Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

SU Gender ile “COVID-19 Pandemisi Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları İzleme Raporu” üzerine söyleşi: “Şiddet ve taciz katlanarak arttı, herkesi mücadeleye davet ediyoruz”

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) tarafından yayımlanan “COVID-19 Pandemisi Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları İzleme Raporu”, salgın döneminde toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikler ve hak ihlallerinin derinleşerek arttığını ortaya koyan çalışmaları görünür kılmayı amaçlıyor. Raporun ayrıntılarını SU Gender Direktörü Hülya Adak ile merkez asistanları Aslı Aygüneş ve Oğuz Can Ok, Medyascope’a anlattı.

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) asistanları Aslı Aygüneş ve Oğuz Can Ok’un kaleme aldığı “COVID-19 Pandemisi Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları İzleme Raporu”, 2020 yılı mart-eylül ayları arasında SU Gender tarafından yapılan izleme çalışmasının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Ulusal ve uluslararası kaynaklar taranarak hazırlanan raporda, salgın döneminde toplumsal cinsiyet temelli eşitsizler ile ilgili yapılan araştırmaların görünür kılınmasının, bu konuda küresel ve yerel olarak veri toplanmasının, izlenmesinin ve bu veriler ışığında savunuculuk yapılmasının önemi vurgulandı.

Raporda dört bölüm halinde sunulan araştırmalara göre, Türkiye’de salgın döneminde kadına yönelik şiddet artış gösterdi, sağlık, eğitim gibi temel haklara erişimde aksamalar yaşandı, istihdama katılım ve ekonomik eşitsizlikler olumsuz seyrini sürdürdü. 

Hazırlanan çalışmayla ile tüm kamuoyunu çözümün bir parçası olmaya davet eden SU Gender Direktörü Hülya Adak, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Salgın döneminde raporlardan ve gözlemlediğimiz örneklerden biliyoruz ve görüyoruz ki evlere çekildiğimiz dönemlerde kadına yönelik şiddet, cinsiyete dayalı şiddet ve taciz katlanarak artmış durumda. 2007 yılında Türkiye içinde ilk cinsel taciz yönergesinin yazılmasına ve ilk Cinsel Taciz Komitesi’nin kurulmasına ev sahipliği yapmış kurumlardan biri olan Sabancı Üniversitesi’ne bağlı SU Gender olarak böylesi bir dönemde bu duruma dikkatleri çekmek istedik. Ayrıca içinde bulunduğumuz durumu tüm paydaşlarımızla birlikte kavramsallaştırabilmek için ‘Cinsel Taciz ve Cinsiyete Dayalı Şiddet, Salgın, Hafıza ve Cinsiyet, Dijital Tiyatro, Sinema ve Sanat Temelli Cinsiyet Adaleti’ üzerine konuşmalar, webinar serileri ve festivaller düzenlemeye başladık. Bu raporla da salgın sürecinde yaşanan deneyimleri, sorunlara karşı üretilen çözümleri ve halihazırda çözüm/dayanışma bekleyen alanları incelemeye çalıştık.”

“Raporlama ve veri eksikliği konusunda ciddi sorunlar yaşadık”

Raporu kaleme alan Aslı Aygüneş ve Oğuz Can Ok, salgın döneminde yaşanan hak ihlallerinin arttığını fakat özellikle kadına şiddet söz konusu olduğunda verilerin eksik kaldığının altını çizdi. LGBTİ+’lara karşı şiddet verilerinde de sınırlı erişim olduğunu vurgulayan Aygüneş ve Ok, “Bu tarz izleme raporlarının kaleme alınması adına daha fazla araştırma ve daha fazla veri gerekiyor” dedi. 

“Salgın sonrasına hazırlık yapmalıyız”

Salgının etkilerini salgından sonra daha ayrıntılı görebileceklerini söyleyen Aygüneş ve Ok, “Yerel yönetimler, sivil toplum paydaşları ve akademisyenler ile bir araya gelerek salgın sonrası için belirli çalışmalar yapmayı umuyoruz çünkü salgının asıl etkilerini salgın sonrasında göreceğiz. Bu yüzden salgın sonrası için ortak ve hiyerarşik olmayan çalışmalar yürütmeliyiz” diye konuştu.

Rapor dört ana başlıktan oluşuyor

“COVID-19 Pandemisi Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları İzleme Raporu” dört temel bölümden oluşuyor. Pandemi Gölgesinde Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikler başlıklı bölümde salgın  döneminde toplumsal cinsiyete bakışın, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine dair deneyimlerin ve toplumsal cinsiyet eşitliği savunuculuğunun farklı boyutları inceleniyor. Raporun diğer bölümlerinde -ilk bölümden farklı olarak- izleme çalışması sürecinde erişilen çalışmalarda ortaklaşan konulara Türkiye odaklı veriler ve raporlar ışığında yakından bakılıyor. 

Aynı zamanda küresel olarak toplanan verilerle yerel verileri destekleyerek daha bütüncül çıkarımlar ortaya konuluyor. Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet ve Pandemi başlıklı bölümde kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik şiddet ile ilgili yürütülen veri toplama çalışmalarının sonuçlarına yer verilerek, bu eşitsizlikler görünür kılınıyor. Haklara Erişim ve Pandemi başlığı altında kişilerin sağlık ve eğitim haklarına erişimleri sırasında karşılaştıkları toplumsal cinsiyet kaynaklı sorunlara, bu sorunların çözümü için üretilen hızlı çözümlere ve bu sorunların kalıcı olarak çözülmesi için ortaya konan politika önerilerine değiniliyor. Son olarak Ekonomik Özgürlükler ve Pandemi başlıklı bölümdeyse toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliklerin ekonomik yansımaları yakından inceleniyor. 

Raporun tamamına erişmek için buraya tıklayın.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.