El Cezire’nin haberinden alıntıdır.
Kadınlar Günü Keşmir’de, bölgede yaşayan kadınlara on yıllardır yaşadıkları vahşet ve zorlukları gaddar bir şekilde hatırlattı.
Keşmir’de yaşayan kadınlar, hâlâ devam eden çatışma nedeniyle büyük acılar çektiler. Pek çoğu eşini, kardeşini ya da oğlunu kaybetti. Ayrıca 1500 kadar kadın “yarı-dul”, yani eşlerinin nerede olduklarını bilmiyor.
“Dört oğlumu kaybettim. Üçü isyancıydı. Dördüncüsü isyancılara yemek götürürken bir çatışmada öldürüldü” diyor 83 yaşındaki, Güney Keşmir’de bir köyde yaşayan Nabza Bano.
Bano oğullarının ne zaman öldüğünü zar zor hatırlıyor. El Cezire’ye, eşin üç yıl önce öldükten sonra daha da perişan olduğunu söylüyor. Eşi böbrek rahatsızlığından ölmüş.
Keşmir, iki nükleer güç arasında çözüme kavuşturulamamış bir sorun olmaya devam ediyor. İki ülke bölge için iki kere savaştı ve son 30 yılda 70 bin kişi hayatını kaybetti.
Manzur Ahmed’in 85 yaşındaki annesi Kurşi hafif karanlık odasında sessizce duruyor. Oğlunun ölümünden habersiz.
Ahmed Hindistan ordusunda askerken 2018 başlarında Cemmu’da gerçekleştirilen Sunjuwan saldırısında hayatını kaybetti.
Ahmed’in kız kardeşi, Kurşi’nin “sürekli oğlunu sorduğunu, onun öldüğünü bilmediğini” söylüyor: “Hep oğlunun onu aramasını bekliyor.”
Srinagar şehrinde ruhsal sorunları olan hastalar için bir sivil toplum örgütü kuran psikiyatr Arif Mağribi Han, “2016’daki karışıklıklardan sonra hasta sayısının arttığını” belirtiyor:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Temel sebep travma sonrası stres bozukluğu (TSBS). Bir kadın bir aile ferdini kaybettiğinde, aylarca TSSB tedavisi uygulanmaması daha büyük sorunlara yol açıyor ve üstesinden gelinmesi oldukça zahmetli hale geliyor.”