Aydın Selcen, kamu diplomasisinin, özellikle Barış Pınarı Harekâtı örneği üzerinden neden işlemediği konusunu ele aldı. Verili başkanlık sisteminde esasen, bizatihi diplomasinin doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından birebir liderler arasında yürütüldüğünü vurguladı. Bu bakımdan gerek “saray”, gerek MİT ve Diyanet gibi farklı oyuncuların diplomatik alana girmesiyle, Dışişleri Bakanlığı’nın etkinliğinin azaldığını vurguladı. Bununla birlikte, sıkıntının kaynağının çok başlılık yahut eşgüdüm ve “siyasi talimat” eksikliğinden ziyade, kamu diplomasisi ile içeriye propaganda veya halkla ilişkilerle karıştırılması olduğunun altını çizdi. Bu sistemle ve bu ortamda esasen kamu diplomasisine kaynak ayrılmasının israf olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.