Brezilya’daki yeni koronavirüs varyantı, ABD’nin Minnesota eyaletinde de görüldü. ABD Başkanı Joe Biden’dan yeni aşılama planı: Günde 1,5 milyon doz aşı. Moderna ve Pfizer-BioNTech, Güney Afrika’da görülen yeni virüs varyantına karşı aşıları yenileme kararı aldı. ABD’nin önde gelen ilaç şirketi Merck, aşı çalışmalarını durdurdu. Avrupa Birliği’nden aşı üreticisi AstraZeneca’ya tepki. BBC’nin koronavirüs belgeseline konuk olan Vuhan’lı bir doktor, virüsün yayılmaya başladığı sırada yetkililerin halkı bilgilendirmelerine ve maske takmalarına izin vermediğini söyledi. Dünyadan göze çarpan koronavirüs haberlerini Medyascope sizin için derledi.
Brezilya’daki yeni koronavirüs varyantı, ABD’nin Minnesota eyaletinde de görüldü
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Minnesota eyaletindeki sağlık yetkilileri, pazartesi günü (25 Ocak) yaptıkları açıklamada, ilk olarak Brezilya’da görülen ve daha bulaşıcı olduğu belirtilen yeni koronavirüs varyantının Minnesota’da da görüldüğünü duyurdu.
Yetkililer, yeni virüs varyantının yakın zamanda Brezilya’ya seyahat eden bir kişide tespit edildiğini ve bu nedenle yeni varyantın henüz geniş bir kitleye yayılmış olmayabileceğini ancak yine de dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Beyaz Saray’ın koronavirüsle mücadele ekibinin başındaki yetkili isim Dr. Anthony S. Fauci ise yeni varyantın/varyantların ABD’nin çeşitli eyaletlerde tespit edilmesinin an meselesi olduğunu belirterek, “Sahip olduğumuz seyahat düzenlemeleri ve bulaş oranı ile bu sonuç şaşırtıcı değil” diye konuştu.
B.1.1.28.1 veya P.1 olarak bilinen yeni varyant ilk olarak Güney Afrika’da görülmüştü. Uzmanlar Moderna ve BioNTech-Pfizer aşılarının Güney Afrika’daki yeni varyanta karşı koruma sağladığını ancak etkisinin çok yüksek olmadığını vurgularken İngiltere’de görülen yeni varyantın bulaş seviyesinin daha yüksek olabileceği, buna karşın mevcut aşıların İngiltere’deki yeni varyanta karşı daha etkili olduğu belirtilmişti
Dr. Fauci de yaptığı açıklamada “Birleşik Krallık’taki varyant ile Güney Afrika-Brezilya’da tespit edilen varyantlara karşı endişem çok çok farklı” dedi.
İngiltere’de tanımlanan varyant, şimdiye kadar ABD’deki 22 eyalette görüldü ancak Güney Afrika’da bulunan yeni varyanta henüz ABD’de rastlanmadı. Uzmanlar yeni P.1 varyantının daha bulaşıcı olduğunun neredeyse kesin olduğunu ancak hastalığın daha ağır geçirilmesine neden olup olmadığının belirsizliğini hâlâ koruduğunu belirtiyor.
ABD’nin günlük yeni vaka sayısı ve hastanelerde yatan ağır hasta sayısı son günlerde düşüşte ancak varyantların ülkeye girişi bu düşüşün önüne geçebilir. Kaliforniya başta olmak üzere pek çok farklı eyaletin önlemlerini artırmasıyla ABD’de tespit edilen yeni vakaların sayısı önceki haftalara göre yüzde 33’lük bir düşüş yaşadı.
ABD Başkanı Biden, günde 1,5 milyon doz aşı hedeflediklerini söyledi
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
ABD Başkanı Joe Biden, pazartesi günü (25 Ocak) yaptığı açıklamada, ülke genelinde günde 1,5 milyon doz aşı uygulanmasını hedeflediklerini açıkladı. Biden ayrıca, Güney Afrika ve Brezilya’da ortaya çıkan yeni varyanttan dolayı bugün (26 Ocak) sona ermesi planlanan seyahat kısıtlamalarının da uzatılacağını belirtti.
Biden, görevdeki 100. gününe kadar 100 milyon kişinin aşılanacağına dair söz vermişti. Yeni başkanın bu sözünü yerine getirebilmesi için ise günde bir milyona yakın aşının yapılması gerekiyor.
New York Times gazetesinin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nden (CDC) aldığı veriler, ülkede aşılanma hızının şimdiden arttığını ve ülkede günde bir milyondan fazla insana aşı yapıldığını gösteriyor.
Ülke genelinde aşı yetersizliği ve iptal edilen randevular nedeniyle eleştirilen Biden, “Tanrının lütfu ve iyi niyetlerin yükselmemesiyle, aşılamada günde 1 milyon yerine 1,5 milyona çıkarabileceğimizi düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
Moderna ve Pfizer-BioNTech, aşı planlamalarını yeni varyantları göz önünde bulundurarak yeniliyor
Aşı üreticileri Moderna ve Pfizer-BioNTech, pazartesi günü (25 Ocak) yaptıkları açıklamalarda, aşıların İngiltere ve Brezilya’da görülen yeni varyantlara karşı koruyucu olduğunu ancak Güney Afrika’daki yeni varyanta karşı beklenen etkiyi yaratamamaları ve virüsün tahmin edilenden daha hızlı mutasyona uğraması üzerine aşılarını yenilemeyi planladıklarını belirtti.
Moderna yetkililerinden Dr. Tal Zaks, bugün (26 Ocak) yaptığı açıklamada aşıların yenileneceğini belirterek “Eğrinin ilerisinde olmak için bunu yapıyoruz. Bunu bir sigorta poliçesi olarak düşünüyorum” dedi. Zaks ayrıca, normalde iki doz uygulanan Moderna aşısında, aşının yeni varyantlar karşısında daha etkili olabilmesi için üçüncü bir dozun alımına yönelik denemeler gerçekleştirmeyi planladıklarını aktardı
BioNTech’in CEO’su Uğur Şahin ise dün verdiği demeçte, aşının yeni varyantlar karşısında etkili olabilmesi için dünya genelindeki düzenleyici kurumlarla aşı çalışmalarını ve güvenlik değerlendirmelerini geliştirme konusunda görüştüklerini söyledi.
Şahin ayrıca, yeni varyantlara karşı yaklaşık altı hafta içinde yeni bir aşı geliştirebileceğini belirtirken ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) yeni varyantlara karşı daha iyi çalışacak şekilde güncellenen aşılara acil kullanım izni verilip verilmeyeceği hakkında henüz bir açıklama yapmadı.
ABD’nin önde gelen ilaç firması Merck, iki ayrı aşı çalışmasını durdurdu
ABD’li ilaç firması Merck, pazartesi günü (25 Ocak) yaptığı açıklamada, klinik deney aşamasında olan iki aşı çalışmasında beklenilen başarı oranlarının yakalanmaması nedeniyle çalışmaların iptal edildiğini duyurdu. Merck Başkanı Dr. Dean Y. Li, “Bu aşı adayları üzerinde bizimle çalışan işbirlikçilerimize ve denemelerdeki gönüllülere minnettarız” dedi.
Firma, koronavirüs aşıları yerine Ridgeback Biotherapeutics firması ile birlikte “molnupiravir” olarak bilinen antiviral ilacı üretmek için çalışmalara başlayacaklarını açıkladı.
Aşı çalışmaları için, kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olan IAVI ile ortaklık kuran Merck’in çalışmaları ilerletmekten vazgeçmesi üzerine IAVI, koronavirüs aşı çalışmalarına devam edeceğini söyledi. IAVI Küresel İletişim Başkanı Karie Youngdahl, “Bilim insanlarımız, diğer uygulama yollarının veya yapıdaki değişikliklerin gelişmiş bağışıklık tepkisine yol açıp açmayacağını görmek için diğer aşıları değerlendirmeye devam edecek” diye konuştu.
Yeni Zelanda aşılamaya yıl ortasında başlayacak
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, bugün (26 Ocak) yaptığı açıklamada, ülke sınırlarının vaka sayısında artış görüldüğü için bu yılın büyük bir kısmında kapatılacağını ancak komşu Avustralya ve diğer Pasifik ülkelerine seyahat kısıtlaması getirilmeyeceğini açıkladı.
Ardern açıklamasında, Yeni Zelanda sağlık yetkililerinin önümüzdeki günlerde bir koronavirüs aşısını onaylayabileceğini ve aşılamaya ilerleyen dönemde başlanabileceğini belirtti.
Yeni Zelanda’nın ilaç düzenleme kurumu Medsafe’in Pfizer-BioNTech aşısına onay vermek için çalıştığı ve aşıların Yeni Zelanda’ya bu yılın ilk çeyreğinin sonunda ulaşacağı belirtiliyor.
Salgına karşı mücadelesiyle tüm dünyanın takdirini toplayan Yeni Zelanda bugüne kadar 2 bin 290 doğrulanmış vaka bildirirken 25 kişi de virüs nedeniyle hayatını kaybetti.
AB, aşı teslimatını geciktiren Astra Zeneca’ya tepkili
Avrupa Birliği (AB), Oxford Üniversitesi ile beraber koronavirüs aşısı geliştiren AstraZeneca’yı, aşı teslimatlarını geciktirdiği ve konu hakkında açıklama yapmadığı gerekçesiyle eleştirdi.
Brüksel’de Oxford-AstraZeneca’nın koronavirüs aşısının teslimatındaki gecikmeler hakkında konuşan AB Komisyonu’nun Sağlıktan Sorumlu Üyesi Stella Kyriakides, AstraZeneca aşısının Avrupa İlaç Ajansı (EMA) nezdinde son onay aşamalarında olduğunu belirterek “Eğer gerekli koşullar sağlanırsa EMA bu hafta bitimine kadar AstraZeneca aşısına koşullu pazarlama izni verilmesi tavsiyesinde bulunabilir” dedi.
Kyriakides, açıklamasının ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bugün AstraZeneca ile yapılan görüşmeler netlik eksikliği ve yetersiz açıklamalardan dolayı memnuniyetsizlikle sonuçlandı. AB üye ülkeleri birleşmiş durumda. Aşı üreticilerinin üstlenmeleri gereken toplumsal sözleşmeye dayalı sorumlulukları var” diye yazdı.
Üye ülkelerle, AstraZeneca’dan aşı teslimatlarının ve üye ülkelere dağıtımın ne zaman yapılacağının ayrıntılı bir planlamasını talep ettiklerini aktaran Kyriakides, “AstraZeneca aşısının şu anda EMA tarafından onaylanmasının son aşamalarında olduğunu biliyorsunuz. Tüm gereklilikler karşılanırsa, EMA bu haftanın sonuna kadar piyasa izni önerebilir” diyerek sözleşmeye uyulmadığı takdirde ülkelere dağıtım izninin verilmeyeceğini belirtti.
AB’nin AstraZeneca aşısının geliştirilmesine ve üretimine ön finansman sağladığını, bu yatırımın geri dönüşünü görmek istediklerini vurgulayan Kyriakides, “AB için bu yeni takvim kabul edilemez. AB, AstraZeneca tarafından nerede kaç doz aşının üretildiğini ve bunların kime teslim edildiğini tam olarak bilmek istiyor” desi.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise pazartesi günü AstraZeneca’nın CEO’su Pascal Soriot ile yaptığı görüşmenin ardından, şirketin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn da “AB olarak bizler, hangi aşıların ihraç edilip edilmediğini bilmeliyiz. Ancak bu şekilde, üreticilerle olan AB sözleşmelerimizin adil bir şekilde sunulup sunulmadığını anlayabiliriz. AB düzeyinde aşı ihracatı için onay alma zorunluluğu mantıklı” açıklamasını yaptı.
AstraZeneca yönetimi ise Ursula Von der Leyen ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, ortaklık içinde çalışmanın önemini ve aşıyı milyonlarca AB vatandaşına mümkün olan en kısa sürede ulaştırmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını vurguladı.
Vuhanlı doktor: “Yetkililer, geçen ocak ayında salgınla ilgili uyarı yapmamızı engelledi”
İlk koronavirüs vakasının görüldüğü Çin’in Vuhan kentinden ismini vermek istemeyen bir doktor, 2020 yılının Ocak ayında virüsün bulaşıcı etkisinin ortaya konmasından sonra Çinli yetkililerin, kendisinin ve meslektaşlarının salgınla ilgili uyarı yapmalarını engellediğini öne sürdü.
Salgının yayıldığı Vuhan’daki Vuhan Merkez Hastanesi’nde çalıştığını belirten doktor, BBC’nin koronavirüs salgınının Vuhan’da ortaya çıkışından sonraki ilk 54 günü konu aldığı yeni belgeseli “54 Gün” için verdiği demeçte, hastanenin solunum ünitelerinin 10 Ocak’ta tamamen dolduğunu belirterek “Kontrolden çıkmıştı ve paniğe kapılmaya başladık” dedi.
Hastane yetkililerinin doktorların bilgi vermesini yasakladıklarını ve maske takmaya izin vermediklerini söyleyen doktor, “Bu virüsün insandan insana bulaştığını herkes biliyordu, bir aptal bile bilirdi. Öyleyse neden hiç olmadığını söylüyorlar? Bu bizi çok şaşırttı ve çok kızdırdı” diye konuştu.
ABD’li virolog Ian Lipkin, BBC’ye yaptığı açıklamada, virüs söylentilerinin dolaşmaya başlamasıyla birlikte Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) Başkanı George Gao’nun 2020 yılının ilk günlerinde kendisiyle temasa geçtiğini söyledi. Lipkin, Gao’nun virüsün tanımlandığını ve yüksek oranda bulaşıcı olmadığını tespit ettiklerini söylediğini aktardı.
Konu hakkında konuşmayı reddeden Gao, gerekli bilgilerin hızlı bir şekilde yayınlandığını ve insandan insana aktarım olmadığını asla söylemediğini öne sürerken Vuhan’lı doktor, “Ölmesi gerekmeyen bazı hastalar vardı. Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu, tıbbi kaynaklar o zamanlar çok dardı. Gerçek tarihin hatırlanması gerektiğine inanıyorum. Bunun bir daha olmaması için dersler çıkarmamız gerekiyor” diye konuştu.
Georgetown Üniversitesi’nde sağlık hukuku direktörü olan Laurence Gostin, Çin’in virüsün varlığını bildirmedeki başarısızlığının uluslararası sağlık düzenlemelerinin ihlali olduğunu ve durumun 2003 yılında SARS virüsünün örtbas edilmeye çalışılmasına benzediğini söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından salgını büyük oranda kontrol almasına karşın son dönemlerde vaka artışı yaşayan Çin’e virüsün kökenini araştırması için yollanan uluslararası ekip, henüz çalışmalarına başlayamadı. DSÖ, Çin’in uluslararası ekibe gereken tüm erişimleri sağlayıp sağlamayacağına dair endişeli.
BBC’nin iki bölümden oluşan 54 Gün belgeseli, bugün (26 Ocak) Britanya’daki BBC 2 kanalında yayınlanacak. Belgesel ikinci bölümünde ise ABD’nin koronavirüs politikalarına odaklanıyor.
