Washington Post yazarı Rezaian: “Ruhani’nin Zarif’e geri dönmesi için yalvarmasının bir sebebi var”

Washington Post yazarı Jason Rezaian’ın 27 Şubat tarihli “Rouhani to Zarif: Get back to work. Pretty please” adlı yazısını siz okuyucularımıza Türkçe aktarıyoruz.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, geçen pazartesi günü aniden, alışılmadık bir şekilde -Instagram üzerinden- istifa ettiğini duyurduktan sonra, dünyadan ve İran’dan çeşitli tepkiler geldi.

İstifayı takip eden yaygara bize Zarif’in tartışmalı ve aksi iddialara rağmen önemli bir figür olduğunu anımsattı.

İranlı bir yetkilinin hâlâ görevdeyken öfke nöbetine tutulduğuna ilk defa şahit olmuyoruz. 2011’de dini lider Ayetullah Ali Hamaney, zamanın Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın istihbarat bakanını görevden alma kararını iptal edince Ahmedinecad, 11 günlüğüne görevinden çekilmişti.

Bu tür tuhaflıklar, diğerlerinin ilgili yetkilinin göreve geri dönmesi için yalvarmalarını gerektiren bir kumar gibidir. Güvenilir seçimlerin olmadığı ve kamuoyunun nabzının ölçülmesinde sosyal medyanın büyük rol oynadığı bir siyasi ekosistemde, Zarif’in Instagram üzerinden istifa etmesi şaşırtıcı değil.

Şimdi, onun eşit derecede şaşırtıcı geri dönüşü ise oynadığı rolün önemini vurguluyor.

Zarif’in diplomatik çabaları olmasaydı, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin elinde, onu iki defa üst üste seçen İran halkını memnun ettiğini söyleyebileceği çok az başarısı olurdu. İran rejimi kadar sevilmeyen Ruhani, ülkeyi yabancı yatırımlara açmak ve dış dünyayla teması artırmak vaadiyle 2013 ve 2017’de iki defa seçimleri kazanmıştı.

Nükleer anlaşma -sıradan İranlıların gözünde- bunaltıcı ekonomik yaptırımlardan ve on yıllardır liderleri yüzünden dışlanmış tüm ulus için bir kurtuluş olarak görülüyordu.

İran rejiminin uluslararası ilişkilere daha çok entegre edilmesinin gerekli olup olmadığı tartışılır. Fakat İran halkının umutsuzca dünyanın geri kalanıyla temasa geçmek istediği su götürmez bir gerçek.

İran rejiminin bekası ile İran’ın bekası birbirinden ayrı şeyler. Sonuç daha iyi ya da daha kötü olabilir ama, ikisinin kaderi iç içe geçmiş gibi görünüyor.

ABD’nin İran politikası, İran ekonomisi üzerinde tahribat yaratmış ve sıradan İranlıların normal küresel vatandaşlar gibi yaşama şansını azaltmış gibi duruyor. ABD’nin İran halkının menfaatlerine en iyi şekilde hizmet edileceği yönündeki taahhütleri de havada kalmış durumda.

Bir yandan da çok sayıda İranlı ABD, İsrail ve Körfez ülkeleri gibi dış güçlerin, İran’ın etnik hatlar üzerinden bölünmesini istediğine inanıyor. Son yıllarda İslam Cumhuriyeti halk arasında milliyetçi hisleri ustalıkla kullandı.

Sevin ya da sevmeyin, Zarif bu zor gerçekleri diğer İranlı yetkililerden çok daha iyi anlıyor. Daha da önemlisi bunları, temsil ettiği rejime gayet şüpheli yaklaşan bir uluslararası kamuoyuna anlatmayı da bildi. İşte tam da bu yüzden çok sayıda kişi ona kalması için yalvardı -Ruhani, Devrim Muhafızları Özel Kuvvetler Komutanı Kasım Süleymani ve muhtemelen Hamaney de dahil.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.