Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cem Mansur: “Cemal Reşit Rey Konser Salonu, bu şehrin fikir hayatının, maneviyatının, duygu dünyasının ve hatta ekonomisinin vazgeçilmez bir parçası olacak”


Orkestra şefi Cem Mansur, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nun yeni genel sanat yönetmeni oldu. Mansur görevinin ilk haftasında, Medyascope’tan Fatima Çelik’in sunduğu Kültürel programına konuk oldu.

“Klasik müzik, asilzade uğraşı değil”

Klasik müziğin asilzade uğraşı olmadığını söyleyen Mansur, bu türün büyük bestecilerinin insanlık ve uygarlık değerlerinin kazanıldığı dönemde ortaya çıktığını hatırlatıyor. Müziğin hayattan kaçmak için değil, aslında hayatı anlamak ve kavramak, hayatla baş etmek için bir araç olduğunu savunan Mansur, dolayısıyla CRR’de bundan sonra hepimizi ilgilendiren toplumsal, ekolojik ve hatta bazen ekonomik konularla bağlantılı programlar göreceğimizi söylüyor: “Müzik, bir kenar süsü değil. Bu salon, şehrin fikir hayatının, manevi hayatının, duygu dünyasının ve hatta ekonomisinin vazgeçilmez bir parçası olacak.”

Dünyanın dört bir yanında orkestra şefliği yaptı, ilklere imza attı

Şef Cem Mansur, müzik eğitimini Londra’da City University, Ricordi Şeflik Ödülü’nü aldığı Guildhall School of Music and Drama ve daha sonra Leonard Bernstein’ın öğrencisi olduğu Los Angeles Filarmoni Enstitüsü’nde aldı. 1981-89 yılları arasında İstanbul Devlet Operası şefliğini üstlenen Mansur, Londra’da English Chamber Orchestra’yla başarılı bir çıkış yaptığı 1985 yılından sonra çalışmalarını yurtdışında yoğunlaştırdı. Hollanda, Fransa, İtalya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Macaristan, Almanya, İsveç, İspanya, Meksika, İsrail, Finlandiya, Hırvatistan, Arnavutluk, Güney Afrika ve Rusya’da orkestra ve opera kuruluşlarında konuk şef olarak çalışmalarını sürdüren sanatçı, 1989-1997 yılları arasında Oxford Şehir Orkestrası Birinci Şefliği’ni üstlendi. 1998’den 2011 yılında kapanışına kadar Akbank Oda Orkestrası şefliğini yaptı. Burada tasarladığı programların yanı sıra “Bach, Caz ve Lale Devri”, “Alla Turca”, “1789/Akl-ı Selim’in Müziği”, “At-Nağmeler” ve “İstanbul’da Erguvan Zamanı” gibi etkinliklerle dikkati çekti.

Cem Mansur’un birlikte çalıştığı kuruluşlardan bazıları şunlar: Helsinki Filarmoni Orkestrası, Torre del lago Puccini Festivali, Kirov Operası, Royal Philharmonic Orchestra, London Mozart Players, City of London Sinfonia, BBC Concert Orchestra, George Enescu Filarmoni Orkestrası, Prag Ulusal Tiyatrosu, Mexico City Filarmoni Orkestrası ve Londra Holland Park Opera Festivali.

Barok çağdan günümüze kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan repertuarında alışılmamış ve unutulmuş eserlere de yer veren Mansur, 1986 yılında Londra’da, Elgar’ın bitmemiş operası “The Spanish Lady”nin ilk seslendirilişini ve 2000 yılında City Of London Festival’de Offenbach’ın 126 yıldır duyulmayan operası “Whittington”u yönetti.

Arvo Pärt’in 4. Senfonisi’nin Avrupa prömiyeri, 2009 yılında Cem Mansur yönetiminde Helsinki Filarmoni Orkestrası tarafından seslendirildi. Mansur, Mayıs 2010’da, aynı bestecinin “Veni Creator”unun dünya prömiyerini yönetti.

Daha sonra Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası adını alacak olan Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası’nın kurucu şefi olan Cem Mansur, Türkiye/Ermenistan ve Türk/Yunan Gençlik Orkestraları Şefi ve İngiltere’nin en eski ikinci korosu Ipswich Choral Society’nin de fahri başkanı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.