Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “öze dönüş” coşkusu

56. Antalya Altın Portakal Film Festivali, “öze dönüş” temasıyla başladı. Festival, son yıllarda siyasi baskı, sansür ve boykotla gündeme geliyordu.

Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde sansür süreci, 2014 yılında Reyan Tuvi’nin Gezi protestolarını anlattığı “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” filminin belgesel programından çıkarılmasıyla başlamıştı. Ardından belgesel ve kısa film yarışmalarına son verilmiş, 2017 yılında da Ulusal Yarışma kategorisi kaldırılmıştı. Dahası festivalden “Altın Portakal” ismi de çıkarılmıştı. Bu yıl, festival, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ev sahipliğinde “öze dönüş” teması ve Ulusal Yarışma kategorisi ile geri döndü.

Ulusal Yarışma’da yarışacak uzun metraj filmlere daha yakından bakalım.

Ulusal Yarışma’da 14 kategoride 10 film yarışıyor

Başkanlığını Zeki Demirkubuz’ın yaptığı Ulusal Yarışma jürisinde Mert Fırat, Şebnem Bozoklu, Emre Erkmen ve Latife Tekin bulunuyor. 14 kategoride yarışan 10 filmin birincisine 250 bin TL ödül verilecek. Diğer kategorilerle birlikte toplam 720 bin TL değerinde ödül, ulusal uzun metrajlı filmlere ayrıldı.

Aşk, Büyü, vs.

Aşk, Büyü, vs., yıllar önce yolları kesişen iki kadının, yıllar sonra aynı adada yolculuğa çıkmalarıyla birlikte değişen yaşamlarını konu ediyor. Son olarak Sofra Sırları filmini yöneten Ümit Ünal’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerini Ece Dizdar ile Selen Uçer üstleniyor.

Bilmemek

Leyla Yılmaz’ın yönettiği Bilmemek, hayatlarından memnun olmayan bir ailenin yaşamına odaklanıyor. Birbirlerine tahammül etmekte zorlanan bir çiftin lise son sınıfta okuyan oğlu Umut hakkında eşcinsel olduğuna dair dedikodular dolaşmaya başlar. Ebeveynler, yorucu evlilikleriyle baş etmeye çalıştıkları sırada Umut ortadan kaybolur. Anne ve baba oğullarını ararken aslında kendilerini kaybetmiş olduklarının farkına varır. Filmin oyuncu kadrosunda Senan Kara, Yurdaer Okur ve Emir Özden yer alıyor.

Bina

Distopik bir Türkiye’de hükümet ülke çapındaki tüm yayınları birleştirmek için bütün evlere ortak bir yayın sistemi kurmaya başlar. Bakımsız ve eski bir sitede apartman görevlisi olan Mehmet’in yürüyerek işe gittiği bir gün, hükümet siteye yeni bir anten takacaktır. Ancak kurulum sırasında devlet görevlisi çatıdan düşerek ölür ve olaya tanık olan Mehmet’in gerçeklikle bağı kopmaya başlar. Yeni takılan anten ve antenden gelen yayın apartman sakinleri için bir tehdit oluşturmaya başlar. Mehmet apartmana musallat olan bu kötü niyetli varlığın peşine düşer. Orçun Behram’ın yönetmenliğini üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda İhsan Önal, Gül Arıcı, Levent Ünsal, Enis Yıldız, Işıl Zeynep gibi isimler yer alıyor.

Bozkır

Devam etmekte olan bir baraj çalışması köyün tahliyesini gerektirir. Bahçesinde karısının mezarının olduğu evinde münzevi bir hayat sürmekte olan Ahmet ise yeğenlerinin ısrarlarına rağmen köyden taşınmaya yanaşmaz. Amcalarını ikna edemeyen yeğenleri, Ahmet’i ikna etmesi için yıllardır görüşmediği oğlu Harun’u köye gelmeye razı ederler. Fakat annesinin ölümünde babasının ihmali olduğunu düşünen Harun’un uzun zaman sonra babasıyla bir araya gelişi sorunsuz geçmez. Harun annesini sular altında bırakmak istemez ve mezarın taşınmasını talep eder. Ahmet’in ise yeni bir vicdani yükümlülüğü kaldıracak gücü yoktur. Baraj hızla dolarken zaman hızla daralır. Baba oğul da hem kendileriyle hem geçmişleriyle hesaplaşma yaşarlar. Ali Özel’in yönetmenliğini üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Ahmet Özel, Hakan Emre Ünal, Mücahit Koçak, Ozan Dağara ve Elif Aydın yer alıyor.

Ceviz Ağacı

Hayati, yazma yeteneği körelirken evliliği de çökmekte olan bir yazardır. Babasının evinde, bahçedeki kurumuş ceviz ağacını canlandırmayı takıntı haline getirmiştir. Babasının ölümü ve geçmişini kurcaladıkça yalnızlığı daha da derinleşir. Eşinin bir ilişkisi olduğunu öğrenmesiyle yıkılsa da zayıf kişiliğinden dolayı kendinden beklenen şiddetli tepkiyi bile vermekten âcizdir. Hayatı gittikçe cehennem azabına dönmek üzereyken yakın arkadaşının nişanlısıyla tanışır. Zamanında aşık olup da açılamadığı bir arkadaşına çok benzeyen bu kadınla karşılaşmak, yazmak konusunda Hayati’yi diriltir. Tam o sırada, ceviz ağacı da tomurcuklanmaya başlar. İçindeki umudun canlandığı bugünlerde annesinin ölümü, hemen ardından da eşinin sevgilisiyle kaçışı son damla olur. Evinde çıkan yangından sonra Hayati, şehri terk eder. Birkaç gün sonra, yanmış bir kadın cesedi bulan polis, Hayati’yi cinayetle suçlar ve gözaltına alır. Hayati masum olmasına rağmen, suçlamaları kabul edecektir. Yönetmenliğini Faysal Soysal’ın üstlendiği filmin kadrosunda Serdar Orçin, Sezin Akbaşoğulları, Kübra Kip ve Ali Mert Yavuzcan yer alıyor. Ünlü şair Necip Fazıl Kısakürek’in “Bir Adam Yaratmak” adlı oyununa da gönderme yapan film, Anadolu’da görev yapan bir edebiyat öğretmeninin yaşadıkları üzerinden adalet kavramına vurgu yapıyor.

Kronoloji

Uzun yıllardır evli olan Hakan ve Nihal İstanbul’da yaşamaktadır. Nihal, çocuk sahibi olamayacağını öğrendikten çok kısa bir süre sonra ansızın ortadan kaybolur. Hakan, karısını çılgınca ararken, kendisi ve çevresi hakkında acı verici keşifler yapar. Yönetmenliğini Küf filmiyle de büyük beğeni toplayan Ali Aydın’ın üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Birkan Sokullu, Cemre Ebüzziya, Serkan Kesin ve Tansu Biçer gibi isimler yer alıyor.

Küçük Şeyler

Onur, bölge müdürü olarak çalıştığı ilaç şirketinden atılır. İşsizlik başta ona çok büyük bir sorun olarak görünmez ama karısı Bahar için aynı şey geçerli değildir. Onur onu dinlemez ve gitgide sadece karısının kaygılarına değil etrafındaki dünyaya karşı da aldırmaz hale gelir. Güzel bir aldırmazlık halindeki Onur, artık zebralarla çevrelenmiştir. Komedi malzemesi olmayan olayları absürt bir mizahla ele alan Küçük Şeyler’de kişisel bir krizin bir evliliği nasıl etkilediği anlatılıyor. Yönetmenliğini Kıvanç Sezer’in üstlendiği filmin başrollerinde Alican Yücesoy ve Başak Özcan var.

Omar ve Biz

İsmet sınır görevi yaptıktan sonra yeni emekli olmuş bir askerdir. Sivil hayatta çevresindekilerle iletişim kurmakta zorlanan İsmet’in ailesi de kendisinden uzaklaşmaktadır. Oğlu Amerika’ya gitmiş, karısı da oğlunun yanına gitmek istemektedir. Türkiye-Yunanistan sınırındaki evlerinde iki göçmenle ansızın komşu olmak zorunda kalan İsmet’in yaşadığı insani tecrübe, politik bakış açısı ve önyargılarıyla yüzleşmesini sağlayacaktır. Yönetmenliğini Maryna Er Gorbach ve Mehmet Bahadır Er’in üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Cem Bender, Menderes Samancılar, Uygar Tamer, Volkan Girgin ve Ushan Çakır gibi isimler yer alıyor.

Soluk

Orta yaşı huysuz bir adam olan Tamer’in hayatı pek de yolunda değildir. O, hedeflerini, okulunu evliliğini, hayatına dair birçok şeyi yarıda bırakmıştır. Aslı ise Tamer’in tam tersi olan bir kadındır. Hayat dolu olduğu kadar da içine kapanık olan Aslı, zamanının çoğunu Tamer’in evinde geçirir. Çocukluğunu mezarlıklarda oynayarak geçiren Cemil ise, hayatı ölüm ile öğrenmiş bir adamdır. Bu üç farklı karakter, hayata tutunma arzuları ile bir araya gelir. Yönetmenliğini Özkan Yılmaz’ın üstlendiği filmin başrollerini Aslı İnandık, Emrullah Çakay ve Uğur Polat üstleniyor.

Topal Şükran’ın Maceraları

10 yaşında geçirdiği bir kazadan sonra sakat kalan ve hayatı boyunca insanlarla ortak bir nokta bulmaya çalışan Şükran’ın diyalogsuz ve trajikomik hikâyesini anlatıyor Topal Şükran’ın Maceraları. Şükran insanlarla bağ kurmak için ne kadar çabalasa da, özellikle karşı cins ile ilişkilerinde hep hüsranla karşılaşır ve sonunda hemcinslerine yönelir. Ancak burada da hüsranla karşılaşır ve bir kez daha yere düşer. Şükran’ın, insanlarla iletişime girerken yaşadığı çaresizliğin, izleyici olarak bizim çaresizliğimizden pek de bir farkı yoktur. Yönetmenliğini Onur Ünlü’nün üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Demet Evgar, Ayşe Melike Çerçi, Serhat Kılıç, Halil Babür ve Bora Akkaş yer alıyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.