1 yıla yaklaşan çözüm sürecinde en güncel tartışmalardan biri TBMM’de kurulan komisyonun PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşüp görüşmeyeceği. Medyascope’un ulaştığı İmralı notlarına göre Öcalan, komisyon ile görüşmek konusunda fazlasıyla istekli. Öcalan, TBMM çatısını silahların yerini alacak demokratik siyaset hakkının tanınması olarak değerlendiriyor. “Toplum güvenceyi Meclis’te arar” diyen Öcalan’a göre kendisinin komisyon ile görüşmesi, sürecin başarıya ulaşması için elzem.
Öcalan’ın komisyon ısrarı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te Meclis kürsüsünden PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrının ardından süreçte gelinen en kritik noktalardan biri Meclis’te 1 Ağustos 2025’te kurulan çözüm süreci – resmî adıyla Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu.
PKK lideri Abdullah Öcalan, süreç başladığından beri İmralı’da kendisini ziyaret eden heyetlere sürecin sonuç alacak şekilde ilerlemesi için neden Meclis çatısı altında bir komisyon kurulması gerektiğini ve komisyonun kendisini dinlemesi gerektiğini anlatıyor. İmralı’daki görüşmelerde komisyonun süreçte çok önemli bir rol oynayacağının her fırsatta dile getiren Öcalan, hem kendisinin komisyona geçmişten geleceğe anlatacağı çok şeyi olduğunu hem de komisyon üyelerinin kendisine soracağı sorular olabileceğini söylüyor.
Son günlerde DEM Parti cephesinden gelen “Komisyon Öcalan’ı dinlemeli” mesajları, Cumhur İttifakı’nda da yankı buldu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, 3-4 kişinin İmralı’ya giderek Öcalan ile görüşebileceğini yazarken ilerleyen günlerde Bahçeli de çağrı yaptı ve heyetin, Öcalan’la yüz yüze görüşmesini ve mesajlarını ilk ağızdan alıp, kamuoyuyla paylaşmasını istedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum da komisyonun Öcalan’ı dinlemesine karşı dile getitirilen itirazları “yersiz” bulduğunu belirterek, bunun bir “müzakere değil, dinleme faaliyeti” olacağını vurguladı.
Medyascope, İmralı görüşmelerinde kayıt altına alınan notların bir kısmından hareketle Öcalan’ın komisyonun kurulması için neden bu kadar ısrar ettiğini, komisyona neler söyleyeceğini ve neler önereceğini derledi.
Öcalan, Bahçeli’nin TBMM’de komisyon kurulması çağrısını yaptıktan bir gün sonra (19 Mayıs) İmralı’daki görüşmede heyetten “komisyona kendi önerileri gibi sahip çıkılmasını” istiyor. Pek çok kritik konuda komisyona önem atfeden Öcalan, komisyon kurulmadan yaklaşık üç buçuk hafta önce (6 Temmuz’da) yapılan ve kayıt altına altına alınan bir başka görüşmede ise TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a “Numan Bey’e selam söylemelisiniz, bir an önce komisyon işi kurulmalı. Bu olmazsa devlet şiddet sarmalından çıkmaz” şeklindeki mesajının iletilmesini istiyor.
“Toplum güvenceyi Meclis’te arar”
“Meclis komisyonu kurulsun, gelsinler çok hayati şeyler anlatacağım” diyen Öcalan, görüşmenin sonlarına doğru, ara vererek, “6 aydır komisyon toplanmıyor. Bahçeli’ye yazmak lazım. Yazacağım. ‘Bunlar acayip işler çeviriyorlar. Buraya kadar getirdim’ diyeceğim. Meclis komisyonu kurulsun, gelsinler çok hayati şeyler anlatacağım” dedi ve mektubu yazmaya başladı. Öcalan, söz konusu mektubu devlet yetkilisine “Çözerse Bahçeli çözer. Sizi de bu yükten kurtarır” diyerek veriyor. Güvenilir kaynaklar, mektubun hızlı bir şekilde Bahçeli’ye iletildiğini belirtiyor.
“Toplumun güvenceyi Meclis’te arayacağına” dikkat çeken Öcalan, “Benim de en fazla yüz yüze gelmek istediğim yer komisyondur” diyerek kendisi için komisyonun önemine dikkat çekiyor.
Komisyonun kurulmasının, sürecin toplumsallaştırılmasında önemli olduğunun altını çizen Öcalan, komisyonun, demokratik siyaset hakkının tanınmasında önemli bir sorumluluk üstleneceğini düşünüyor. Öcalan, komisyonun devreye girmemesi ve demokratik siyaset hakkının tanınmaması halinde “Benden bu kadar” diyeceğini aktarıyor.
“Gereğini yerine getirmezlerse tekrar dağa çıkılır”
Komisyonun kurulmaması halinde sürecin ilerlemeyeceğine yönelik pek çok net mesaj aktaran PKK lideri, kendisiyle görüşen heyetin “Komisyon, mekanizma kurulmazsa yüz yıl sorunu nasıl çözülecek?” sorusunu “Bunlar hızlanacak diyorlar. Eğer gereğini yerine getirmezlerse hemen ikinci hafta toplantı yapılır. Tekrar dağa çıkılır. Bunlar kandırıyor, biz bu duruma dur diyoruz deriz” diyerek yanıtlıyor.
Komisyona ne önerecek?
PKK lideri, kurulacak komisyonda görüşülmesini istediği konular ve hazırlanabilecek yasa taslaklarıyla ilgili somut önerilerde de bulunuyor. Örneğin, “PKK’nin feshi ve silahsızlanmasına dair bir kanun taslağı” önereceğini söylüyor:
“Bu davadan mağdur olan, katılım yapan, dağda olan, sürgünde olan herkesin geri döneceği, kimlikleri ve dilleri ile devletle bütünleşmeleri kabulümüzdür diye bir kanun taslağı öneriyorum. Hukukçular şekil verir. Daha önemli bir husus öneriyorum. PKK isyanı, sonuçları ile ilgili çözüm lazım. Diğer suçları neden karıştırıyoruz? Bu defa sadece PKK için yasa çıkabilir.”
“Özgür Özel destek verirse demokratik siyasetin önü açılır”
Öcalan, 8 Temmuz’daki İmralı görüşmesinde de benzer bir konuya değinerek çıkarılmasını istediği yasaları “demokratik entegrasyon yasaları ve özgürlük yasaları” olarak tanımlıyor. Bunların “silahların yerini” alacağını söylüyor. Sonraki aşamada ise yeni bir anayasadan söz ederken Özgür Özel’in de bu yasalara destek vermesi halinde demokratik bir seçim yapılabileceğini söylüyor:
“Özgürlük yasaları ve ardından anayasa. Özgürlük ve demokratik entegrasyon yasalarına Özel’ler de destek verirse hem Türkiye’nin hem demokratik siyasetin önü açılır ve bu şekilde demokratik seçimlere gidilir.”
Öcalan, PKK’nın kendini feshetmesi ve 30 kişilik bir grubun silahlarını yakmasının ardından demokratik siyaset hakkının tanınması için TBMM’ye önemli bir sorumluluk düştüğünü belirtiyor ve “Demokratik entegrasyonu gerçekleştirmek için bunu yapıyoruz (silah bırakıyoruz) denilmeli. Bundan sonraki süreçte önümüzü açmak için denilmelidir. Komisyon da bu eksende çalışmalarına başlamalıdır” diyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Üst düzey PKK yöneticilerinin durumu ne olacak?
Abdullah Öcalan, PKK’nın üst düzey yöneticilerinin üçüncü ülkelere gönderilmesine yönelik önerilere kesin bir dille karşı çıkarken bunu da anlatmak istediğini söylüyor:
“Bakın üst kademeyi dışında bıraksak, ASALA’dan daha korkunç intikam örgütü kurarlar. Bumerang gibi bize döner. Bu böyle olmaz. O formüllerin hiçbirini kabul etmiyorum. Meclis komisyonu gelecek, stratejiyi önereceğim.”
Komisyona ne anlatacak?
Öcalan, kendisiyle görüşmek için gelecek komisyon üyelerine meselenin tarihsel arka planına dair de görüşlerini aktarmak istediğini söylüyor.
Bahçeli’nin komisyon çağrısını desteklediğini söyleyen, kendisi ile hem istihbaratın hem de siyasetçilerin görüşmesi gerektiğine vurgu yapan Öcalan, kendisinin de Meclis Komisyonu’na aktaracakları ve hatta siyasetçilere soru soracağını anlatıyor:
“Anayasa’ya, Lozan’a kadar ne varsa her şeyi konuşabileceğiz, her şey gözlerinin önünde olacak. Benim de soracağım sorular var. O komisyon ile çözüm önerileri somutlaşacak. Benim de en fazla yüz yüze gelmek istediğim komisyondur. ‘Şunu diyoruz, şunu şu yüzden talep ediyoruz’ diye izah edeceğim.”
“Gerekçelerim uzun” diyen Öcalan, komisyon üyelerinin kendisini dinlemeye gelmesi halinde geçmişten de anekdotlar anlatacağını aktarıyor. Komisyona, Turgut Özallı yıllarda en güçlü dönemlerinden biri yaşadığını fakat buna rağmen “Bu savaşı durdurmalıyım” diyerek adım attığını aktaracağını belirten Öcalan şöyle konuşuyor:
“O zamandan şimdiye kadar bu savaş iki trilyon dolara mal oldu. Şimdi on trilyona ulaşır. Gerekçelerim uzun. Komisyon gelirse anlatacağım.”
“‘Hemen adım atın, yoksa emperyalizmin oyununa gelirsiniz’ diyeceğim”
Kürtlerle devletin kurduğu ilişkiyi “kardeşlik hukuku”na çekeceğini savunan ve komisyon üyelerine de “Sen unuttuğun kardeşine ne vereceksin peki?” diye soracağını aktaran Öcalan, “Bir kardeş diğerini bastırırsa bu kardeşlik değildir” diyeceğini söylüyor.
Hatta sözlerini şöyle detaylandırıyor:
“Bazı güçler bu strateji ile Kürtleri bir yere çekiyor. Biz ise kardeşlik diyoruz. Komisyona ‘hemen adım atın’ yoksa emperyalizmin oyununa gelirsiniz’ diyeceğim.”
“Türklük en büyük tehdit altında”
Abdullah Öcalan, tarihî referanslar da kullanırken komisyona anlatacağı konulardan bir başkasını ise şöyle açıklıyor
“Kürtler ile doğru ilişki kurulmazsa Türklerin Anadolu’ya mahkumiyeti kesindir. Genel olarak da şunu ifade edeyim; Türklük en büyük tehdit altındadır, bunu komisyona anlatacağım. Bilinmeli ki ben korkak ve aciz biri değilim. Şunu ifade edeceğim komisyona da ‘Başkaları bizi değil, sizi provoke etmişler. Sizin kendinizden haberiniz yok diyeceğim, beni bile sizinle savaştırdılar, bundan bile haberiniz yok.”