Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Boğaziçi Üniversitesi protestolarına katıldığı için ev hapsi verilen Melis Akyürek: “Normal hapisten bir farkı yok, bu kelepçenin şiddet faillerine takılması gerekiyordu”

Boğaziçi Üniversitesi’ne cumhurbaşkanı kararnamesiyle rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu’ya karşı yapılan eylemler nedeniyle şimdiye kadar 550’den fazla kişi gözaltına alınırken, 10 kişi tutuklandı. Soruşturma süreci boyunca 24 kişiye de adli kontrol olarak ev hapsi uygulanıyor. Hazar Dost, ev hapsi uygulanan Melis Akyürek ile gözaltı sürecinde yaşadıklarını ve ev hapsi hakkında neler düşündüğünü konuştu. 

”Ev hapsi”, mahkeme tarafından uygulanan bir adli kontrol tedbiri. Bu ceza, konuttan ayrılmaması gereken kişilere, bazen de hasta tutuklular cezaevinden çıktığında, cezasının devamını evde geçirmesi için uygulanan bir yöntem. Türkiye’de üretilen elektronik kelepçeler, ev hapsi alan herkeste kullanılmıyor. Fakat Boğaziçi eylemleri sırasında ceza alan 24 kişinin neredeyse tamamına elektronik kelepçe takıldı.

Melis Akyürek, 2 Şubat’ta Kadıköy’de, Melih Bulu’ya karşı yapılmak istenen basın açıklamasına katıldığı gerekçesiyle, ters kelepçe uygulanarak gözaltına alındı. Ardından Fatih Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen Akyürek ve diğer 22 arkadaşı, 16 saat boyunca gözaltı aracında bekletildi. 

”Kayyum, Türkiye’de normalleştirilmeye çalışılıyor”

Akyürek, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinin haklı olduğunu düşündüğü için başından beri desteklediğini söyledi ve ”Kayyum, Türkiye’de normalleştirilmeye çalışılıyor” dedi. Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine katılmak için öğrenci olmanın ya da Boğaziçi Üniversitesi’nde okumanın gerekmediğini düşünen Akyürek, “Bir hakkı savunuyor olmak için insan olmak yeterli” diye konuştu.

Gözaltında kaldığı üç gün boyunca, zaman zaman anayasal haklarının engellenmeye çalışıldığını söyleyen Akyürek, avukatlarıyla görüşemediğini, tuvalete gitmelerinin dahi engellendiğini anlattı. Akyürek, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde diğer gözaltı araçlarının ayrılmasına rağmen, kendisinin de olduğu araçtaki 23 kişinin ayrıca Gayrettepe Polis Merkezi’ne götürüldüğünü söyledi. Akyürek, bir gün Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde, bir gün ise Gayrettepe Polis Merkezi’nde gözaltında tutuldu. 

4 Şubat Perşembe günü Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne götürüldüklerini söyleyen Akyürek, ”Adliyede de saatlerce avukatlarımızla görüştürülmedik. Gün boyunca soruşturmaya dair bilgi alamadık’‘ dedi. Ardından polislerin nezarethaneye gelerek, ”Bunlar tutuklamaya sevk edildi” dediğini belirten Akyürek, 10 arkadaşının mahkemeye götürüldüğünü söyledi. 

Kendisinin hiçbir şekilde savcıya çıkarılmadığını söyleyen Akyürek, ”Bir anda bizi çıkarıp adliyenin önüne koydular. Adli kontrolle serbest bırakıldığımızı bile avukatımızdan öğrendik” dedi ve savunma hakkının kullandırılmadığını da belirtti. 

Yaşanan tüm gözaltı ve yargılama sürecinin antidemokratik olduğunu düşünen Akyürek’in ev hapsi almasınının nedeni ise 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na mukavemet. Akyürek’e elektronik kelepçeyi takmak için görevliler 6 Şubat Cumartesi günü evine gelmiş. Akyürek bu duruma, “Adalet sisteminin yavaşlığını herkes biliyordur ama anayasal hakkımızı kullandığımız için kelepçe hızlı bir şekilde geldi” diyerek tepki gösterdi.  

Elektronik kelepçe tedbirinin, kadın cinayetlerini işleyen katillere, şiddet faillerine, Aleyna Çakır’ın katil zanlısı Ümitcan Uygun’a takılması gerektiğini düşünen Akyürek, “Özgürlüğüm engelleniyor, dayanışma faaliyetim engelleniyor” dedi.

Elektronik kelepçeyle ev hapsinin yeni bir şey olduğunu söyleyen Akyürek, “Sosyal medyada paylaşıyorum, görünür kılmak için, yurtdışı yasağım var, kaçma şüphesiyle ev hapsi koymak kadar saçma bir şey yok’ diye konuştu.  

Akyürek, iktidarın eylemlere katılanlara ev hapsi vererek, yaşananların gündemde kalmasını engellemeyi amaçladığını belirtti: “Herkes ev hapsi verildiğini duyunca rahatlıyor ama hapis cezasından farkı yok.” 

Eylemlere katıldığı için pişman olmadığını söyleyen Akyürek, “Yine olsa yine eylemlere katılırım, nerede bir haksızlık varsa orada olmaya, sesi olmaya devam edeceğim” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler