Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Trump terör bahanesiyle Amerikan havayolu şirketlerinin önünü mü açıyor?

ABD, 8 ayrı ülkedeki 10 farklı havalimanından yapılan uçak seferlerinde, kabinde kamera, laptop ve tablet gibi cep telefonundan büyük elektronik cihazların taşınmasını geçici olarak yasakladı. Söz konusu yasağa dün İngiltere de katıldı. İngiltere, yasağı 6 ülkedeki tüm havalimanlarına uyguluyor. Yasaklı ülkeler arasında Türkiye de var.

Yolcular bu cihazlarla uçuş yapabilecek ancak söz konusu cihazları kabine alamayacak, kontrol edildikten sonra bagaja koyabilecekler. İngilizlerin uyguladığı yasak bazı cep telefonlarını da kapsıyor. İngiltere, elektronik cihaz yasağını Türkiye, Lübnan, Ürdün, Tunus, Mısır ve Suudi Arabistan’daki tüm havalimanlarına uygulayacak.

ABD’nin yasağı uyguladığı havalimanları şunlar:

İstanbul Atatürk Havalimanı (IST), Türkiye; Kraliçe Aliye Uluslararası Havalimanı (AMM), Ürdün; Kahire Uluslararası Havalimanı (CAI), Mısır; Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı (JED) ve Kral Halid Uluslararası Havalimanı (RUH), Suudi Arabistan;  Kuveyt Uluslararası Havalimanı (KWI), Kuveyt; Muhammed V Uluslararası Havalimanı (CMN), Fas; Hamad Uluslararası Havalimanı (DOH), Katar ve Dubai Uluslararası Havalimanı (DXB) ile Abu Dabi Uluslararası Havalimanı (AUH), Birleşik Arap Emirlikleri.

ABD’nin yasağı kapsamında şu havayolu şirketleri bulunuyor: Türk Hava Yolları, Royal Jordanian, EgyptAir, Saudi Arabian Airlines, Kuwait Airways, Royal Air Maroc, Qatar Airways, Emirates ve Etihad Airways. İngiltere’yse ABD’den farklı olarak İngiliz havayolu şirketleri olan British Airways ve Easyjet’i de yasak kapsamına aldı.

ABD yönetimi, yasağın 96 saat içerisinde yani 25 Mart Cumartesi TSİ 10.00’a kadar uygulamaya konulmasını istedi. İngiltere’nin yasağınınsa birkaç gün içerisinde uygulamaya sokulması bekleniyor.

Öte yandan, ABD ve İngiltere’nin yasakları uçuşların mürettebatını kapsamıyor.

Yasağın sebebinin El Kaide tehdidi olduğu iddia ediliyor

İngiliz ve ABD basını, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı bazı ülkelere uygulanacak yasağın nedeninin, El Kaide ve IŞİD bağlantılı militanların saldırı ihtimali olduğunu yazdı.

Washington Post gazetesine konuşan ABD’li yetkililere göre; 2014 yılından beri El Kaide’nin Yemen kolunun düzenlediği birçok bombalı saldırının hazırlıkçısı terörist İbrahim Hasan el-Asiri’nin Suriye’de yeni ve tespit edilmesi zor patlayıcı cihazlar geliştirdiğinden şüpheleniliyor.

Daily Telegraph’ın haberinde ise hem Yemen’deki El Kaide, hem de Somali’deki Eş Şebab örgütünden bahsedildi ve istihbarat örgütlerinin, militanların saldırı hazırlığı yaptığına dair bilgi edindiği belirtildi. İstihbaratın, Ocak ayında ABD özel komandoları tarafından gerçekleştirilen ve Arap Yarımadası El Kaidesi’ni hedef alan baskında elde edilen belgelerden geldiğine inanılıyor.

ABD savunma uzmanlarının ayrıca, son haftalarda militanlar arasında, patlayıcıları bilgisayarda taşımak üzere yapılan konuşmaların arttığını tespit ettikleri belirtiliyor.

Federal yetkililere göre yasağı ne kadar süreceği belirsiz. ABD İç Güvenlik Bakanlığı sözcüsü David Lapan, yasağın 14 Ekim’e kadar süreceğini ancak tehdidin devam etmesi halinde bir yıl daha uzatılabileceğini belirtti.

Yaklaşık 10 yıl önce uçaklara sıvı alınmasına ilişkin yasağın yürürlüğe girdiği tarihte ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın üst düzey yetkilisi olan James Norton da, söz konusu yasağın belirli ve acil bir tehdidi işaret ettiğini söylüyor.

Washington Post’a konuşan Norton, “Bu yasak oldukça acil bir durum olduğunu gösteriyor. Söz konusu tehdit, muhtemelen bütün istihbarat servislerinin aldığı bir bilgiye dayanıyor” dedi.

İngiliz yetkililer de yasağı açıklamadan önce ABD’li yetkililerle irtibata geçtiklerini belirttiler. İngiltere Başbakanlık Ofisi sözcüsü yaptığı açıklamada “söz konusu önlemler ABD’ninkilerle aynı istihbarata dayanıyor” dedi.

Yasağın arkasında ekonomik sebepler de var

Her ne kadar yasağın sebebi olarak terörizm tehdidi gösterilse de işin ekenomik boyutu da büyük bir önem taşıyor. Bazılarına göre söz konusu yasak Trump’ın korumacı ekonomik politikasının bir ayağı.

Şubat ayında, Trump, ABD havayolu şirketlerinin yöneticileriyle görüşmüş ve kendi hükümetlerince sübvanse edilen yabancı havayolu şirketleriyle rekabet etmelerine kolaylık sağlayacağını vaat etmişti. Uluslararası havayolu trafiği açısından, yasaktan etkilenen THY, Emirates, Etihad ve Katar Havayolları gibi havayolu şirketleri ABD’li havayolu şirketlerinin en büyük rakipleri.

Trump, havayolu şirketleriyle yaptığı görüşmede “Bu rekabette, birçok şirket hükümetlerince destekleniyor. Bu odadaki birçok kişinin bundan şikayet ettiğini biliyorum. Seçildikten bir saat sonra havayolları sektöründen ve birçok başka sektörden kişiler beni aradı. Çünkü bu durum adil değil”demişti.

Amerikan havayolu şirketleri 16 Mart tarihinde aşağıdaki gazete ilanını vererek, hükümetleri tarafından desteklenen yabancı şirketlerle mücade edebilmeleri için “Amerikan işlerini koruyun” başlığıyla bir çağrıda bulunmuştu:

 

ilan

Büyük ulaşım ağları aracılığıyla uzun mesafe uçuş yapan iş insanlarının, yasağa maaruz kalan havayollarında laptop ya da tablet taşıyamamaları ve uçuş esnasında kullanamamaları, söz konusu havayolları için bir rekabet dezavantajı yaratacak. Sonuç itibariyle, bu tip yolcuların ABD ve Avrupa merkezli havayollarını tercih etmesi bekleniyor.

Siyaset bilimci Henry Farrell ve Abraham Newman, Washington Post’a yaptıkları değerlendirmede “Söz konusu önlemlerden etkilenen Emirates, Etihad ve Katar Havayolları gibi şirketler, hükümetlerinden ciddi miktarlarda mali destek aldıkları için çokça eleştirilmişlerdi. Ve bu şirketler aylardır Trump’ın bir misilleme yapmasından endişe duyuyordu” dedi.

Farrell ve Newman, Amerikan havalimanlarını bir koz olarak kullanarak rakipleri zayıflatma amacı gütmesinden ötürü Trump yönetiminin bu politikasını “karşılıklı bağımlılığın silaha dönüştürülmesi” olarak değerlendiriyor.

Bakan Çavuşoğlu yasağı eleştirdi

Washington’da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ulusal Basın Kulübü’nde Turkish Heritage Organization (THO) tarafından düzenlenen panelin çıkışında basın mensuplarının elektronik cihaz yasağı ile ilgili sorularını yanıtladı.

Kısıtlama kararıyla ilgili olarak ABD’li yetkililerle konuştuğunu söyleyen Çavuşoğlu şöyle konuştu:

“Bir endişe varsa güvenlikle ilgili birimlerimiz bir araya gelip tedbirleri almamız lazım. Yasaklamalarla bu iş olmaz. Bir DEAŞ teröristi herhangi bir yerden binebilir. Önemli olan, onların bindiği yerlerde gerekli tedbirleri alabilmektir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.