Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Öğrencisi Ece Gürkan, Ceren Damar’ın ardından yazdı: “Belki de sorun artık iyi insanlar olmamamızdır”

Ceren Damar’ı kim öldürdü? Güvenlikle ilgili gereken önlemleri almayan idare mi? Ataerkil sistemde büyüttüğümüz çocuklar mı? Akademideki araştırma görevlilerinin sorunlarına göz yummamız mı? Özel okullara giriş barajının düşük olması mı? Cevap (zanlı) acaba sistem ve ona göz yuman bizler miyiz? 

Ceren Damar Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesinde araştırma görevlisi olan 28 yaşında bir eş, bir kadın, bir bilim insanı ve benim de hocamdı. Kopya çektiği için hakkında tutanak tuttuğu öğrencisi tarafından odasında öldürüldü. Herkesin sevdiği, hep güler yüzlü ve disiplinli biriydi. Yine prensipli davranarak görevini yapıp haksızlığı önlediği için şu an hayalleriyle birlikte aramızdan ayrıldı.  Düşünülecek ve utanılacak çok şey var. Ama sorunun “bir manyağın not sevdası”ndan daha fazlası olduğu aşikâr. 

Herkes sokakta, okulda, evinde bu “manyak”lardan korkarak yaşıyor ama kimse kendisinin veya yakınlarının bu canice şeyleri yapabileceğini ve hatta yaptığını görmüyor, görmek de istemiyor. Kalanlar da böyle gelmiş böyle geçer diyerek kendini besleyen bir umutsuzluk silsilesi içinde giderek daha korkak, en kötüsü fırsat bulunca da acımasız oluyor. Toplum vicdanına dokunmayı başaran daha normalleşmemiş böyle olaylar patlak verdiğinde de herkes yine kendisi dışındaki bir şeye nefret kusmaya devam ediyor. Bir insan böyle bir olay karşısında nasıl öfke ve umutsuzluğa kapılmaz ki! Elbette kapılır ama tek başına öfke cevap olmayabilir. Belki de cevap en çok acı çekenlerdedir. Ceren’in eşinin dün cenazesinde söyledikleri:

“Hayat bunu kimi zaman 30 yaşında, kimi zaman 50, kimi zaman 60 yaşında yaşatıyor. Ben bu acıyı 28 yaşında yaşadım. Bu olay bana bir şey gösterdi. Ceren her zaman doğru bildiğini yapan, kurallara uyan, işini dört dörtlük yapmaya çalışan bir insandı. Hiçbir zaman kimseye iftira atmazdı. Hiçbir zaman kimse hakkında kötü konuşmazdı. Çok büyük bir acımız var. Bu tarz olaylar kötülüğü kötülükle yenemeyeceğimizi hissettiriyor. Biz her zaman iyi olmalıyız, her zaman iyilikle hareket etmeliyiz.

Benim genç arkadaşlarımdan küçük bir istirhamım var. Arkadaşlar, bunu söylemek benim haddime düşmez ama iyi bir hukukçu, iyi bir mühendis, iyi bir doktor değil iyi bir insan olmaya çalışın. En önemlisi bu. İnsanları sevin ve hiçbir zaman kötülüğe kötülükle cevap vermeyin. Bu olayla da inşallah bu ülkede eğitim sistemindeki bazı yanlışlıklar ve pek çok konuda bir duyarlılık farkındalık oluşacaktır.”

Belki de sorun artık iyi insanlar olmamamızdır. Sistemin iyi olabileceğine dair inancımız kalmadıktan sonra biz iyi olsak da ne fark eder ki! Nasıl daha iyi yapabileceğimiz sorusunun cevabı ise yukarıdaki sorunların her birinde. Ama suçu “zekâsız özel okullular”, “şerefsiz erkekler”, birtakım “manyaklara” atmak bizi daha iyi yapmaz.

Bir hoca öğrencisinden korktuğu için tutanak tutmuyorsa, o öğrenci kopya çekerken “ne olacak çeksin” veya “bana ne” diyen bizlerin bunun neden yanlış olduğunu hatırlaması gerekir. Yanında bıçak, silah taşıyan ve bunu bir üniversiteye sokan hatta daha önce de böyle yaptığı söylenen birinin, bunu gören arkadaşları olarak doğurabileceği sonuçları düşünmeliyiz. 

Olayın üstüne “Bu örnek hareket umarım sınavlarımıza yansır” diyenlere dalga geçtikleri şeyin bir kültür olduğunu, bu şakaların zamanla zihniyete dönüştüğünü anlatmalıyız. Bir kadın olarak bir erkekle tartışmaya girerken duyulan korku yokmuş gibi yapan bizler utanmalıyız. Bu korku öyle sadece gece sokakta yürürken yaşanan taciz korkusu değil hayatın her alanına yayılmış bir hegemonya. “Bunun, bu olayla ne alakası var?” diyenlere alakasını göstermeliyiz. 

Bunları bir çeşit politik doğruculuğa çevirmek de faydasız ama Ceren’i öldüren şeyin bunların her birinin birikimi olduğunu unutmadan yaşamak ve sorumluluk hissetmek belki bizi daha iyi yapabilir. Belki başka Cerenleri koruyabiliriz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.