Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Canan Kaftancıoğlu: “Hapse girmekten korkmuyorum, onlar benden daha çok korkuyorlar”

Uluslararası Gazetecilik Programı’nın (Internationale Journalisten Programme) Almanya burs programı kapsamında Türk ve Alman gazeteciler, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu ziyaret etti. Kaftancıoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Hapse girmekten korkmuyorum”

Kaftancıoğlu’na aldığı 9 yıldan fazla süre hapis cezası ve istinaf süreci soruldu. “Hapse girmekten korkuyor musunuz?” diye sorulan Kaftancıoğlu, şöyle yanıt verdi:

“Hiç korkmuyorum, suçu olan insanlar korkar. Korkması gereken bana o cezaları verenler. Çünkü topluma karşı suç işleyenler onlar. O nedenle korkmuyorum. Cezadan dolayı istinaf mahkemesine başvurduk. O mahkemeler de AKP iktidarının sopası olarak çalışan mahkemeler. Belki orada cezam onaylanabilir. Belki cezaevine de girebilirim. Ama bizim düşüncelerimizi hapsetme gibi bir şansları olmadığı için bu anlamda bir korkum yok. Onlar benden daha çok korkuyorlar. Bu arada, kadınlardan da daha çok korkuyorlar”.

“Suriyeliler’i kendi istekleri dışında gönderemezsiniz”

Canan Kaftancıoğlu’na ülkeyle ilgili ilk yöneltilen soru, Suriyeli mülteciler meselesi oldu. “Çok majör, bütün dünya ülkelerinin bir araya gelip sorunu büyütmek için değil, sorunu çözmek için ne yapılabileceğini konuşması gereken bir durum” diyen Kaftancıoğlu, Türkiye’de AKP iktidarıyla bu sorunu çözmenin mümkün olduğuna inanmadığını söyledi. 

Yeniden uluslararası iletişim ve siyasi mekanizma ihtiyacının altını çizen Kaftancıoğlu, Suriye’de devam eden savaş için ise Türkiye’nin aktör olmaması ama doğru diplomatik ilişkiler kurması gerektiğini ifade etti.

Kaftancıoğlu, Suriye’de savaş bitse dahi Suriyeliler’in kendileri istemedikleri sürece ülkeden gönderilemeyeceklerini, CHP’nin zorla göndermeye karşı olduğunu söyledi: “Siz hangi ülkede olursa olsun gelen Suriyeliler’i kendi istekleri dışında gönderemezsiniz. Sizin hukuk kuralları evrensel kurallar ışığında hareket etmeniz lazım. Savaş ortadan kaldırıldığında gönüllü gideceklerin gitmesi, kalanların da bir an önce toplumda entegrasyonu, empati mekanizmaları, destek ve sosyal politikalarla buralarda yaşayabilir hale gelmesi yönünde uzun çalışmalarımız var”.

“Şu acı bir gerçek ki Türkiye’deki Suriyeliler meselesi çok kolay çözülecek bir mesele değil. Bakın bugün 9 yaşında bir çocuğun intiharı, normalde hiç düşündüğümüz bir şey değilken, dışlandığı için intihar eden bir çocuk gerçeği var. Ama başka bir gerçek daha var: Türkiye’de yaşarken kendi işsizliğinin, ekonomik sıkıntılarının sebebinin Türkiye’deki Suriyeliler olarak gören bir kesim var. Halbuki buradaki sorunun sebebi Suriyeliler değil, hükümetin ekonomi politikaları”.

“Siyaset yapabilmek için erkek gibi davranmaya gerek yok”

Kaftancığlu’na “erkek işi” olarak görülen siyasetteki başarısı ve bunun kadınlar üzerindeki etkisi de soruldu. Bunun kişisel başarısı olmadığını, yaklaşık yüz yıldır Türkiye’de kadın mücadelesinde önemli kazanımlar elde edildiğini ifade eden Kaftancıoğlu, 95 yıl sonra CHP’nin İstanbul’da ilk kadın il başkanı olmasının kıymetli olduğunu söyledi. Türkiye’de kadınların yaşamın her alanında örgütlü mücadeleyi büyütmesi gerektiğini söyleyen Kaftancıoğlu, “Kadın mücadelesinin bulunduğum yerde bir adım daha ileri taşınmasına vesile olduysam ne mutlu bana” dedi. Kaftancıoğlu ayrıca kadınların önceden siyasette var olabilmek için “erkek gibi davranmak” gerektiğini düşündüğünü, fakat kadınların kadın gibi mücadele ederek siyaset yapabileceğini, bunun mücadelesini verdiğini söyledi. 

“İstanbul’u kazanacağımızı ilk günden biliyordum”

“Son yerel seçimde İstanbul’daki kampanya nasıl bu kadar güçlü oldu?” sorusu yöneltilen Kaftancıoğlu, il başkanı olduğu ilk gün İstanbul’u kazanacaklarını biliyor olduğunu söyledi. Kaftancıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Eğer siyasetçi her şeyi bilerek değil, bilimi kullanarak, aklını kullanarak, kendisi için bir şey yapmayıp toplumu dönüştürmeyi hedefleyerek siyaset yapıyorsa; AKP’nin yerel seçimlerde son beş yılda yapamadıklarının geri bildirimini akılcı bir şekilde alıp doğru stratejiyle çalışıyorsa kazanmamak için hiçbir sebep yok. Ben ilk günden itibaren İstanbul’u kazanacağımızı biliyordum”.

Fotoğraf: Nilüfer Şahin

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.