Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

16 yaşındaki çocuğa tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan Birol K. beraat etti – Fatmana Ç.: “Kızım 36 kiloya düştü, ölüm korkusuyla yaşıyor”

Antalya’da yaşayan 16 yaşındaki N.D.’nin, 18 Ocak 2020 tarihinde annesinin kuzeni Birol K. (45) tarafından tecavüze uğradığı suçlamasında bulunması üzerine Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Birol K., 6 Ağustos 2020 tarihinde yapılan ikinci duruşmada adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, 15 Ekim 2020 tarihinde yapılan duruşmada ise beraat etti. Aile ve avukatlar davayı bir üst mahkemeye taşımaya hazırlanıyor. Davaya Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği ve Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) de müdahil oldu. 

N.D.’nin annesi Fatmana Ç. ve ailenin avukatı, UCİM Türkiye İhbar Sorumlusu ve Antalya İl Koordinatörü Neslihan Çil ile iddialarını ve mahkeme sürecini konuştuk. Fatmana Ç., “Benim kızım tecavüze uğradı. Kanıtlarım var” dedi. Avukat Neslihan Çil de Birol K.’nın daha önce de küçük çocuğa yönelik cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle sabıkasının olduğunu söyledi.  

“Kızımı ormanlık alana götürüp, kapıları kitlemiş”

Lise birinci sınıfta okuyan ve boş zamanlarında bir telefoncuda çalışan N.D.’nin, annesinin kuzeni tarafından tecavüze uğradığını iddia etmesi üzerine, yedi ay tutuklu yargılanan Birol K., 15 Ekim 2020’de beraat etti. N.D.’nin annesi Fatmana Ç., üç kez evlenen ve iki torunu bulunan Birol K.’nın kızını cinsel istismara maruz bıraktığı iddia edilen günü şöyle anlattı:

“Ben işe gittikten sonra bizim eve geliyor, bir buçuk saat kapıyı çalıyor, kızım ise kapıyı açmıyor. Dışarıda arabayı görünce beni aradı ‘Anne dayım gelmiş sürekli kapıyı çalıyor’ dedi. Kapıyı çaldığı süre zarfında da sürekli mesaj atmış. Biz kızım ve oğlumla yalnız yaşadığımız için bizde kapı açma huyu yoktur. Bize gelenler öncesinde haber verip gelir. Ben de kapıyı açmaması gerektiğini söyledim ve kızıma ‘Komşular annemi aramış. Sen mi geldin? diye yaz’ dedim. O da kapıda olmasına rağmen ‘Ben gelmedim’ demiş.

Daha sonra kızımın arkadaşları bize gelmiş, kahvaltı yapmışlar. Kızım saat 14.30 gibi arkadaşlarıyla çarşıya gitti. Benim de haberim vardı. Arkadaşlarıyla iki saat kadar gezmiş daha sonra eve gitmek için yola çıkmış. Evin orada arkadaşıyla karşılaşmış sonra binaya girmiş. Kızım dört kat çıktıktan sonra kızımla kapıda karşılaştığı arkadaşı aramış ve kızıma ‘Dayı dediğin adam geliyor, ben değilim kapıyı kimseye açma’ demiş. O sırada kızım anahtarı çıkarmış ve onunla evde tek kalmamak için ayakkabının içine atmış. Sonra kızıma ‘Sen neden telefonlarıma cevap vermiyorsun, kaç kere aradım, sen neredesin?’ gibi sorular sormuş. Kızım da arkadaşlarıyla çarşıda olduğunu ve benim yanıma geleceğini söylemiş. O şahıs da ‘Seni annenin yanına götüreyim de ağzını burnunu kırsın’ demiş. Kızım da benim haberimin olduğunu söylemiş. Ama kolundan tuttuğu gibi merdivenden süreklemiş. Arabaya götürürken olayı gören kızımın arkadaşı ‘Ben de geleceğim. Nereye gidiyorsunuz?’ diyor. Kızımın arkadaşını arabaya almıyor. Kapıları kitliyor, kızımın da telefonunu elinden alıp Varsak bölgesindeki ormanlık alana götürüyor. Meraklanan kızım nereye gittiklerini sorduğunda ise ‘Şurada biraz işim var. Merak etme daha sonra seni annene götüreceğim ve ağzını burnunu kırdıracağım’ cevabını alıyor. Telefonunu istemiş ama bir buçuk saat kızımın telefonuna el koymuş.”

“Kızımın üç damar patlaklığı ve üç santim yırtığı var”

Fatmana Ç., Birol K.’nın ormanlık alana gittikten sonra kızına tecavüz ettiğini, olayın ardından N.D’yi bir yolda bıraktığını ve kızı N.D.’yi ölümle tehdit ettiğini söyledi:

“Ormanlık alana gittikten sonra kızımın telefonunu arka koltuğa atmış. Kızım da onu almak için uzandığı anda arkadan kızıma müdahale etmiş. Kızımın üç damarı patladı ve üç santim yırtıklık var ve bunlar hastaneden onaylı. Daha sonra kızımı alıp bir yolda indiriyor ve ‘Paran var mı, vereyim mi?’ diyor. O sırada kriz geçiren kızım ‘Ne parasından bahsediyorsun, sen bana ne yaptın?’ demiş. Şahıs kızımı ölümle tehdit etmiş, ‘Bir kişiye dahi söylersen seni öldürürüm, ailemle aramı bozma’ demiş ve gülerek gitmiş.” 

“Dayım bana kötülük yaptı”

Fatmana Ç., kızı N.D.’yi aradığını ve kızının ağlamaktan konuşamadığını söyledi. Kızının olduğu yere ablası ve babasıyla giden Fatmana Ç., kızının kendisine sürekli “Dayım bana kötülük yaptı” dediğini anlattı:

“Kızımı aradım. Sürekli ağlıyor ve bana ‘Beni ne olur buradan al’ diyordu. Ablam ve babamla birlikte yanına gittik. Yerde yarı baygın bir şekilde yatıyordu. Aklıma yine böyle bir şey gelmiyor tabii, arkadaşlarıyla filan kavga etti sandım. O sırada arkadaşını da aramış. O da gelmiş. Yerden kaldırdık ve arabaya doğru yürütmeye çalıştık. Baktım yürüyemiyor. ‘Ne oldu?’ dedim. Bana ‘Anne dayım bana kötülük yaptı’ dedi. ‘Ne yaptı?’ diyorum sadece ‘Kötülük yaptı’ diyor. Ben anladığım an bayıldı zaten. Hastaneye götürdük, polis çağırdık.”

“16 yaşında olan kızım 36 kiloya düştü. Ölüm korkusuyla yaşıyor”

Sesini duyurmak isteyen anne Fatmana Ç., bu davanın peşini bırakmayacağını söyledi ve “Canımız yanıyor” diyerek isyan etti:

“Peşini bırakmam bu davanın. Benim 16 yaşındaki kızımın canı yandı. Kızım dışarıda onu tanımasınlar diye saçını boyattı. Arkadaşlarının çoğu kızımı engelledi, travma yaşıyor. Kızım 16 yaşında 36 kiloya düştü. Ben 16 yıldır kızımı tek başıma büyüttüm. Ne istedin benim çocuğumdan? Kızım travmalarından dolayı okulu falan da bıraktı. O şahıs üçüncü evliliğini yaptı. Şu an birlikte olduğu kadınla resmi nikâhı bile yok. Onlar bana para teklif ediyor, mesajları da var. Her şeyim kanıtlı benim. Dünyaları verseler kızımın saçının tek bir teline değişmem. Tutuksuz yargılandığı gün evimin önünde gezmeye başladı. Kızım ölüm korkusuyla buradan gitti. Bana sürekli ‘Beni öldürecek’ diyor. Benim çocuğuma yazık değil mi?”

Avukat Neslihan Çil: “Çocuğa yönelik suçlarda çocuğun beyanı esas alınır”

Birol K., ocak ayından 6 Ağustos 2020 tarihine kadar tutuklu yargılandı. Dört celse yapılan davanın 15 Ekim’de görülen dördüncü duruşmasında da beraat etti. Davaya Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği ile Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği (UCİM) de müdahil oldu. Olayın hukuki boyutunu konuştuğumuz ailenin avukatı, UCİM Türkiye İhbar Sorumlusu ve UCİM Antalya İl Koordinatörü Neslihan Çil, yargılamanın henüz bitmediğini, istinafa başvuracaklarını söyledi: 

“Bugüne kadar dört celse yapılan davada sanığın tahliye sebebi, olay anında telefonunun yanında olmaması. Bu yüzden mağdur ile sanığın HTS kayıtları uyuşmuyor. Bilirkişi raporunda da erkek DNA’sı çıkmıyor. Sanığın suçu işlediğine dair somut delil bulunmamasından dolayı tahliye edildi. Fakat tahliyesi doğru değil. Çünkü Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Madde 100’de yer alan tutuklama sebepleri var, delilleri karartma şüphesi, kaçma şüphesi, çocuğa cinsel istismar katalog suçlar arasında yer alıyor. Sırf katalog suçlarda yer alması sebebiyle şu an hâlâ tutuklu olması gerekirdi. Beraat gerekçesi henüz bize tebliğ edilmedi fakat duruşmada ‘Suçu işlediği sabit bulunmadığı’ ibaresi geçti. Bundan sonra da istinaf mahkemesine itirazda bulunacağız ve tekrar yargılanma gerçekleşecek. Ortada bir istismar var. Bu raporda da sabit fakat tanığın işlediğine dair bir somut delil yok. Kaldı ki çocuğa yönelik suçlarda çocuğun beyanı esas alınır. Bu kişinin yıllar önce de bir küçük çocuğa yönelik cinsel istismarda bulunmasıyla ilgili sabıkası da bulunuyor.”

N.D.’nin her zaman yanında olduklarını söyleyen avukat Çil, hem hukuki boyutta hem de rehabilitasyon kısmında da ailenin yanında olacaklarını söyledi.

Avukat Neslihan Çil ile yaptığımız söyleşinin tamamı için:

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.