Demirtaş’ın avukatlarından açıklama: “Demirtaş’ın kanunların açık hükümleri uyarınca tahliyesinin bir an önce sağlanması gerekmektedir”

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, 18 Eylül’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’de görüşülecek duruşma öncesi Taksim Hill Otel’de basın toplantısı düzenledi. 

Avukatlar, “Demirtaş’ın tahliye edilmesi, 4 Kasım’dan bu yana yaklaşık üç yıldır özgürlüğünden hukuksuz ve haksız bir şekilde mahrum bırakıldığı ve kendisinin sürekli soruşturma, yargılanma ve yeni hapis cezalarıyla cezalandırılma tehdidi altında olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir” dedi.

Tahliye kararının uygulanması kapsamında mahsup işleminin ve denetimli serbestlik kurumunun bir hukuki veya siyasi lütuf değil, en temel hak olduğunu söyleyen avukatları “Demirtaş’ın kanunların açık hükümleri uyarınca tahliyesinin bir an önce sağlanması gerekmektedir” diye konuştu.

Mahsup işeminin mahkeme tarafından yapılacak bir hesaplama işlemi olduğunu belirten avukatlar sözlerini şöyle sürdürdü: “Mahsup işlemi, talep edilmesi halinde mahkemenin hiçbir gecikmeye mahal vermeyecek şekilde bir an önce hesaplama işlemini sonuçlandırması gereken bir süreçtir. Ancak, teknik ve hukuki açıdan çok kısa sürede sonuçlandırılabilecek mahsup süreci ile ilgili bugün itibarıyla sözkonusu mahkemeden bir karar çıkmamıştır.”

Demirtaş’ın avukatlarının açıklamasında öne çıkanlar şöyle:

“Bilindiği gibi, Selahattin Demirtaş, diğer 12 HDP’li milletvekili ile birlikte 4 Kasım 2016 tarihinde tutuklanmış, bu hukuka aykırı, haksız ve siyasi tutuklama kararı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) ve AİHM’e başvuru yapılmıştı. AYM, 21 Aralık 2017 tarihinde verdiği kararla Demirtaş’ın tutuklanmasında herhangi bir hak ihlali bulmazken AİHM, 20 Kasım 2018 tarihinde verdiği karar ile 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın tutukluluğunun devamı için AYM de dahil olmak üzere, sulh ceza ve ağır ceza mahkemeleri tarafından yeterli hiçbir gerekçe sunulamadığı için, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin kişi özgürlüğü ve güvenliğini güvence altına alan 5. maddesinin 3. fıkrasının ihlal edildiğine; özellikle referandum ve cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında, sadece temsil ettiği seçmenlerin de durumunu dikkate alarak tutukluluğu nedeniyle TBMM faaliyetlerine katılmasının imkânsız hale gelmesi nedeniyle Sözleşmeye Ek 1 Numaralı Protokol’ün 3. maddesinde güvence altına alınan serbest seçim hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

Demirtaş’ın tutuklanmasına dayanak olarak gösterilen deliller, uydurma bazı delillerden ve bir muhalefet partisi eş başkanı olarak yaptığı açıklamalardan, katıldığı basın açıklamaları ve toplantılardan ibarettir. Mahkeme’nin özellikle muhalif kişilerin yaptığı ifade özgürlüğü ve toplantı gösteri hakkı kapsamında korunan açıklama ve eylemler nedeniyle tutuklanmasının makul suç şüphesi taşımadığına, bunun hem özgürlük ve güvenlik hakkını hem de ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine dair yerleşik bir içtihadı bulunmaktadır. Demirtaş davasında yerleşik içtihattan sapılmıştır.

On yedi hakimden oluşan AİHM Büyük Daire’den beklentimiz, Mahkeme’nin yerleşik içtihadı doğrultusunda yerel mahkemelerin ve Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesiz, eksik ve hatalı değerlendirmeleriyle Demirtaş’ın muhalif bir milletvekili ve parti eş genel başkanı olarak ifade özgürlüğünü kullandığı için hukuka aykırı bir şekilde, siyasi sebeplerle tutuklandığının tespit edilmesidir.

Mahsup işlemi sonrası Demirtaş’ın cezası 5 Mayıs 2019 tarihi itibarıyla bir yılın altına düştüğünden, hem son dönem Yargıtay kararları hem de Ceza İnfaz Kanunu’nun açık hükümleri uyarınca denetimli serbestlik kapsamında bir saniye dahi bekletilmeden tahliye edilmesi gerekmektedir.

Demirtaş’ın tahliye edilmesi, 4 Kasım’dan bu yana yaklaşık üç yıldır özgürlüğünden hukuksuz ve haksız bir şekilde mahrum bırakıldığı ve kendisinin sürekli soruşturma, yargılanma ve yeni hapis cezalarıyla cezalandırılma tehdidi altında olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.

Tahliye kararının uygulanması kapsamında mahsup işlemi ve denetimli serbestlik kurumu bir hukuki veya siyasi lütuf değil, en temel haktır. Demirtaş’ın da kanunların açık hükümleri uyarınca tahliyesinin bir an önce sağlanması gerekmektedir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.