Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erkek şiddetine uğrayan kadınlar anlatıyor (11) – Rabia D.: “Kafama ayağıyla bastırıp saçlarını eline dolayan, kafamı klozete sokan, beni camdan sarkıtan bu erkek cezaevinden çıkıyor”

“Şiddeti erkeğe ait bir şey gibi görüyordum. Erkek yaptığı zaman onun doğasında olan bir şey gibi gördüm çünkü ailemde de şiddet vardı. Bu bana böyle öğretilmişti.”

Bu cümle 24 yaşındaki, üç senedir şiddet gören bir kadına ait. Rabia D., üç yıllık evliliği boyunca hem evli olduğu erkekten hem de erkeğin ailesinden psikolojik ve fiziksel şiddet görüyor. Evli olduğu ve boşanma davası açtığı erkek şu anda cezaevinde fakat bu hafta içinde serbest kalacak. Ailesinin evinde de şiddet olduğunu bu yüzden kendisine bir erkek tarafından şiddet uygulandığında bunu normal karşıladığını söyleyen Rabia D. ile üç yıllık yaşamını konuştuk.

“Nikâh fotoğraflarımızda bile yüzüm gözüm mor”

Rabia D. evli olduğu erkekle 2017 yılında bir arkadaş ortamında tanışmış. Bir süre arkadaşlık ettikten sonra, şiddet ve baskı gördüğü evlenmek zorunda kalan kadın, tanışma sürecini şöyle anlattı: 

“Eşimle arkadaş ortamında tanıştık ve 2017’de sevgili olduk. Sevgili olduğumuz zaman askerdeydi. Askerdeyken ayrılmak istediğimi ona söyledim. O da askerden izin aldı ve Kayseri’ye geldi. ‘Nikâh yapacağız’ dedi ve baskı uyguladı. Ben de seviyordum ama bazı problemlerimiz vardı. O zaman 20 yaşındaydım. Daha sonra nikâhımız oldu. Ban nikâhımız olmaması için uğraştım fakat şiddet uyguladı, dövdü. Nikâh fotoğraflarımda bile yüzüm gözüm mor. Nikâhtan üç gün önce dövdü, dişim kırıldı. Ben seviyordum. Şiddeti erkeğe ait bir şey gibi görüyordum, erkek yaptığı zaman onun doğasında olan bir şey gibi gördüm çünkü ailemde de sürekli şiddet vardı. Bu bana öğretilmişti. Onun için beni dövmesi abes gelmiyordu. Dövdükten sonra özür diliyordu. Psikolojik olarak rahatsız bir insandı. İçki içmediği zaman bir sıkıntısı yoktu. Beni hep alkol aldığı zaman dövüyordu. Gün içinde yaşadığımız problemleri beynine yazıyor, alkol aldığı zaman o problem için dövüyordu.”

Rabia D.’nin ailesi kızlarını şiddet gördüğünü biliyordu. Yedi kardeşi olan Rabia D.’nin altı kız kardeşi, bir de abisi vardı. Abisini geçen yıl kaybeden kadın, ablasının da erkek şiddetine uğradığını ve kendisine “Bu erkek düzelmez” dediğini söyledi. Annesinin ise kendisini görüntülü aradığında yüzündeki morlukları gördüğünü söyleyen Rabia D., annesinin yönlendirmesiyle evliliğini sürdürdüğünü, annesinin kendisine “Kolay kadın olunmuyor, biz de çektik” dediğini anlattı. Şu anda evli olduğu erkekle sevgili olduğu dönemde ailesiyle görüşmediğini söyleyen Rabia D., erkeğin bundan da cesaret aldığını düşünüyor. 

“Beş aylık hamileyken beni kapının arkasına sıkıştırdılar, düşük riski yaşadım”

Rabia D.’nin evli olduğu erkek, nikâhtan iki gün sonra askerliğini yaptığı birliğe dönüyor. Askerlik süresinin bitmesi 20 gün kala ise Rabia D. hamile olduğunu öğreniyor ve o günlerde askerden dönmesini beklediği eşinin 2015 yılında birlikte olduğu bir kadını rahatsız ettiği için “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu”ndan cezaevine gönderildiğini öğreniyor:

“Eşimi askeriyeden direkt cezaevine götürdüler. Ben de kayınvalidemin evinde kalıyordum. Eşimin uzun süre çıkmayacağını düşünerek olaydan bir gün sonra kayınvalidem beni evden kovdu.  Ben de ailem beni istemediği için sığınmaevinde kaldım. Daha sonra oradan çıktım arkadaşlarımın evine gittim. Eşimin dayısı geldi, o beni aldı tekrar kayınvalidemin evine götürdü. O evde yaşamadığım şey kalmadı. Kayınvalidem ve görümcem bana psikolojik şiddet uyguladılar, hatta fiziksel de… Beş aylık hamileyken beni kapının arkasına sıkıştırdılar ve iki gün düşük riski yaşadım. Aslında bizim temel problemimiz, kayınvalidemin psikolojik sorunları olmasıydı. Görümcem başka bir şehirde yaşıyordu, bize geldiği zaman ben mutlaka evden kovuluyordum. Görümcem beni odadan kovuyordu ve ‘Burası benim odam, ben gelince buradan gideceksin, abimin bize ne faydası oldu ki biz sana bakacağız’ diyordu.”

“Kayınbabamın 18 yaşında bir sevgilisi vardı ve kayınvalidem onların videolarını çekiyordu”

Evde kaldığı süre zarfında birçok kötü olayla karşılaştığını söyleyen kadın, evlerine sürekli 18 yaşında bir kızın geldiğini ve buna anlam veremediğini anlatıyor. Rabia D. bir süre sonra 18 yaşındaki kızın, kayınpederinin sevgilisi olduğunu öğreniyor:

“Her şey ailede başlıyor. Benim kayınbabamın 18 yaşında Suriyeli bir sevgilisi vardı. Kayınvalidem bu kızı geceleri eve alıyordu ve üçü birlikte uyuyorlardı. Bunun videosu bile var, ben öyle öğrendim. Bir süre kayınvalidemin telefonunu kullanmıştım. Telefonda, eşimle benim fotoğraflarımızı arıyordum. Kayınvalidem, o kızla kayınbabamın birlikte olduğu anı videoya çekmiş. Bu kız sürekli bize geliyordu, ben de bir gün kayınvalideme sordum ‘Kim bu kız, neden bizimle?’ diye. O da bana, ‘Yan apartmanda oturuyor, Suriyeli. Üvey annesi var. Babası başka bir kadınla evli. Üzülüyorum, o da benim kızım gibi’ cevabını verdi. Kayınbabamla oturuyor, pikniğe giderken yanımıza geliyor, alışverişe gelirken yanımızda… Kayınbabam bu kızla evlenmek istediğini söylemiş. Kayınvalidemle bu konudan dolayı tartışmışlar. Kayınvalidem bana, ‘O kız var ya, eve gelen kayınbabanın sevgilisiymiş, ben yeni öğrendim’ dedi. Bundan bir gün önce ben o videoyu gördüm.

Kayınvalidem etrafına olayı o kadar farklı anlattı ki ben inanamadım. Herkese ‘Sevgililermiş yeni öğrendim, ben ona annelik yaptım o bana ihanet etti’ diyordu. Ben de dayanamadım ve videoyu izlediğimi söyledim. O da bana kendisinin ne şartlarda o videoyu çektiğini bilmediğimi, ağlayarak anlattı. Artık kız aleni bir şekilde pazar günleri kayınbabam izinliyken bizim evimize giriyordu. Kayınbabam o kızla odaya girince ben de kendi odama girip korkudan kapının arkasına koltuk iterek uyuyordum. O kız, en küçük oğlundan bile küçüktü. Ona bunu yapan, kendi oğlunun korkusu olmasa bana da neler yapabilirdi düşünmek istemiyorum.”

“Issız bir yolda arabanın içinde dövdü, kendimi çok çaresiz hissettim”

Rabia D.’nin evli olduğu erkek, cezasının bir ayını kapalı cezaevinde, geri kalan altı ayını ise açık cezaevinde geçirdi. Cezaevinde kaldığı süre zarfında iki kere izne gelen erkek, o günlerde Rabia D.’ye şiddet uyguladı. Dokuz ay boyunca kayınvalidesinin yanında kalan Rabia D. aşerdiğinde bile bir şey isteyemediğini, kendisine yiyecek aldığında ise kayınvalidesinin onları dolaba sakladığını anlattı:

“Kayınvalidem tedavi de görüyor, altı ay akıl hastanesinde yattı, paranoyak bir kadındı. Kayınvalidemi istemiyordum, ondan nefret ediyordum. Öyle şeyler yaşattı ki bana. Düşünsenize hamilesiniz ve bir şeyler aşeriyorsunuz. İstediğim hiçbir şeyi yiyemiyordum. Ben gidip bir kilo muz alıyordum, sabah uyandığım zaman aldığım şeyler bitiyordu. Bir kere aldığım muzları odasındaki dolapta gördüm. Devletten ben yardım parası alıyordum. Onu harcamıyordum, biriktiriyordum. O parayı istediler, ben de vermek istemedim. Ben odaya geçip namaz kılıyordum, karşıma geçip müzik açıyordu. Sonra da ‘Benim evim, istediğimi yaparım. İstemiyorsan babanın evine git. Onlar seni it yerinde bile koymuyor. Ben senin aç karnını doyuruyorum’ diyordu. Ben artık dayanamadım ve eşim cezaevinden çıkmadan önce ablamın yanında gittim. Ablam, eşinden ayrı ve çocuklarıyla yaşıyor. Eşim izne geldi. Hiçbir sorunumuz yoktu. Annesi bunu aramış ve sürekli söylenmiş, ‘Sen benim yanıma değil, onun yanına gittin. O, rahat rahat gezmek için bu evden gitti. Biz ona el bebek gül bebek baktık’  diye. Yoldaydık, abimin mezarını ziyaret etmeye gitmiştik. Arabayı ıssız bir yolda kenara çekti. Önce arabanın içinde dövmeye başladı. Tokat attı, dudağım kanamaya başladı. Hamileyim, korkuyorum ve ‘Sancım var’ diye numara yaptım. Çok çaresiz hissettim kendimi, arabanın içindeydim ve kimseye sesimiz duyuramazdım.”

“Keşke ben bu hayatı yaşarken o yaşamasaydı”

Rabia D., yaşadığı şiddet olayının ardından evli olduğu erkek tarafından annesinin evine götürülmek için zorlanıyor. Eve girmek istemediğini söylediği ve direndiği için tekrar arabanın içinde şiddete uğruyor. Kayınpederinin ikna etmesiyle tekrar kayınvalidesinin evine dönüyor. Bir ara intihar etmeyi bile düşünen kadın, çocuğu için vazgeçtiğini söylüyor:

“O kavganın ardından sabah bir uyandım eşim ayaklarımı öpüyor. Ne yaptığını anlamadım. Bana ‘Beni affet, bir anlık bir şeyle yaptım’ diyordu. Yeniden cezaevine girince kaçmayı düşünüyordum ben de. Çocuğu da bir şekilde aldırmanın yolunu düşünüyordum. Çocuktan kurtulmak istiyordum çünkü doğurursam bütün hayat boyunca karşıma çıkmasından korkuyordum. Şu an kızımı tabii ki çok seviyorum, iyi ki var ama bazen de keşke ben bu hayatı yaşarken o yaşamasaydı diye düşünüyorum. İntihar etmeyi düşünüyordum. Ben ölürsem o ne yapardı? Çocuğuma kıyamadığım için vazgeçtim.”

“Üstüme çıkıp beni dövmeye başladı, o anlar o kadar korkunç oluyor ki”

Rabia D., evli olduğu erkek izni bitip cezaevine dönünce kayınvalidesi tarafından yine evden kovuluyor ve tekrar ablasının yanına gidiyor. Evli olduğu erkekten, ikinci kez izne geldiğinde de şiddet gören kadın, travma yaşadığını anlatıyor:

“Eşim ikinci kez izne geldiği zaman ben sekiz aylık hamileydim. Bu sefer eşimin evli bir arkadaşı var, onların evine gittik. O gece alkol aldı. Tam uyuyacağımız zaman eşim bana ‘Sen bekarken şunu yaptın, başkalarıyla sevgili oldun’ diyerek üstüme geldi. O anlarda o kadar korkunç oluyordu ki anlatamam ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum. Elini kaldırdığını an ödüm kopuyordu. İçki içmeye başladığı an, benim korkularım başlıyor. Sonra üstüme çıktı ve oturdu. Beni dövmeye başladı. Kapıyı da kilitlemişti. Sonra arkadaşlarımız seslerimizi duydu da onlar gelip kurtardı beni.”

Rabia D.’nin evli olduğu erkek cezaevinden çıktıktan sonra birlikte bir ev tutuyorlar. Evli olduğu erkeğin işinin olmadığını ve ortaokul mezunu olduğun söyleyen kadın da çocuğu küçük olduğu için çalışamıyor. Annesinin evine gidip sebze alan, karşı komşusundan sigara alıp yarısını içip yarısını evli olduğu erkeğe götüren Rabia D., “Ben yokluğu o evde gördüm” diyor.

“Kafama ayağıyla bastırıp saçlarını eline doladı, kafamı klozete soktu”

Rabia D., yaşadığı üç yıl boyunca defalarca şiddete uğradığını fakat kendisine en ağır gelen iki şiddet olayını atlatamadığını ve unutmadığını ağlayarak anlattı. “Beni çok yaralaşmıştı” diyen kadın, kendisini yedi aylık bebeğinin kurtardığını söylüyor: 

“Yemin ediyorum üç yılda üç bin kere dayak yemişimdir ama iki olayı unutamıyorum. Beni çok yaralamıştı. Bir gün beni saçlarımdan tuttu, kafamı ayağıyla bastırıp saçlarını eline doladı. Saçlarım elinde kalmıştı. Kafamı duvarlara vurdu, ben yere düştüm ve beyin travması geçirdim. Onu çift görmeye başladım, sanki kulaklarım kapanmıştı. Benim boğazıma oturdu, ben de artık kelimeyi şahadet getirdim. Ağzımdan ve burnumdan kan geliyordu ve içimden, ‘Demek ki kadınlar böyle öldürülüyormuş’ dedim. Çocuğum o zaman yedi aylıktı ve yatak odasındaydı, ona göz ucuyla bakıyordum. İnanır mısınız yedi aylık, hiç konuşamayan çocuk ‘Yapma’ diye bağırdı. Eşim de çok korktu evde birisi var sandı ve koşarak gidip çocuğu aldı, beni bıraktı. Ardından beni sürükleyerek banyoya götürdü ve duş almamı istedi. ‘Yapamıyorum’ dedim. Sonra benim kafamı aldı ve ‘Eğer yapmazsan klozete kafanı sokarım’ dedi. Yapamadım, yerimden kalkamıyorum ki. Aldı ve kafamı klozetin içine soktu.”

“Beni camdan belimde kadar aşağı doğru sarkıttı ve saçlarımdan tuttu”

Rabia D.’yı en çok yaralayan ikinci şiddet olayı bundan bir ay önce yaşanıyor. Evli olduğu erkeğin, eski sevgilisiyle mesajlaştığını gören kadın dayanamayıp bunları soruyor ve karşılığında şiddete uğruyor:

“Bundan bir ay önce, eşimi eski sevgilisiyle konuşurken yakaladım. Uyandırdım, yakaladığımı söyledim ve mesajları gösterdim. Birden beni yatağa yatırdı, diz kapağıyla göğüs kafesime bastı ve 20-25 dakika boyunca üstümde oturarak beni dövdü. En son pencereyi açtı ve ‘Aşağı atayım mı seni, öldüreyim mi seni?’ dedi. O sırada çocuğum bizi izliyordu. Beni öldürmemesi için ona yalvardım. Ona yalvarmak çok canımı acıtıyordu ama ölmek de istemiyordum. Belime kadar aşağı doğru sarkıtıp saçlarımdan tuttu. Sonra komşumuz gelip kurtardı. Kapıyı üstüne kapattım ve günlerce eve almadım. Evden gitmeden birgün önce kredi çekmişti. Eve almadığım dönemde, eşim buranın en lüks otellerinden birine parayla çalışan iki kadın götürüyor. Bu sapkınlık, başka bir şey değil. Ben bunu öğrendikten sonra bütün kararları verdim.”

“Benim oğlumun cinayet işlemesi üç biraya bakar”

Rabia D. ile evli olduğu erkeğin şiddet nedeniyle aralarında dokuz dosya var. Rabia D., şubat ayında eşine şiddet uyguladığı için cezaevine giren ve infaz yasasıyla iki ay sonra çıkan erkeğe, boşanma davası açtı. Fakat kadının kendi ailesi, affetmesini söylüyor. Üstelik, Rabia D. şu anda evli olduğu erkeğin ailesi tarafından da tehdit ediliyor:

“Cezaevinden çıktıktan sonra eşim ailesiyle görüşmedi. Ona içeride bakmamışlar, para göndermemişler. O zaman ben yine boşanma davası açmıştım. Bana ve çocuğuma da ailem bakıyordu, işe de girmiştim. Cezaevinden çıktıktan sonra bana akıllandığını ve ailesiyle görüşemeyeceğini söyledi. Annemlerin kapısında yattı. Annem de affetmemi söyledi, ben de barıştım yine. Annem bize ev tuttu, altı ay boyunca annemlerin yanına gittik. Bahçesi de var annemin, bütün sebze ve meyvemiz annemlerden geldi, bütün her şeyimi annemler ödüyordu. Bir ay öncesine kadar -yani tekrar annesiyle tartışana kadar- her şey çok güzeldi. Cezaevinden çıktıktan sonra beni hiç dövmemişti. Kayınvalidem şu an beni tehdit ediyor, daha beş gün önce aradı ve ‘Seni boşamayacağız, sen her gün öleceksin! Senin o kıymetli ailenden birinin canınını yakacağım. Eğer benim babam, kendi karısını öldürebildiyse, benim oğluma, o cinayeti işletmem üç biraya bakar’ dedi. Eşimin dedesi geçen sene Kayseri’de sevgilisini öldürmüştü.”

“17 yaşındaki kız kardeşime ‘Senin kızlığını ben alacağım’ dedi”

Rabia D.’nin bir ay önce yaşadığı camdan sarkıtma olayı, uğradığı son fiziksel şiddetti. Fakat kadına, hem erkeğin ailesi hem de kendisi psikolojik şiddet uygulamaya devam etti. Üç hafta önce evde yemek yerden kavga ettiklerini ve ardından evi terk ettiğini söyleyen Rabia D., şiddet uygulayan erkeğin kardeşine söylediği sözü unutamıyor:

“Beni işteyken aradı ve hiç unutmuyorum ‘Bugün tavuk çorbası yap, tavuk haşla, bulgur pilavı, soğan ve yeşillik salatası yap’ dedi. Ben de dediklerini yaptım, işten geldi ve sofraya oturduk. Ben kendime çok az koydum tavuğu. Bana ‘Senin tabağın daha güzel gözüküyor, daha soslu’ diyip benim tabağımdakini yemek istedi. O gün de kayınvalidem beni aramıştı, ben de açmamıştım. Ona da bilenmiş. ‘Sigara ver’ dedim, paketi yüzüme attı ve şişe fırlatıp evden gitti. Beş dakika geçti kayınvalidem beni aradı ve ne olduğunu sordu. Ben de söylemek istemediğimi söyledim, bana hakaret etmeye başladı ‘Sen sokakta geziyordun biz seni topluma kazandırdık’ dedi. Ya sen ne toplumu bilirsin ne insanı bilirsin. Ben o evde gördüm cahilliği, cehaleti. Tartıştıktan sonra annemin evine gittim. Annemleri aramış ‘Neden avradımı o eve çağırıyorsunuz, çağırmayın lan evinize’ demiş. Ben de annemler sıkıntı yaşamasın diye kendi evime gittim. Gece saat 01.00 gibi 17 yaşındaki kız kardeşim aradı beni, bir baktım eşim de konferansta. Kız kardeşime ‘Senin kızlığını ben alacağım’ diyor. Kız kardeşim ağlıyor, ‘Abi ben sana ne yaptım?’ diye. Kız kardeşim sürekli bize gelirdi. Eşimle rahmetli abim birbirine çok benziyor. Onun için kardeşim de ailem de onda abimi gördüğü için seviyorlardı. Ses tonları bile aynıydı. Ben o lafı duyduktan sonra çıldırdım ve ‘Sus! Git kendi kardeşine ne yapıyorsan yap’ dedim. Meğer konferansta kayınvalidem de varmış. Kayınvalidem bana küfür etmeye başladı ve orada her şey koptu. Sinir krizi geçirdim ve onu eve almadım. Eğer alsaydım beni öldürürdü. Ertesi gün oldu, ablamlar olayı duydu, beni arayıp benim üstüme geldiler.

“Bu olayın ardından onu eve alırsam öleceğimi biliyordum”

Yaşanan bu olayın ardından Rabia D., bir daha karşılaşırlarsa şiddet göreceğini hatta öleceğini düşünüyor. Evde olduğu halde korkudan evde yokmuş gibi yapıyor. Tüm bunları yapan, evli olduğu kadına üç senedir, durmadan şiddet uygulayan, üstelik, cezaevine girmeden önce Rabia D.’yi, “Bu burda bitmedi” diye tehdit eden erkek bu hafta içinde cezaevinden çıkacak:

“Korkumdan evde yokmuş gibi yaptım. Beni aradı evde olmadığımı, annemlerde olduğumu söyledim. Oraya gidemeyeceğini düşündüm. Oraya gitmiş kapıyı kırmış, mutfaktan bıçak almış beni göremeyince bıçağı bırakıp gitmiş. Sonra tekrar buraya geldi, aradı ama sesimi duyar diye açamadım. Yine evde olmadığımı düşünüp tek yaşayan teyzemin evine gitmiş. Annemler o sırada polisi aradılar, o polisler gelip beni de evden aldı, tam emniyete giderken teyzem aradı ve orda olduğunu öğrendik. Polislerle birlikte teyzemin evine gittim. Polisler aldı bunu ama zorla aldı. Aralarında atışma oldu. Eşimin benimle olan bir davasından aranması varmış hemen cezaevine götürdüler. Annem de mala zarar vermeden şikayetçi oldu. 17 Eylül’de girdi, bu hafta içinde çıkacak.”

“Kendime, aileme öfkeliyim”

Boşanma davası açtığı erkeğin cezaevinde özgüveninin sarsıldığını söyleyen Rabia D., daha önce aldırdığı koruma kararının ihlal edilmediğini, şimdi de uzaklaştırma kararı aldırdığını söyledi. “Acıyorum ona” diyen kadın, kendisine şiddet uygulayan erkeğin yanı sıra, hem kendine hem de kendi kendi ailesine öfkeli:

“Kendime çok öfkeliyim, aileme öfkeliyim. Çok çirkin bir kadın değilim. Eskiden iyi bir işim vardı, çok iyi markalarla çalıştım. Gelirim iyiydi, arabam vardı. Ben bu adamı neden çektim diye soruyorum kendime. Başlarda çok sevdiğim için daha sonra çocuğum için çektim.”.

“Ben şu anda bu adamı beni dövdüğü için değil aldattığı için boşuyorum”

Rabia D. cezaevinden çıktıktan sonra kendisine şiddet gösteren erkeğin yalvaracağını ama affetmeyeceğini söylüyor. “Otele gittiği zaman bitti benim için. Bu kadar mı tiksinmişti bu evlikten?” diyor. Bunun üzerine, “Siz sevgi, kıskançlık yüzünden mi bitiriyorsunuz evliliğinizi?” diye soruyorum. Rabia D. bunu kendine bile itiraf edemediğini ama durumun böyle olduğunu anlatıyor:

“Ben kendime yediremiyorum ama siz söyleyince kabul ediyorum. Geçen gün oturdum ve kendi kendime düşündüm. Dedim ki ‘Yıllarca dayağını yedim, neler neler yaşadım ama ben şu anda bu adamı beni dövdüğü için değil aldattığı için boşuyorum’ Aslında kabul etmem gereken şey eşim çıktıktan sonra o aldatma olayı olmasa affederdim.”

“Çocuğumun travmaları var, ses duyunca irkiliyor”

Basından adliye çalışanlarına kadar herkesin bu konuda kendisine yardımcı olduğunu söyleyen Rabia D., bu dönemde yanında olan insanlara, kadın dayanışmasına teşekkür ediyor. Çocuğunun travmalarına değinen kadın, evde bir ses duyduğunda çocuğunun irkildiğini söylüyor:

“Bu dönemde çok yanımda oldular. Adliyeye gittim ‘Sizin için ne yapabiliriz dediler’, keza siz, basın, aradınız sordunuz. Kadınlar sesini çıkarmalı, kadınlar kendi gücünün farkına varmalı. Çocuğumun bunu yaşamasını istemezdim ama oldu. Çok fazla travması var. Ablamla şakalaşıyoruz bacağıma yapışıyor korkudan, ses çıkıyor irkiliyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.