HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli partisinin meclis grubunda konuştu. Temelli’nin konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“İnsanların özgür iradeleriyle siyaset yapmalarını engelleyen bir iktidar var”
“Batman’a uğradık. Daha önceki gezilerimizde, biz gitmeden gözaltı yapıyorlardı, şimdi benden sonra gözaltı yaptılar. AKP’nin böyle bir seçim çalışması var. Ortada bir suç, fezleke yok, sadece insanların siyaset yapmasını, insanların özgür iradeleriyle siyaset yapmalarını engelleyen bir iktidar var.
Yüzde 70 oy almış partiye yönelik bu saldırı, Batman’da da diğer Kürt illerinde olduğu gibi sürüyor. Aynı saldırıdan en fazla etkilenen kentlerimizden biri de Şırnak. Şırnak’ta da yine Cizre, Silopi’de acılar aynı canlılığı ile duruyor. Bakın dörtlü zirvede Erdoğan ne demiş: ‘Suriye’de yıkılan binaları gördüğümüzde bizler siyasetçiler olarak acaba bunun bedelini nasıl ödeyeceğiz diye düşünmek durumunda kalıyoruz’. Tabii bunlar, prompter cümleleri. Sen Gagavuzya’ya gidiyorsun, orada aklına kültürel ırkçılık geliyor. Dörtlü zirveye oturuyorsun, aklına yıkımlar geliyor. Bir gel, Şırnak’a bak. Şırnak’ı nasıl yıktığına gel bak. Oradaki insanları nasıl yerinden yurdundan ettiğine bak. Neden bu lafları Avrupalıların yanında söylüyorsun da Cizre’de, Silopi’de söyleyemiyorsun. Cizre’de, Silopi’de zulüm, Avrupa’ya gelince sözde demokrat. Tüm bu yıkımın hesabını soracağız.”
“Tek adam rejimi, otoriter rejim bugün iktidardadır”
“Darbe mekaniği. Bu kavram çok önemli. Özellikle 2014 yılında başlayan bu Çöktürme Planı kapsamında devreye sokulan bu darbe mekaniği, İmralı tecridi ile yeni bir rota ve hatta oturdu. Bu, bütün ülkenin tecritleştirilmesiydi. Burada başlayan süreç; Suruç’ta, Ankara’da, Cizre’de, toplam 10 kentte yıkım ve katliama dönüştü. Sonra Meclis’e geldi. Darbe mekaniği işlemeye devam ediyordu. 20 Mayıs 2016’da dokunulmazlıklar kaldırıldı. Tüm bu sürecin içinde ‘Allah’ın lütfu’ olan 15 Temmuz darbe kalkışması yaşandı. Bu lütuftan yararlanmak isteyenler 20 Temmuz’da OHAL darbesini gerçekleştirdiler. OHAL darbesine bağlı olarak önce belediye eş başkanlarımız, sonra KHK ile üniversitelerden, sağlık kurumlarından binlerce insanın ihraç edilme süreci; 4 Kasım’da da demokratik siyasetin, emek barış ve demokrasi mücadelesinin tasfiyesi hedeflendi.
Bu sürece bağlı olarak da, 2017 yılında hileli şaibeli bir referandumla anayasa değişikliği gerçekleşti. Bu anayasa değişikliğinin yarattığı siyasi iklime bağlı olarak tek adam rejimi, otoriter rejim bugün iktidardadır. Amacı, bu mekaniğe bağlı olarak anayasal diktatörlüğü var etmektir. O yüzden saldırılar devam ediyor. O yüzden nerede demokrasi, barış, hak mücadelesi varsa bu rejim tüm saldırganlığı ile ortaya çıkıyor. Arkadaşlarımızın rehin tutulmasının arkasında yatan zihniyet budur.”
“Kadına yönelik şiddet bu iktidarın politikasıdır”
“Kadına yönelik şiddet bu iktidarın politikasıdır. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek yerine kadına yönelik şiddet üzerinden savaş iktidarını var etmeye çalışıyor. Eğer kadına yönelik şiddeti engelleyecek adımlar atılmış olsaydı, bu iktidar bu denli fütursuzca yoluna devam edemezdi. Öyle olmasaydı, günde 400 kadın şiddete maruz kalmazdı. Yılda 13 bin kadın şiddete maruz kalıyor. Her yıl 300’e yakın kadın katlediliyor.”
“Her türlü önlemi alıyorlar, enflasyon düşmüyor”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Merkez Bankası’nın işini zabıtalara yaptırıyorlar, yine düşmüyor. Paketten bir sürü ürünü çıkarıyorlar, başka ürünler koyuyorlar, yine düşmüyor enflasyon. Her türlü önlemi alıyorlar, enflasyon düşmüyor. Utanmadan yalan söylemeye devam ediyorlar. Bir de insanlara gülüyormuş. Sen ne insanlara güleceksin, bütün insanlar sana gülüyor.”
“Bunun derdi asgari ücretli değil”
“Türkiye’de çok ciddi anlamda yoksulluk yaygınlaşıyor. Ücretler düşüyor, buna karşın iktidarın önlem diye getirdiği şey vergi paketi. Bazı vergilerde düşüş yaratıyorlar. ‘ÖTV’yi düşürdük, KDV’yi düşürüyoruz. Bu sayede araba alacaksınız’ diyorlar. Kim alacak arabayı, 100 bin liralık arabada 7 bin liralık düşüş sağlıyorlar. En ucuz araba bu. Kimin 93 bin lirası var? Asgari ücret 1600 lira. 1 yıl hiçbir şey yemesen, 16 bin lira. 6 yıl hiçbir şey yemeyeceksin ki araba alabilesin. Çünkü bunun derdi asgari ücretli değil. Bugün Türkiye’de çalışanların yüzde 67’si asgari ücretile çalışıyor.”