Arif Akkuş, Seher Darılmaz, Hüda Yıldırım ve Aslı Akdemir… İhraç edilen öğretmenler anlatıyor. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden edilen on binlerce kamu çalışanından sadece dördü. Öğretmen olan Akkuş, Darılmaz, Yıldırım ve Akdemir, işlerine ve öğrencilerine geri dönmek istiyorlar.
Kamera & Kurgu: Emre Tenekeci
KHK ile ihraç edilen öğretmenler anlatıyor
7 Şubat 2017’de 686 sayılı KHK ile ihraç edilmeden önce Çankırı’da matematik öğretmenliği yapan Arif Akkuş, ihraç edildikten sonra bazen özel ders vererek bazen de yayınevlerine ders kitapları için matematik soruları göndererek geçinmeye çalışıyor.
Arif Akkuş ile sohbet ediyoruz. Burası İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi. İçerisi kalabalık. KHK’lar ile işten çıkarılan memurlar, öğretmenler, çocukları hapiste olan askerlerin anneleri bir basın toplantısı için bir araya geliyor. Akkuş bir matematik öğretmeni. Bu sürecin kendisinde büyük bir travma yarattığını, çok ötekileştirildiğini, baskıyı her zaman hissettiğini, öğrencilerini çok özlediğini ve başka bir meslekte çalışmak istemediğini söylüyor. Akkuş, “Yaşadığımız şey tamamen hukuksuzdur, keyfi bir uygulamadır, işimize geri döneceğimizden eminim” diyerek anlatıyor sıkıntısını.
“Bize ‘terörist’ diyen insanlar devlete en büyük zulmü yapanlardır”
Arif Akkuş, çiftçi bir ailenin çocuğu. Kendi durumunu anlatırken, ülkenin de zarar gördüğünü şöyle anlatıyor:
“Bize ‘ağaç kökü yesin’ diyen insanların en büyük yaptıkları kayıp aslında kendi çocuklarıdır. Liyakat sahibi olmayanlar şu anda görevdeler ve bu ülkenin gerçekten bilimsel ve entelektüel kültürü yok edilmiştir. Bize ‘terörist’ diyen insanlar devlete en büyük zulmü kendileri yapmaktadırlar. Ben ülkemi, vatanımı, öğrencilerimi her zaman çok sevdim ve seviyorum.”
14 yıldır resim öğretmenliği yapan Seher Darılmaz da 7 Şubat 2017’de ihraç edildi. Tebligat gelmeden bir gecede ihraç edildiğini söylüyor o da. Tabii mesleğini artık yapamayacağı için ağır bir yıkıma uğradığını da söylüyor… En çok kızına ihraç olduğunu söylerken zorluk çektiğini anlatıyor: “Bu süreci bir şekilde atlatacağız, ben hiçbir suç işlemedim. Mesleğimi gerektiği şekilde yaptım, insan haklarını ve demokrasiyi savundum, laik ve bilimsel eğitimi savundum. Bunlar benim için gurur verici şeyler.”
“Ben öğretmenim ve kendi işimi yapmak istiyorum”
Seher Darılmaz hiçbir yerde çalışamadığını söylüyor, “Ben öğretmenim ve kendi işimi yapmak istiyorum, başka bir işte çalışamam. Başka bir işte çalışmayı denedim, anketörlük yaptım ama o süreç benim için çok kötü bir süreçti. Biz aslında varız, bir sayıdan ibaret değiliz, hepimizin bir hayatı vardı” diyor.
29 Ekim 2016’da, 675 sayılı KHK ile ihraç edilenlerden biri de Hüda Yıldırım. İhraç edilmeden önce bir lisede edebiyat öğretmenliği yapıyordu. Yıldırım, İstanbul’da henüz ihraç dalgasının olmadığı zamanda işsiz kaldığını ve kendisini çok yalnız hissettiğini söylüyor. İhraç nedeni ise “terörle iltisaklı ve irtibatlı” olmak. Bu yüzden çevresinde bulunan insanlardan bazılarının kendisini sosyal medya hesaplarından sildiğini, gördüklerinde yüzlerini çevirdiklerini anlatıyor. Psikolojik olarak çok zor bir süreçten geçirdiğini aktaran Yıldırım, “Ekonomiden ziyade beni en çok yıpratan da buydu. KHK’lar işten çıkarmanın da ötesinde bir boyut. Bizleri toplumdan tecrit ediyorlar” diyor.
İstanbulKart bile kara listede
İhraç edilmeden önce otobüslere binebilmek için öğretmen kartı kullanan Hüda Yıldırım, ihraçtan sonra bir gün otobüse bindiğinde alarm sesi duyduğunu söylüyor. İlk başta kartın manyetiğinin bozulduğunu düşünen Yıldırım, akbil dolum noktasına gidip kontrol ettiğinde “Kart kara listede” yazısıyla karşılaşıyor, bu uyarının fotoğrafını çekmeyi de ihmal etmiyor, görüntünün hep aklında kalacağını anlatıyor. Böylece KHK ile işinden olduğu gerçeğiyle bir kez daha yüzleştiğini aktarıyor. Bu da yetmiyor, kartı kullandığı için İETT kendisine para cezası kesiyor. İşte o zaman ihracın farklı boyutlarıyla tanışıyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Yıldırım, “Hiçbir kurumda öğretmen olarak mesleğini yapamıyorum. Bu yüzden bir yıl kafe işlettik, ama çok fazla yürütemedik çünkü bu bizim alanımız değildi ve bir yılın sonunda kapattık” diyor.
Parasız eğitim savunucuları özel derse mecbur edildi
11 yıl İngilizce öğretmenliği yapan Aslı Akdemir de Arif ve Seher öğretmenler gibi, 7 Şubat 2017 yılında ihraç ediliyor. Yıllarca parasız eğitimi savunduğunu söyleyen Akdemir, şu an özel ders vererek geçimini sağlıyor.
Özel ders vermekten mutsuz olan ama bunu yapmak zorunda kaldığını aktaran Aslı öğretmen, “Öğrencilerle sınıf ortamında olmakla evine gitmek arasında çok fark var. Bu yüzden mesleğimi yapıyormuş gibi hissetmiyorum” diyor.
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında 36 KHK ile çok sayıda kamu çalışanı işlerinden uzaklaştırıldı.
Şimdi, KHK ile ihraç edilen kamu görevlileri, sık sık bir araya gelmeye, İHD’de yaptıklarına benzer salon toplantıları ile basına seslerini duyurmaya, eğer engel olunmazsa kamusal alanlarda protesto eylemleri düzenlemeye çalışıyorlar. 28 Haziran Cuma günü İHD İstanbul Şubesi’ndeki toplantının da amacı bu. Bu son toplantıda kurdukları “İstanbul KHK Platformu”nu kamuoyuna duyurdular. Bundan sonra bu platform çatısı altında bir araya gelecekler.
- KHK ile İhraç edilen öğretmenler anlatıyor. Video şimdi YouTube kanalımzda.