Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Osman Kavala, 1000 gündür özgürlüğünden mahrum: “Bu süreç, işkence kelimesi kullanılarak tarif edilecek bir hâl aldı”

İş insanı Osman Kavala’nın tutukluluğunun bininci günü yaklaşıyor. Avukatları Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Deniz Tolga Aytöre ve İlkan Koyuncu ile Kavala’nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra, 998 gündür süren hukuksuzluğu anlattı. 

“Osman Kavala 1000 gündür tutsak” başlığıyla düzenlenen çevrimiçi basın toplantısında konuşan Ayşe Buğra, “Osman Kavala hapiste tutulduğu bin gün içinde dört kez tutuklandı, üç kez tahliye edildi, bir kez de beraat etti. ‘Osman Kavala ne yapmıştır da tutuklanmıştır?’ sorusuna somut bir cevap yok. Bu tutukluluk, Türkiye’de gerçeklik duygusunun kaybedildiğini çağrıştırıyor. Eşimin annesi doksan yaşını geçmiş bir insan ve artık oğlunu bir daha görüp göremeyeceğini düşünüyor. Bu süreç, bizim için artık işkence kelimesi kullanılarak tarif edilebilecek bir hâl almış durumda” dedi. 

Buğra, koronavirüs salgını tedbirleri nedeniyle getirilen cezaevi önlemleri kapsamında eşini en son 19 Haziran’da görebildiğini ve 28 Temmuz’da tekrar ziyaret edebileceğini söyledi.

“Eşi benzeri olmayan bir dosya, içine hangi suçu atarsınız oluyor!”

Avukat İlkan Koyuncu, Gezi Davası’ndan altı ay önce beraat eden ancak serbest bırakılmayan Kavala’nın “casusluk” suçlamasıyla hapiste tutulduğunu hatırlatıp şöyle konuştu: 

“Osman Bey şu an casusluk suçlamasıyla tutuklu bulunuyor. Bu eşi benzeri olan bir dosya değil, hangi suçu içine atarsanız oluyor. Bin gündür Osman Bey, hiç savcı görmedi. Tek bir soruşturmadan farklı suçlamalarla tutuklu. Bugün Osman Kavala hangi bilgiyi temin etmiştir bilmiyoruz. Çünkü böyle bir bilgi belge yok. Bu casusluk askeri mi, yoksa siyasi mi? İddia makamının da bildiğini düşünmüyoruz.”

Kavala’nın hapiste geçen bin günü

28 Mayıs 2020

Osman Kavala’nın avukatları tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na TCK’nin 328. maddesi uyarınca casusluk suçlamasından tahliye kararı verilmesine ilişkin talep İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından reddedildi.

12 Mayıs 2020

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hükümeti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) vermiş olduğu hak ihlaline karşı yaptığı itiraz reddedildi. Kavala’nın tutuklanmasının hak ihlali olduğu ve siyasi amaçla gerçekleştiği kesinleşti.

4 Mayıs 2020

Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devam etmesinin hak ihlali olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunuldu.

20 Mart 2020

Osman Kavala TCK 309. maddede düzenlenen “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan bir kez daha resen tahliye edildi.

9 Mart 2020

AİHM’in Kavala’nın tutukluluğu hakkında vermiş olduğu hak ihlaline ilişkin karara Adalet Bakanlığı tarafından itiraz edildi.

9 Mart 2020

İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği, hakkında daha önce TCK’nin 309. ve 312. maddeleri uyarınca tutuklama kararı verilen, sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen tahliye kararı verilen, sonra TCK’nin 309. maddesi uyarınca tekrar tutuklama kararı verilen Kavala hakkında bu kez TCK’nin 328. maddesi uyarınca casusluk suçlamasıyla yine aynı soruşturma dosyası (2017/96115) kapsamında tutuklama kararı verdi. Kavala’nın tutuklama kararı öncesinde emniyette ya da savcılıkta ifadesi alınmadı. Osman Kavala bu kez adliyeye dahi getirilmeden tutuklandı.

25 Şubat 2020

İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği’nin vermiş olduğu tutuklama kararına, 1. yargı paketi ile kanunlaşan soruşturma aşaması için azami tutukluluk süresi olan iki yıllık sürenin dolduğu, AİHM’in ihlal kararının tutuklamaya konu suçlamayı da kapsadığı, tutuklama kararında yer alan ve Kavala’nın Henri Barkey ile bir araya geldiği iddia edilen günlerde, Kavala ve Barkey’in farklı şehirlerde olduğu ve bu hususun 2017’de yapılan emniyet sorgusunda sabit olduğu, tutuklamaya gerekçe olarak gösterilen kaçma şüphesine ilişkin hiçbir delil ileri sürülemediği, Gezi protestolarından dört sene, 15 Temmuz darbe girişiminden bir sene sonra, 2017 senesinde gözaltına alınan Kavala’nın kaçma şüphesinden söz edilemeyeceği gerekçe gösterilerek itiraz edildi.

19 Şubat 2020

İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği, Kavala hakkında daha önce savcılık tarafından resen tahliye kararı verilen soruşturmada TCK’nin 309. maddesi uyarınca yeniden tutuklama kararı verdi.

19 Şubat 2020

Kavala emniyette ve savcılıkta sorgulanmadan tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi.

18 Şubat 2020

Osman Kavala, Silivri Cezaevi’nden çıkmadan gözaltına alındı.

18 Şubat 2020

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve kamuoyunda Gezi Davası olarak bilinen 2019/74 esas sayılı dosyada oybirliği ile Osman Kavala’nın beraatına karar verildi.

24 Haziran 2019

Silivri Kampüsü’nde görülen celsenin ilk gününde Osman Kavala’nın sorgusu yapıldı. 

19 Şubat 2019

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Kavala hakkında iddianame düzenlendi.

7 Haziran 2018

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruldu.

29 Aralık 2017 

Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru yapıldı.

1 Kasım 2017

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ifade alınmaksızın tutuklamaya sevk edildi. İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından TCK’nin 309 ve 312. maddelerinde düzenlenen suçlardan tutuklama kararı verildi.

31 Ekim 2017 

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgusu yapıldı.

18 Ekim 2017

Osman Kavala gözaltına alındı.

Osman Kavala kimdir?

Osman Kavala, 1957’de Paris’te doğdu. İstanbul Robert Lisesi’ni bitirdikten sonra Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. Babası Mehmet Kavala’nın 1982 yılında vefat etmesinin ardından, Kavala grubunda yönetici olarak çalışmaya başladı. Murat Belge’yle birlikte Türkiye’nin önde gelen yayınevlerinden İletişim Yayınları’nı kurdu. Türk-Polonya İş Konseyi, Türk-Yunan İş Konseyi, Center for Democracy in Southeast Europe (Güneydoğu Avrupa’da Demokrasi Merkezi) gibi çeşitli kuruluşların yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. Açık Toplum Enstitüsü’nde Danışma Kurulu üyesi, Tarih Vakfı ve Diyarbakır Kültürevi’nin destekçisi olan Kavala, Helsinki Yurttaşlar Derneği üyesi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.