Dünya Bankası’nın IŞİD’den sızan kayıtlar üzerine yaptığı çalışmaya göre, radikalleşme ile fakirlik veya eğitim seviyesi arasında doğrudan bir bağ yok.
İngiliz gazetesi The Guardian’da yer alan habere göre Dünya Bankası uzmanları, IŞİD üyelerine ait bilgilerin sızdığı kayıtlar üzerine bir çalışma yaptı. Araştırma, uzmanların fakirlik ve eğitim seviyesi ile radikalleşme arasında belirgin bir bağlantı bulunmadığı çıkarımını destekler nitelikte. Çalışmada ortaya çıkan sonuçlara göre, intihar bombacısı olmaya gönüllü yeni İslamcı militanlar, çoğunlukla daha iyi eğitimli ve diğerlerine göre daha zengin.
Eski bir IŞİD militanı tarafından Mart ayında sızdırılan veriler, IŞİD’e rekor sayıda gönüllünün katıldığı 2013 başından 2014 sonuna kadar, Avrupa ve İslam dünyasından örgüte katılan 3 bin 803 yeni yabancı üye hakkındaki genel bilgileri içeriyor.
IŞİD kontrolündeki bölgelere gelenler sağlık muayenesinden geçirilmiş ve kendileriyle teke tek görüşülmüş. İkamet edilen ülke, vatandaşlık, medeni hal, beceriler, eğitim durumu, önceki “aşırı” deneyimleri, İslam hukuku hakkındaki bilgileri kaydedilmiş. Kayıtlardaki yeni üyelerin yüzde 69’u en az ortaöğrenim mezunu, yüzde 15’i liseye başlamadan okulu bırakmış, yüzde 2’den daha azı ise hiç eğitim görmemiş.
Araştırmacılara göre, Kuzey Afrika veya Ortadoğu’dan gelen yeni üyelerin eğitim seviyesi, bulundukları ülke nüfusunun ortalamasından çok daha yüksek. Raporda “Büyük bir kesim üniversiteye gitmiş. Afrika, Güney ve Doğu Asya ile Ortadoğu’dan gelen yeni üyeler, geldikleri yerlerdeki toplulukların ortalamalarına kıyasla, önemli ölçüde daha iyi eğitimli” sözü geçiyor.
IŞİD, yeni gelenlere grubun içinde ne tür görevler üstlenmek istediklerini de sormuş. Rapora göre, yönetici veya intihar bombacısı olma isteği, eğitim seviyesine bağlantılı olarak artıyor.
Araştırmada ortaya çıkan bulguya göre; eşitsizlik veya fakirlik, şiddet içeren radikallik için itici güç değil ve refah seviyesi yüksek ülkelerden IŞİD’e daha fazla yeni katılım oluyor.
Raporda ayrıca “Müslüman nüfusun fazla olduğu ülkelerde dindarlığın düşük seviyede olması, dini kurumlara güvenin azlığı, güçlü hükümetlerin varlığı ve dinin sosyal açıdan kontrol edilmesi, radikalleşme için risk faktörleridir” ifadesi yer alıyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
