Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 60’ın üzerinde oy alarak seçilen Tufan Erhürman’ı tebrik etti. Arınç, Kıbrıs’ın Akdeniz ülkesi olarak farklı bir kültürel doku ve sosyolojik yapıya sahip olduğunu vurgularken, Erhürman’ın hem Kıbrıs hem de Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu söyledi.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, X hesabından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirerek yüzde 60’ın üzerinde oy oranıyla seçilen Tufan Erhürman’a başarı dileklerini iletti.
“Kıbrıs gerçeğini birkaç yüzyıl öncesinden biliyoruz”
Arınç, Türkiye’nin Kıbrıs gerçeğini birkaç yüzyıl öncesinden tarihi arka planıyla bildiğini vurgulayarak, en son 1974 harekâtı ile fiilen bugünkü duruma gelindiğini hatırlattı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı görevine seçildikten sonra ilk resmi ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiğini belirtti. Beraberinde kalabalık bir milletvekili heyeti de bulunduğunu söyleyen Arınç, o günlerde gündem olan Annan Planı etrafında ada genelinde yoğun tartışmalar yaşandığını anlattı.
Arınç, Rauf Denktaş’ın birkaç kez Türkiye’ye gelerek Meclis’te konuşma yaptığını, Kıbrıs’ta ise siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve halkla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktardı. Hükümetin Annan Planı’na olumlu yaklaşmasına ve desteklemesine rağmen, Kuzey Kıbrıs halkının yüzde 65 oranında “Evet” oyuna karşın Rum kesiminin yüzde 80 oranında “Hayır” dediğini belirtti. Avrupa Birliği’nin yanlış ve haksız bir kararla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tam üyeliğe kabul ettiğini söyledi.
“Ada psikolojisi ve sosyolojisi değişmiş”
Tufan Erhürman’dan önce Mustafa Akıncı’nın da yüzde 60 civarında bir oy oranıyla cumhurbaşkanı seçildiğini hatırlatan Arınç, “Kıbrıs bir adadır ve halkın psikolojisi de ‘ada psikolojisi’dir” dedi. Arınç kurucu liderler Rauf Denktaş ve Fazıl Küçük’ten sonra bugün adada dördüncü kuşağın yaşadığını belirterek, “Sosyoloji değişmiş; baba, dede, evlat ve torunlar arasında düşünce farkları derinleşmiştir” diye konuştu.
Harekâttan bir yıl sonra kurulan devletin adının Kıbrıs Türk Federe Devleti olduğunu, bu yapının 1983 yılına kadar devam ettiğini aktaran Arınç, adada çözüm arayışlarının, siyasetin ve Türkiye ile ilişkilerin en kritik konusu olmayı sürdürdüğünü vurguladı.
“Kuzey Kıbrıs yalnızca Türkiye tarafından tanınıyor”
Arınç, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 42 yıldır meclis, hükümet, yüksek mahkemesi ve kurumsal yapısıyla demokratik bir devlet olarak varlığını sürdürmesine rağmen yalnızca Türkiye tarafından tanındığını belirtti. Diğer devletler ve Birleşmiş Milletler tarafından resmen tanınmadığını, buna karşılık Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Türkiye tarafından tanınmamasına rağmen Avrupa Birliği’ne tam üye olarak kabul edildiğini ve dünya devletleri tarafından tanındığını söyledi.
Arınç, “Daha acı olan ise şudur: Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni hiçbir Müslüman ülke tanımazken, nüfusunun yüzde 99’u Hristiyan olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni, ne yazık ki birçok Müslüman ülke ve bazı Türk Cumhuriyetleri bile tanımaktadır” diye konuştu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Arınç, geçmişteki hükümetlerin en azından diplomatik zeminde Kuzey Kıbrıs’ın tanınmasını tavsiye ettiklerine rağmen, ne yazık ki bu konuda uluslararası destek sağlanamadığını ifade etti.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesinde doğru bir tutum sergileyerek herhangi bir aday lehine açık bir beyan vermediğini, “Hangisi kazanırsa birlikte çalışacağız” diyerek devlet aklının gereğini yerine getirdiğini söyleyen Arınç, seçim sonuçlarının ardından da Tufan Erhürman’ı tebrik eden ilk liderin Erdoğan olduğunu söyledi.
“Türkiye’de bazı çevreler Ersin Tatar’ı açık biçimde destekledi”
Arınç, Türkiye’de bazı çevrelerin bu süreçte Ersin Tatar’ı açık biçimde desteklediğini belirterek, “İtibarı kalmamış bazı sanatçılarla, halkta hiçbir karşılığı olmayan siyasetçilerle, cübbelilerle ve sipariş anketlerle bir propaganda yürütmüşlerdir” dedi.
“Oysa Kıbrıs bir Akdeniz ülkesidir, kültürel dokusu ve sosyolojik refleksleri farklıdır. Milliyetçi söylemlere aşina değildir” diyen Arınç, o ziyaretlerde “Akdeniz Akşamları” ya da Kıbrıslıların çok sevdiği “Dilirga” türküsüyle gidilseydi belki gönüllere daha çok hitap edileceğini ifade etti.
Arınç değerlendirmesinin sonunda Tufan Erhürman’ın hem Kıbrıs hem de Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Erhürman’ın Ankara Hukuk mezunu, siyasi parti genel başkanlığı ve başbakanlık deneyimi olan, Türkiye’yi sık sık ziyaret eden ve olumlu bir siyasetçi olduğunu belirten Arınç, Türkiye ile ilişkilerinde her zaman samimi ve dürüst olduğunu söyledi.
