Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Emrullah Gülüşken’in koronavirüs tedavisi için Türkiye’ye getirilmesi İsveç’te nasıl değerlendiriliyor? – “Trump ve Erdoğan kendi pozisyonlarını sağlamlaştırmak için İsveç üzerinden siyaset yapıyor”

İsveç’in Malmö kentinde koronavirüs testi pozitif çıktığı halde tedavi edilmeyerek eve gönderildiğini öne süren ve ardından ambülans uçakla 26 Nisan’da Türkiye’ye getirilen Emrullah Gülüşken (47) ile çocukları Esma, Samire ve Mahmut, Ankara Şehir Hastanesi’nde gözetim altında tutuluyor. Sosyal medyada bu konuda çok sayıda yorum yapılıyor ve yanlış haberler yayıldığı da görülüyor. İsveç’te yaşayan akademisyen Pınar Dinç, Medyascope’a konuyla ilgili yerel basında çıkan haberleri ve kamuoyunda konuşulanları anlattı. Dinç, olayla ilgili tek resmi açıklamanın Skane bölgesi basın sözcüsü Jimmy Gottfridsson tarafından yapıldığının altını çizdi.

İsveç Federal Göçmen Dairesi’nin, Emrullah Gülüşken’le kızları Samira ve Leyla için “ülke hakkında asılsız organizeyle karalama yaptıkları” gerekçesiyle vatandaşlık iptali davası açtığı haberiyse gerçeği yansıtmıyor. Akademisyen Pınar Dinç’in aktardığına göre; İsveçliler, ABD Başkanı Donald Trump’ın ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi pozisyonlarını sağlamlaştırmak için İsveç üzerinden siyaset yaptıklarını düşünüyor. 

Pınar Dinç, Emrullah Gülüşken’le ilgili olarak yapılan tek açıklamanın Skane bölgesi basın sözcüsü Jimmy Gottfridsson’unki olduğunu ve Dışişleri Bakanlığı’nınsa konuyla ilgili açıklama yapmadığını söyledi. Dinç, dünya kamuoyunda sürü bağışıklığı yöntemini uyguladığı söylenen ve yeterince önlem almamakla suçlanan İsveç’in, süreçle ilgili bazı özeleştiriler yaptığını da şöyle anlattı:

“İsveç’teki verilere baktığımız zaman, koronavirüsün neden olduğu hastalığın Somali, Irak, Suriye, Türkiye ve İran doğumlularda sayıca biraz daha yüksek olduğunu görmek mümkün. Ama bu da İsveç’in gizlemeye çalıştığı bir bilgi değil, istatistikler ortada. İletişim ve dil sorunu olduğu ve bazı göçmen grupların anadillerinde yeterince bilgilendirilmediği konusunda bir özeleştiri bir süredir zaten yapılıyor.”

İsveç İstanbul Başkonsolosluğu’ndan 26 Nisan’da yapılan açıklamada ise, doğrudan konuyla ilgili olduğu belirtilmese de, İsveç’te koronavirüs tespit edilen kişilerin büyük çoğunluğunun hastaneye yatırılmasına ihtiyaç duyulmadığı vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi: “İsveç kanunlarına göre, İsveç’teki sağlık ve tıbbi bakım hizmetlerine erişimde herkes eşittir ve bakım, ihtiyaçlar doğrultusunda sağlanmaktadır. Cinsiyet, yaş, kişinin nerede yaşadığı, işlevsel kapasite, eğitim, sosyal konum, etnik veya dini gruba mensubiyet veya cinsel yönelim gibi durumların eşit erişim üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Herkes aynı sağlık ve tıbbi bakım hizmetlerine erişim hakkına sahiptir.”

Ne olmuştu?

İsveç’te yaşayan Emrullah Gülüşken’in kızı Leyla Gülüşken, koronavirüs testi pozitif çıkan babası için sosyal medyadan yardım çağrısında bulunmuştu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Gülüşken’in ve üç çocuğunun Türkiye’ye getirilmesi için talimat vermiş, hemen ardından İsveç’e uçak gönderilmişti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gülüşken ve kızı Leyla’yla telefonda görüşmüştü. Erdoğan, bu görüşmeyi Twitter’da “Bugün İsveç’ten uçak ambülansla ülkemize getirdiğimiz Emrullah Bey’in kızı Leyla kardeşimle telefonda görüştüm. Yaşadığı mutluluğu paylaşmayı bizlere nasip eden Allah’a şükürler olsun. Bu devlet, milletinin mecnunudur. Sevdiği gurbet elde olsa da onu asla yalnız bırakmaz” diyerek aktarmıştı.

Daha önce ABD Başkanı Donald Trump, İsveç’in “sürü bağışıklığına ulaşmaya çalıştığını” söylemişti. İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, 8 Nisan’da yaptığı açıklamada, diğer birçok ülke gibi İsveç’in de salgınla mücadele ettiğini belirterek, Trump’a “Huzurevlerini ziyaretçilere kapattık. Lise ve üniversite öğrencilerinin derslerini evde takip etmeleri için karar aldık. Buna rağmen birçok ülke hiçbir şey yapmadığımızı düşünse de İsveç için doğru olanı yapıyoruz. Sürü bağışıklığını hedefleyen bir stratejimiz yok. Trump’ın açıklamaları gerçekten yanlış” yanıtını vermişti.  

Pınar Dinç’le yaptığımız söyleşinin tamamı için:

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.