deniz’in sağanak yağmurda elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili dava görüldü. İzmir Adliyesi 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada İZSU ile GDZ A.Ş’den 13’ü tutuklu 42 sanık hakim karşısına çıktı.
DHA’nın haberine göre duruşmaya Özge Ceren Deniz’in babası Ahmet Abi ve tutuklu sanıkların yanı sıra bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmada savcı, esas hakkında mütalaasını sundu.
Savcı, sanıkların neticeyi öngörmelerine rağmen üzerlerine düşen mesuliyetleri yerlerine getiremeyerek suç işledikleri görüldüğünü belirtti. 30 kişi hakkında hakkında “bilinçli taksirle öldürme” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edildi.
Esas hakkında mütalaada tutuklu sanıkların tutukluk hallerinin de devamı yönünde görüş bildirildi.
Sanıklardan Ahmet Çelik, Hakan Günay, Mehmet Zeki Alkan, Tahsin Erdoğan, Ufuk Eryılmaz, Uğur Yüksel, Erkut Bozkurt, Halit Özpelit ve Serhat Ekin’in ise beraati istendi. Bir şüphelinin dosyası ise ayrıldı.
Elektrik akımı davası: Ne oldu?
İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağıştan kaçmaya çalışırken elektrik akımına kapılan iki kişi 12 Temmuz’da hayatını kaybetti. Kentteki şiddetli yağmurdan kaçmaya çalışan 23 yaşındaki Özge Ceren Deniz, Başar Sokak’taki su birikintisine bastıktan sonra elektrik akımına kapılıp yere düştü. Deniz’e yardım etmek isteyen 44 yaşındaki İnanç Öktemay da akıma kapılarak düştü. Bölgeye gelen sağlık ekipleri, dakikalarca akıma kapılan Deniz ve Öktemay’a kalp masajı yaptı.
Daha sonra 112 Acil Sağlık ekiplerince Alsancak Devlet Hastanesi ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Deniz ve Öktemay kurtarılamadı.
DHA’ya konuşan, görgü tanığı İsa Yaman olay anını anlattı. Yaman, “Kız düştü, arkadaşı onu kurtarmak isterken o da onunla beraber suyun içine düştü, elektrik çarptı. Ben karşıdan gördüm. Kaç seneden beri ben uyardım. ‘Burada elektrik var, burayı yapın’ dedim” dedi. Elektrik şirketi yetkilileri olay yerine gelerek gerekli incelemelere başladı, yer altı şebekesini test etti.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Daha önce elektrik kaçağı vardı”
Akıma kapılan iki kişiye ilk müdahaleyi yapan mahallelilerden bir diğer kişi Nurullah Özel de, olayı duyunca evden çizmelerini alıp giydiğini, elinde bir sopayla iki kişiye müdahale ettiğini anlattı. “Gittiğimde ikisinin de bilinçleri kapalıydı” diyen Özel şunları söyledi:
“Tekrar eve koştum. Çekpası ve bahçe hortumunu aldım. İlk başta kızın ayağını kaldırarak, bahçe hortumunu ayağına doladım ve kızı sudan dışarıya çıkardım. Aynı şekilde aynı müdahaleyi erkeğe de yaptık. Ama çıkarttığımızda, nabzını kontrol ettiğimizde kızın bedeni soğuktu. Büyük ihtimalle çoktan hayatını kaybetmişti. Erkeğin bedeni hâlâ sıcaktı. Kalp masajı ve suni teneffüs yaptık. Erkeğin kalbi atıyordu, sonrasında ambulansa hastanelere kaldırıldı.”
Özel de daha önce bölgede elektrik kaçağı olduğuna işaret ederek, mazgalın içinden duman çıktığını, elektrik şirketi yetkililerin gelip, kontrol ettiğini ancak bir problem olmadığını söylediklerini aktardı.
Hazırlanan iddianamede İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Gediz Elektrik Dağıtım Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım ve Yapım İşleri Sorumlusu Uzmanı Alper Doğan’ın da aralarında bulunduğu 13’ü tutuklu, 42 kişi hakkında ‘Taksirle öldürme’ suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası istendi. Suçun bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle TCK’nın 22/3’ün maddesi gereğince sanıklara verilecek cezanın yarı oranında artırılarak 22,5’ar yıla çıkarılması talep edildi.
Tutuklu sanıklar Ömer Karabilgin ve Barış Koç’un devlet memur sıfatları ve kamu görevlisi oldukları gerekçesiyle dosyaları tevhit edilmesine ve tahliye edilmelerine karar verildi. Ayrıca tutuksuz sanıklar Ali Hıdır Köseoğlu, Serdar Sadi, Gürkan Erdoğan ve Ezgi Nazaroğlu hakkında da devlet memuru olmaları gerekçesiyle izin alınması için dosyalarının ayrılmasına, izin alındıktan sonra soruşturmalarının devam etmesine, adli kontrol şartlarının kaldırılmasına karar verildi. Böylelikle davada 11 tutuklu sanık kaldı. Mahkemenin kararı üzerine İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz’in hayatını kaybettiği olay yerinde 9 Aralık 2024’te keşif yapıldı. Keşfin ardından bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verildi.
İnanç Öktemay’ın ailesi davadan çekilirken, tutuklu sanıklardan İZSU altyapı kanal işçisi Barış Sevgili ve sağlık sorunları sebebiyle Gediz arıza yönlendirme ekibinden Yavuz Üner’in tahliyesine karar verildi. 4’ü hariç tutuksuz sanıkların adli kontrol hükümleri de kaldırıldı.
Yargılama sürecinde Gediz Elektrik taşeron firma yetkilisi C.D., E.B. ve M.G. hakkında ‘taksirle öldürme’ suçundan açılan davanın dosyasının mevcut dava dosyasıyla birleştirilirken, sanık sayısı 1’i firari olmak üzere 46’ya çıktı.