Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kadri Gürsel, Yargıtay’ın Cumhuriyet Davası kararını değerlendirdi: “Geciken adalet, adalet değildir”

Eski Cumhuriyet gazetesi çalışanları Musa Kart, Güray Öz, M. Kemal Güngör, Hakan Kara ve Önder Çelik, Yargıtay 16. Ceza Dairesi‘nin “cezalarının infazının durdurulması ve salıverilmeleri” yönündeki kararı üzerine serbest bırakıldı.

16. Ceza Dairesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebliğnamesine uyup “terör örgütüne yardım” suçundan mahkûmiyet kararının bozulması yönünde karar verdi. Kararda, ileride bir hak kaybına sebep olmamak için beş kişinin cezalarının infazının durdurulmasına karar verildiği belirtildi. Ancak kararda; Ahmet Şık‘ın “terör propagandası” suçundan cezalandırılması, Emre İper’in de cezasının onanması istendi. 

Hükmün bozulması kararı üzerine Kocaeli’ndeki Kandıra Cezaevi’nde 25 Nisan’dan bu yana tutulan Musa Kart, Güray Öz, Hakan Kara, Önder Çelik ve M. Kemal Güngör, dün akşam tahliye edildi.

Cumhuriyet Davası kapsamında yargılanan ve hakkındaki hapis kararı bozulan gazetecilerden Kadri Gürsel, Cumhuriyet Davası’nın “hiçbir zemini olmayan çürük bir dava” olduğunu söylüyor:

“Arkadaşlarımızın, cezaevinde böyle haksız hukuksuz, anlamsız bir şekilde tutulmalarının son bulmasına seviniyorum, ama bu zaten hiç olmamalıydı. Burada en başta istinaf mahkemelerinin, bölge adliye mahkemelerinin kesinlik sınırından kaynaklanan bir sorun var. Bu ülkenin bir sorunu bu; yargının, adaletin sorunu. Aynı davada aynı maddeden beş yılın altında hüküm giyen sanıklar Yargıtay’a gidemiyorlar. Yine aynı durumdaki hükümlüler, yani beş yılın üzerindeki hüküm giyen sanıklar ise Yargıtay’da temyiz yoluna gidiyorlar. Bu, büyük bir haksızlık.

Arkadaşlarımızı 4,5 ay haksız yere yatırdılar”

Aslında (tahliyeleri) adli tatilden önce veyahut da Meclis’in yasama tatilinden önce yapmaları gerekiyordu. Eğer birinci paket Meclis’e gelip geçseydi, bu kesinlik sınırı konusunda düzenleme yapılacaktı. Yargı Reformu Strateji Belgesi uyarınca bir düzenleme yapılacaktı ve arkadaşlarımız çıkacaklardı. Bu olmadı ve bütün bir yazı cezaevinde geçirdiler. Yargıtay, bir tebliğname gönderdi ilgili ceza dairesine; benim ve arkadaşlarımızın, Ahmet Şık ve Emre İper hariç, cezalarının bozulmasını istedi. Şimdi gördüğümüz kadarıyla Yargıtay’ın ilgili ceza dairesi, Yargıtay Başsavcılığının isteği doğrultusunda karar almış görünüyor. Geciken adalet, adalet değildir. Arkadaşlarımızı 4,5 ay haksız yere yatırdılar. Daha önce de hepimizi, zaten 9 ay, 11 ay, 17 ay haksız yere yatırmışlardı.”

Yargıtay’ın bozma kararına karşın cezası onanan Emre İper’in 3 ay daha cezaevinde kalacağına dikkati çeken Gürsel, “Emre İper niye içeride?” diye soruyor:

“İper, 15 Temmuz darbe akşamında attığı üç tweetten dolayı önce 9 ay hapis yattı. Sonra 7,5 ay yatmak üzere tekrar girdi. Emre İper’e çok çok büyük bir haksızlık yapıldı. İper’in cezasının onanmasını ben hayretle ve infialle karşılıyorum. Emre İper’in hâlâ hapisteki hükümlü olarak kalmasının hiçbir hafifletici nedeni yok. Bu davada Emre İper’in hükümlü olarak kalmasının ne kamu vicdanında ne hukuk terazisinde ne de adalet kavramında hiçbir karşılığı yok.” 

“Ahmet Şık’la ilgili bir siyasi takıntı var” diyen Gürsel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ahmet Şık’ın yine bir hüküm giymesi yönünde bir irade teşekkül etmiş. Ahmet Şık’ın yeniden ‘terör propagandası’ ve ‘devleti aşağılamak’tan yargılanması mevzubahisse, bu doğrudan ifade özgürlüğünün ihlaline girer. Burada Ahmet Şık’la ilgili kişiselleşmiş bir hesabın olduğu gibi bir sonuca varıyorum. Ahmet Şık özelinde bir hesap ayrışması var. Bu da kabulü mümkün olmayan bir şey.”

Kadri Gürsel ile yaptığımız söyleşinin tamamını dinlemek için:

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.